Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Celalettin Yavuz

Lider Ülke Türkiye’de Memurlar ve Emeklilerin Hali… – Prof. Dr. Celalettin Yavuz

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 25 Ağustos 2025

Daha önce de Ak Parti iktidarının algı yönetimini son hızla sürdürdüğü okuyucularımla paylaşılmıştı. Bilindiği üzere Ağustos 2025 ayı içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 6.5 milyon memur ve emekliyi ilgilendirecek 2026 yılı maaşlarına yapılacak zam üzerinde görüşmeler başlatıldı. Ama bir anlaşmaya varılamadı ve sonunda hakeme gidildi. Hakem 3’ncü toplantısını 25  Ağustos’ta yapacak.

Emekli Sandığı emeklisi olarak, bu statüdeki emeklilerin haklarının çiğnendiğinden hareketle onların haklarını savunmak maksadıyla zaman zaman bu tür yazılara da giriyorum.

İktidar mensupları memur ve emeklilerinin maaşlarına yüksek enflasyon döneminde bile oldukça cimri davranırken, diğer taraftan Türkiye’nin ihracat ve büyümede rekorlar kırdığını, Merkez Bankası’nın rekor düzeyde rezerv biriktirdiğini, enerjide devasa atılımlar yaptığı vb moral verici konuşmalar yapıyorlar. Bu sebeple bu konu ele alındı.

Ticarette, Ekonomik Büyümede ve Merkez Bankası Döviz Rezervinde  Rekorlar Kıran, Enerjide Patlama Yapan Türkiye

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin 2002’de 238 milyar dolar olan milli gelirinin 2024 yılında 1 trilyon 322 milyar dolara yükseldiğini, 2025 sonunda da 1.4 trilyon doları aşacağına inandığını ifade etti.

Bakan Bolat’a göre Türkiye son 10 yılda dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında imiş.

Bolat, küresel ekonomide belirsizliklerin ve durgunluğun olduğu, Türkiye’nin yakın çevrelerinde sıcak savaşalrın çıktığı, ticaret savaşlarının kızıştığı ve gümrük tarifelerinin yükseltildiği bir dönemde bile ekonomimizin 19 çeyrektir (yani neredeyse 5 yıldır) kesintisiz büyümekte olduğunu ileri sürdü.

Bakan Bolat ayrıca; “22 yıl boyunca başarılı liderlik ve yönetim reformları, dışa açık büyüme modeli, ulaşımda, altyapıda, sanayide, tarımda, enerjide, savunmada, her alanda, dış ticarette ve ihracattaki başarının payı çok büyüktür!” diyerek ekonomideki büyümenin çerçevesini çizdi. Özellikle de savaunma sanayii ihracatında 20 milyar dolarlık üretim ve 7 milyar doları geçen ihracaata vurgu yaptı. Turizm, müteahhitlik, eğitim, sağlık, lojistik vb hizmetler sektöründeki ihracaat hedefinin de bu yıl 121 milyar olduğunu ağzı kulaklarına vararak anlattı.

Her ne kadar ithalatı ve ticaret açığını anlatmamış olsa da gene de “çok güzel gelişmeler bunlar!” diyerek alkışlıyoruz!

Öte yandan Merkez Bankası da 15 Ağustos 2025 haftasında önceki haftaya göre 2 milyar 145 milyon dolar arttırarak 176 milyar 510 milyon dolarlık rezerve ulaşmış.

Çok değil gene aynı iktidar döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “nas ekonomisi” sayesinde eksilere düşen Merkez Bankası’nın rekor düzeyde rezerve ulaşması da olağan dışı bir başarı. Ama bu iki ekonomik programı yapanlar farklı iktidarlar değil. Anlaşılan o ki, iktidar son 10 yılda en azından bazı alanlarda Nasreddin Hoca fıkrası gibi önce eşeğini kaybettirip, ardından buldurarak sevindirme yolunu seçmiş!

Enerjide de müthiş gelişmeler var. Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahasında Faz-III aşaması için Çin’den yeni bir yüzer platform getirtmek için anlaşma yapılmış. Bu arada sayıları giderek yükselen deniz tabanında arama ve sondaj platformları da her nedense “Mavi Vatan”ın Doğu Akdeniz yetki alanlarındaki çalışmayı bırakarak Somali vb dış ülkelerde gayret sarf ediyorlar. Ancak bu bakanlık da enerjide Türkiye’nin adeta çağ atladığını ileri sürüyor.
Henüz millete yansıması görülmese de onları da alkışlayalım.

Ekonomide Rekorlar Kıran Türkiye’de Memur ve Emeklilerine ‘Bugün Git, Yarın Gel!’ Diyen Zihniyet Çelişkisi

Yukarıdaki başlık altında yazılanları okuyunca diğer ücretliler gibi memur ve emeklilerinin de bu muhteşem tablodan olumlu yönde yararlanması beklenir. Ama gerçekte öyle mi?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Memur Sendikasının temsilcileriyle bir araya geldiğinde “Türkiye Yüzyılı’na yakışan bir çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde hiçbir çalışanımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz!” demişti. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaranma çabası içerisindeki bu konuşmada, imce bir ironi de mevcut.

Zira “Lider Erdoğan”’ın ekonomiyi “nas ekonomisi” talimatıyla yönetmeye başladığı dönemde çalışanlar ve emekliler enflasyon altında ezilmeye başladılar. Gelinen günde 1. dereceden emekli bir memur bile yoksulluk sınırının açık ara altında maaş alıyor.

Diyanet İşleri Bakanlığı bile “Emeklilere fitre vermenin vacip olduğunu” söyledi. Bu ne yaman çelişki! Üstelik Işıkhan’ın son teklifi de beğenilmediği için hakeme gidildi.

Sonuç olarak, “Rekorlar kırarak büyüyoruz, acaip gelişiyoruz, lider ülkeyiz!” vb ifadeleri doğru ise memur ve emeklilerinin de bu büyüme ve rekorlardan yararlanması sağlanmalıdır. Ya da bir “kandırma” hareketi olan algı yönetiminden vaz geçilmelidir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER