Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam
ceyhun bozkurt logo
Ceyhun Bozkurt

Siz ABD’nin Neyine Şaşırdınız? – Ceyhun Bozkurt

Ceyhun BOZKURT – 12 Haziran 2025

 

Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından keşfi 1492 yılında oldu. Ama pergelin ucunu Avrupa’ya, Batı’ya koyduğumuza merkez olarak orayı kabul etmek zorunda kalırız. Oysa Amerika zaten Amerikalılar tarafından biliniyordu. Yerliler tarafından yani…

Amerika’yı Avrupalılar mı keyfetti yoksa Amerikalılar Avrupa’nın barbarlarını mı keşfetmek zorunda kaldı bilinmez.

Kendisi de o sırada orada olan kölelik karşıtı İspanyol Rahip Bartolome de Las Casas, beyaz adamın yaptığı Kızılderili katliamlarından sadece birini, İspanyol Adası katliamını şöyle anlatmakta:

“Atlarını, kılıçlarını ve mızraklarını alan Hıristiyanlar, yerli Amerikalıların daha önce hiç görmediği eylemlere başladılar. Katliam ve kan dökme! Köylere giriyor, çoluk çocuk, yaşlı, hamile veya loğusa (kadın) demeden, ağıllarına sığınmış kuzulara saldırır gibi, karınlarını deşiyor, parçalara ayırıyorlardı. Kimin tek bıçak darbesiyle bir insanı ortadan ayıracağı veya tek mızrak atışıyla başını keseceği, ya da bağırsaklarını ortaya dökeceği üzerine bahse giriyorlardı. Anne sütü emen bebekleri zor alıyor, ayaklarından tutup başlarını kayalara çarpıyorlardı. Bazıları ise onları yüksekten ırmaklara atıyor, bir yandan da gülerek şakalaşıyorlardı.

Çocuklar suya düştüğünde: ‘Kımıl kımıl oynuyorsun, semi komik şey seni!’ diyerek gün geçtikçe daha da iğrençleşiyorlardı. Çocuklarla annelerini ve önlerine çıkan herkesi kılıçtan geçiriyorlardı. İsa peygamberimizi ve 12 havariyi kutsamak ve saygılarını iletmek için uzun darağaçları kuruyorlardı. Ayakları yere neredeyse değecek şekilde, 13 kişilik gruplar halinde onları bağlıyor, ateşe veriyor ve diri diri yakıyorlardı. Bazıları ise bütün vücutlarını kuru saman yapıştırıyor ve bu şekilde ateşe veriyorlardı. Diğerlerinin ve hayatta bırakmak istedikleri herkesin ellerini kesiyorlardı. Elleri sarkar durumda, onlara ‘Gidin, mektupları götürün’ diyorlardı. Bu, ormana kaçanlara haber götürün demekti.”

Bu yapılan katliamlardan sadece birini anlatmak yazılan satırlardı.

Katliamlar ve Kölelik Devam Etti

Beyaz Adam, Amerika’ya girdikten sonra katliamları bitmedi. Önce İspanyollar, Portekizliler, ardından ağırlıklı olarak İngilizler ve Fransızlar bu kıtaya geçiş yaptılar. Yerlileri katletme sürdü. Kölelik de geliştirildi. Kara kıta Afrika’dan getirilen siyahlar köle olarak çalıştırıldı.

Beyaz ve Hıristiyan olmayan herkes artık düşmandı. İlerleyen dönemde Hristiyanı bile böldüler ve sadece Protestanlığı kabul ettiler.

Günümüzde Trump’a şaşırıyoruz ya, niye şaşırıyoruz ben anlamakta zorlanıyorum.

Amerika uzun yıllar göç alırken bile siyahlara zulmün, ırkçılığın kalesiydi.

ABD her zaman WASP’tı. Kuruluşundan günümüze kadar…

White(Beyaz)-Anglo-Sakson-Protestan.

Bu gerçek hiç değişmedi.

WASP’a göre;

Siyah ötekiydi.

Esmer ötekiydi.

Çekik gözlü ötekiydi.

Müslüman ötekiydi.

Ortodoks ötekiydi.

Türk ötekiydi.

Arap ötekiydi.

Rus ötekiydi.

Çinli, Japon ötekiydi.

Ve kendilerinden olmayan herkes ötekiydi.

Bu durum sadece Batılı siyasetçiler açısından değil. Bilim insanlarının bile çoğu için beyaz harici herkes ötekiydi. Pandemi sürecinde iki Fransız bilim (!) insanının “Afrikalıları kobay olarak kullanma önerisi” halen hafızalarımızda tazeliğini koruyor.

Bakın Lale Demirtürk anlatıyor:

“Tarih boyunca, beyaz Batılı bilim adamları, belli insan gruplarını kasıtlı olarak inşa ettikleri ve benimsedikleri ırk kategorilerine göre bir hiyerarşi şemasına oturtmuşlardır. Beyazların çevreleme diyebileceğimiz insanları ırk hiyerarşisine göre sınıflandırma sistemi, kasıtlı bir edimdi. Bu, Batı’nın düşünce yapısını da etkileyerek ‘Atlantik kölelik sisteminin emperyalist yayılmacılık dönemlerinde bu kadar büyük sayıda Afrikalıyı baskı altında tutup, zulüm etmeyi rasyonalize etmenin esasını’ oluşturmuştur. ‘Kölelik döneminden sonra, bunların sıradan beyazlarca destek gören beyaz elit vârisleri (descendants) Afrika asıllı Amerikalıların ırkçı şekilde çevrelenmesini rasyonalize etme işlemini, kölelik dönemini takip eden uzun Jim Crow dönemi süresince ve bitiminden sonra da yaşanan on yıllar boyunca, başka siyah ırk mensuplarına da uygulama yoluna gitmişlerdir. Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken husus şudur: Sıradan veya elit beyazların ırk kategorisinin biyolojik yaklaşımlarla incelenmesine gösterdiği yoğun ilgi, bir bakıma araştırmacılar Dorothy Nelkin ve M. Susan Lindee’nin de belirttiği üzere ‘baskı ve zulüm konusunda ‘ahlaki sorumluluğu’ olan toplumun üzerinden bu sorumluluğu, ‘biyolojik bir mazeret’ uydurma yoluyla kaldırmaktı.’”

Gördünüz mü?

Batılı bilim insanları da beyaz ırkın karşısındakileri küçültmek için biyolojik mazeretler uydurmanın bilimsel(!) çalışmalarını yürütmekteydi.

Amerikan Rüyası mı, Kabus mu?

Şimdi ise birileri Trump sokakları karıştıran kararları alınca “Amerikan rüyası bozuldu” sanıyor.

Ünlü Amerikan stand up sanatçılarından George Carlin ne diyor biliyor musunuz: “Neden Amerikan Rüyası diyorlar bilir misiniz? Çünkü uyanmanızı istemiyorlar!”

Bu rüyanın özünde kabus ve kandırmaca olduğunu yıllardır elimizden geldiğince anlatıyoruz.

Amerika hep böyleydi. Sadece ucuz işçilik, üretim çarklarının az maliyetle dönmesi adına özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında göçmenlere, sığınmacılara, mültecilere ses çıkarmadı. Ama artık eski ABD yok. 36 trilyon doları aşan bir borç sarmalı ve her ABD’linin 106 bin dolar borcu…

Bunu ortadan kaldırması imkansıza yakın. Ama hiç değilse ABD’lilerin yükünü hafifletmek adına Trump ABD’nin gerçek yüzünü ortaya koyuyor.

Hiç değilse dürüst.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER