Kum Saati – Coşkun Başbuğ

Coşkun BAŞBUĞ – 31 Temmuz 2025

Netanyahu denilen katilin tek amacı önce bölgesel sonrasında küresel bir savaş çıkarmak.

Bu artık herkes tarafından bilinen bir gerçek.

Peki Neden böyle bir amaç?

Çünkü soysuzun tek kurtuluşu burada.

Kargaşa, kaos, savaş, kan, gözyaşı…

Eldeki Kuşlar…

Peki bu amaca ulaşabilmek için elindeki kozlar neler?

Baktığınızda bu amaca ermek için elinde iki koz var.

İran ve Suriye.

Evet, İsrail ya da bir başka deyişle cani Netanyahu İran ya da Suriye’de bir savaş çıkarmayı başarabilirse ya da bir şekilde bu ülkeleri karıştırmayı becerirse amacına ulaşabilir.

Ancak bunları başaramazsa bu da onun sonunu getirir.

Acem Oyunu Tutmadı…

İsrail ilk etapta İran kozunu sahaya sürdü, oynadı ve kaybetti.

Amerika’ya rağmen İran’ı vuran Netanyahu Trump’ı bataklığa çekemediği gibi onun kurduğu tuzağa düşüp süreçten çırak çıktı.

Trump gerçekten çok akıllı bir hamle yaptı ve İran’ın nükleer tesislerini yerle bir ettiğini iddia ederek Netanyahu’nun kurduğu tuzak savaşı büyümeden bitirdi.

Trump saldırı sonrası yaptığı şu açıklamayla savaşı oracıkta bitirdi.

“İran’ın nükleer tesisleri yerle bir edilmiş, amaca ulaşılmıştır. Şimdi barış zamanı.”

Terörist başı şu an için İran kozunu kaybetti.

Artık İsrail İran Savaşı gündemden çıktı.

Terör örgütü İTÖ’nün bu saatten sonra bir bahane yaratarak İran’ı tekrar vurması zor.

Deccal İşbaşında…

Şeytanın yeryüzündeki hali İTrail’de oyun bitmez.

O İTrail bizi yanıltmadı ve İran kozu çöp olduğuna göre hemen B planına geçmeli diyerek yeni oyunu sahneye koydu.

Yeni oyunun adı Suriye idi.

Acemden Sonra Sıra Arapta…

Katil bölgeye barış ve huzur geldiği takdirde bunun onun sonu olacağını biliyor.

Bu nedenle acilen kan akmalı, acilen savaş çıkmalı, acilen ortalık karışmalı.

Çünkü insanoğlu nasıl nefes almadan duramıyorsa bu soysuz takımı da kan içmeden duramıyor.

Durumu kurtarmak için hemen arayışa girdi ve çözüm olarak yeni bataklığı Suriye’de oluşturmaya karar verdi.

Burada da elindeki en kullanışlı aktör Dürzileri devreye aldı.

Dürziler üzerinden başlayan ayaklanma girişimi ülke geneline yayılacaktı.

İsrail tuzağı böyle kurdu ama evdeki hesap Tel Aviv’e uymadı.

Zira Dürziler üzerinden başlayan ayaklanma girişimi aşiretlerin devreye girmesiyle bir anda ters döndü.

İsrail Terör Örgütü İTÖ’nün hiç hesap etmediği aşiretler oluşturduğu yüz bin kişiye yakın silahlı güç ile tüm oyunu bozdu.

Arsız…

Anadolu’da bir söz vardır dayak Arsızı diye.

İsrail Terör Örgütü (İTÖ) işte tam da bu tanıma giriyor.

Burada mesajı alamayan İsrail hala oyun düzmenin derdinde.

Dayak arsızı hala Dürzileri ayaklandırmanın, bu ayaklanmayı da Fırat’ın doğusundaki bir diğer Terör Örgütü SDG ile desteklemenin derdinde.

Suriye hükümeti ve YPG arasında anlaşmazlık sürdükçe bölgede hareketlilik de artıyor.

Bu sinsi gelişme üzerine aşiretler bu kez SDG için harekete geçti.

Aşiretlerden Son Çağrı…

Suriye Aşiretler ve Kabileler Yüksek Konseyi, YPG/SDG kontrolündeki bölgelerde siyasi çıkmazın çatışmaya dönüşebileceği uyarısında bulundu ve 133 aşiretin imzaladığı bildiride SDG’nin silah bırakması istendi.

Şarkul’ Avşat’a konuşan Suriye Aşiretler ve Kabileler Yüksek Konseyi yetkilisi Şeyh Hamud Ferec şunları söyledi;

“Aşiretler Suriye devletinin kararlarına bağlıdır. Bizler bölgeyi gelişigüzel bir savaşa bulaştırmak istemiyoruz ancak Siyasi bir çözüme ulaşılmadığı takdirde olaylar çatışmayı beraberinde getirir.”

Ezber Bozan Hareketler…

Bu gelişmeler üzerine aşiretler alarma geçtiler ve Rakka, Deyrizor ve Haseke bölgesinde bulunanlar ABD, Fransa ve Suriye Dışişleri Bakanlığına mesaj gönderdiler.

Gönderilen mesajda bazı tespit ve talepler vardı.

Tespitler içinde SDG’nin bölgede kendisini otorite olarak dayattığı ve aşiretlerin bundan büyük rahatsızlık duydukları notu yer alıyordu.

Bu son derece önemli bir tespitti.

Talepler içinde ise SDG’nin tüm kurumları ile birlikte lağvedilerek devlete iade edilme talebi en dikkat çekeniydi.

Sonuç…

Bu tespit ve talepler karşılık görür mü bilinmez.

Ancak bilinen bir şey var ki planlanan işler yürümez, SDG Yahudi tezgâhına uyup ayak sürümeye devam ederse demir yumruğun tepelerine inmesi an meselesi.

Bu yumruk kim olur?

Suriye Ordusu mu, Aşiretler mi, Türk Silahlı Kuvvetleri mi?

İşler aynen bu sırada ilerler. Yetmediği yerde bir sonraki devreye girer.

Peki bu demir yumruk ne zaman iner?

Merak etmeyin bu iş bu şekilde çok gitmez ve yumruk her daim olduğu gibi bir gece ansızın iniverir…