Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Ersoy Dede

Numan Kurtulmuş’a Yapılan Hadsizlik Millet İradesine Yapılmış Demektir – Ersoy Dede

Ersoy DEDE – 01 Kasım 2025

 

Numan Kurtulmuş’a yöneltilen saldırı, sadece bir insana değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğüne, devletin vakarına ve milletin iradesine yönelmiştir.

İYİ Partili Erhan Usta’nın Numan Kurtulmuş’u hedef alan “…sizin bir PKK sevdanız olduğu anlaşılıyor..” sözleri en hafif tabirle hadsizliktir…  Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan bu hadise, Türk siyasetinin geldiği seviyeyi değil, ne yazık ki bazı zihinlerin düşebileceği seviyeyi gösterdi.

Söz konusu ismin Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a, “PKK’ya olan sempatiniz nereden geliyor?” demesi, bu ülkenin hafızasında kara bir leke olarak kalacaktır.

O sözler bir eleştiri değil; fitne tohumu, ahlaki çöküşün itirafıdır.

NUMAN KURTULMUŞ, DEVLETİN AKLI VE SABRININ TEMSİLİDİR

Numan Kurtulmuş, Türkiye siyasetinde istikrarın, vakar ve sağduyunun adıdır.

Kavganın değil uzlaşının, bölünmenin değil birlikteliğin, öfkenin değil devlet aklının tarafında durmuştur.

Bugün Meclis’te ona yöneltilen söz, yalnızca kişisel bir saldırı değildir — bu ülkenin birliğini temsil eden makamın itibarsızlaştırılma girişimidir.

Kurtulmuş yıllar boyunca, siyaset üstü bir sorumlulukla çalışmış, Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu çatısı altında da, terörsüz Türkiye hayalini dillendirmiş, bu uğurda karanlık çevrelerin tehditlerine rağmen geri adım atmamıştır.

Bugün Türkiye sınırlarının ötesinde terör kampları yıkılıyorsa, şehirlerimizde artık bombalar değil çocuk sesleri duyuluyorsa, bunda Numan Kurtulmuş gibi aklıselim devlet adamlarının payı büyüktür.

TERÖRÜN BEDELİNİ EN ÇOK BU MİLLET ÖDEDİ

Türkiye, terörle mücadelenin ne demek olduğunu 40 yıldır biliyor.

Bu millet, binlerce evladını toprağa verdi.

Mehmetçik dağ başında donarken, polis şehirlerde hedef oldu.

Şehit cenazeleriyle sarsıldık, ocaklar söndü, çocuklar babasız kaldı.

Cizre’de, Sur’da, Şırnak’ta, Hakkâri’de bayrak için, vatan için can verildi.

Ve bütün bu bedeller, Türkiye’nin bir gün “terörsüz bir gelecek” kurabilmesi içindi.

O yıllarda terörle mücadele eden kahramanlara destek vermek yerine, bazılarının göz kırptığı çevreler, bugün çıkıp Meclis kürsüsünde “PKK sempatizanlığı” gibi iftiralar savuruyorsa, bu sadece nankörlük değil, şehitlerin ruhuna saygısızlıktır.

TÜRKİYE BUGÜN KENDİ KALESİNİ KURMUŞTUR

Bugün Türkiye, terörün belini kırmış, sınır ötesi harekâtlarla güvenlik çemberini genişletmiştir.

Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit operasyonlarıyla, Suriye’nin kuzeyinde Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla, terör koridoru paramparça edilmiştir.

Artık o dağlarda Türk bayrağı dalgalanıyor.

Terörün sustuğu yerde ekonomi nefes alıyor, şehirler kalkınıyor, umut yeniden filizleniyor.

Bugün terörün olmadığı bir Türkiye, yatırımın, istihdamın, refahın önünü açıyor.

Bu sadece güvenlik başarısı değil; bir medeniyet hamlesidir.

Ve o hamlenin arkasında, devlet aklıyla hareket eden, sabırlı, uzlaştırıcı ama kararlı isimler var.

Onlardan biri de Numan Kurtulmuş’tur.

HER ZAMAN MİLLETİN YANINDA, HER ZAMAN DEVLETİN SAFINDA

Numan Kurtulmuş, siyasi hayatı boyunca ne terörün diliyle konuştu ne de bölücü örgütlerin gündemine prim verdi.

O, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” anlayışını devlet aklıyla birleştiren bir isimdir.

Milletin inanç kodlarını, bu toprakların ruhunu bilen, siyasetini makam için değil millet için yapan bir adamdır.

Bu yüzden hedef alınmaktadır.

Çünkü birleştirici sesler, kavgadan beslenenlerin işine gelmez.

Bugün bir Meclis Başkanı’na “PKK sempatizanı” diyecek kadar aklını öfkeye teslim edenlerin unuttuğu şey şudur:

Bu ülke, teröre sempati duyanları değil, terörün kökünü kurutanları alkışlar.

BU SALDIRI DEVLETİN VAKARINA YAPILMIŞTIR

Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu milletin en yüce çatısıdır.

O çatı altında, devletin temsil makamında oturan bir isme böylesine iğrenç bir suçlama yöneltmek, sadece Meclis adabına değil, devlet geleneğine de ihanettir.

Oysa devletin geleneği nettir:

Siyaset yapılır, eleştiri yapılır ama makamın vakarına asla dokunulmaz.

Kurtulmuş’un şahsında bu sınır çiğnenmiştir.

Bu, sadece bir hadsizlik değil; Türkiye’nin kurumsal hafızasına, siyasi terbiyesine ve milli dayanışma ruhuna kasttır.

TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE, KURTULMUŞ’UN SAVUNDUĞU GELECEKTİR

Bugün terörün son nefesini verdiği, Türkiye’nin bölgesel güce dönüştüğü bir dönemde, Meclis Başkanı’na yöneltilen bu iftira, sadece çirkin değil, tehlikelidir.

Çünkü bu söylemler, terörün bitmesini istemeyen çevrelerin umududur.

Kurtulmuş’un temsil ettiği çizgi, o çevreleri korkutmaktadır.

Çünkü o çizgi, terörsüz, güçlü, millî ve bir Türkiye’yi simgeliyor.

Bugün Ankara’da, Van’da, Diyarbakır’da aynı marşı söyleyen gençler varsa,

askerle vatandaşın aynı bayrak altında gururla yürüyebildiği bir ortam varsa,

bunda Numan Kurtulmuş’un sabırla ördüğü milli birlik siyasetinin de payı büyüktür.

SON SÖZ: MİLLET DEVLET ADAMINA SAHİP ÇIKAR

Bu millet, hangi sözün iftira, hangi sözün hakikat olduğunu bilir.

Kurtulmuş’a yöneltilen saldırı, onun değil, bu ülkenin düşmanlarının hanesine yazılmıştır.

Ve tarih göstermiştir:

Bu millet, devlete hizmet edenleri asla yalnız bırakmaz.

Bugün Numan Kurtulmuş’a sahip çıkmak, sadece bir şahsı savunmak değildir;

Türkiye’nin terörsüz geleceğine, milli iradesine, devlet vakarına sahip çıkmaktır.

Numan Kurtulmuş yalnız değildir.

Arkasında bu milletin duası, tarihi ve vicdanı vardır.

Ve bu millet, kendi devlet adamına uzanan her dili, dün nasıl susturduysa,

bugün de aynı kararlılıkla susturacaktır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER