Coşkun BAŞBUĞ – 05 Kasım 2025
Afrika’nın sadece insanları değil kaderi de kara.
Tarihi soykırımlarla, darbelerle, iç savaşlarla, yoksulluklarla, yolsuzluklarla anılan koca bir kıta.
Oysa bu koca kıta altınlarıyla, doğalgazıyla, petrolüyle, diğer madenleriyle servetin içinde yüzüyor.
Ama gelin görün ki insanları aç, insanları susuz, insanları mutsuz, insanları huzursuz.
Ama gelin görün ki kıta kan gölü.
İşte O Ülkelerden Biri…
Sudan…
Sudan’da sular durulmuyor, durulacağa da benzemiyor.
Ülke içinde giderek şiddetlenen iç savaş soykırım boyutlarına gelmiş durumda.
Aynı ülkenin insanları birbirlerini acımasızca kırıyorlar, o insanları birbirine kırdıranlarda kırdırdıkları insanlara ait olan altınları, petrolü çalıyorlar.
Onlar bunu yaparken hırsızla uğraşması gerekenler birbirleriyle uğraşıyorlar.
Afrika’da olanların özeti bu…
Neler Oluyor…
Bu soruya sağlıklı cevap verebilecek insan sayısı çok az.
Çünkü Afrika kapalı bir kutu ve bu kutunun içinde neler döndüğünü kestirmek gerçekten zor iş.
Şu an Sudan’da inanılmaz olaylar dönüyor, akıl almaz işler yaşanıyor ancak saydığım sebeplerden dolayı başta Sudanlılar olmak üzere insanoğlu olan biteni tam olarak kavrayamıyor.
Bu handikabı aşmak için, olan biteni anlama adına Sudan’ı ve orada bugüne kadar yaşananları çok sade bir dille anlatmaya çalışacağım.
İşte Sudan’da Olanlar…
Sudan 1956 yılında bağımsızlığını ilan etti.
Ancak bağımsızlığını ilan etse de tıpkı diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi kendisini dış müdahalelerden, darbelerden, oyunlardan, tuzak, kaos, iç savaş gibi sömürü siyasetinden uzak tutamadı.
Bugünkü olaylara sebep Ömer El Beşir 1989 yılında gerçekleştirdiği bir darbe ile yönetimi ele geçirdi.
Beşir darbe sonrası ülkeyi ancak on yıl yönetebildi.
On yıl dolduktan sonra Beşir 1999 yılında parlamentoyu feshetti ve bu sürede kendisine çok büyük destek veren Turabi’yi Meclis Başkanlığı görevinden aldı.
Gerek kıtada gerek İslam aleminde çok büyük saygınlığı olan Turabi’yi görevden almak en büyük hataydı ve hatadan sonra Sudan’da sular bir daha asla durulmadı.
Bölünen Sudan…
Bu olaydan sonra dışarıdan müdahalelerle Sudan’ın güneyi hareketlendi ve kendini “Sudan Halk Kuruluş Ordusu” olarak tanımlayan bir yapılanma ülkede iç savaş çıkardı.
Yaşanan bir dizi badireden sonra bu yapı Güney Sudan olarak bağımsızlığını ilan etti ve böylelikle 2011 yılında ülke ikiye bölünmüş oldu.
Bölünene kadar Afrika’nın yüzölçümü açısından en büyük ülkesi olan Sudan bölündükten sonra üçüncülüğe düştü ve liderliği Cezayir’e kaptırmış oldu.
Kaosa Devam…
Sudan bölündükten sonra olaylar dinmedi.
Bu kez Darfur bölgesinde bulunan çiftçiler kötü yönetim gerekçesiyle ayaklandılar.
Olayların giderek büyümesi üzerine Beşir Sudan ordusunu ve onun başındaki kişi General Abdülfettah el-Burhan’ı ayaklanmayı bastırmak üzere bölgeye gönderdi ancak Burhan ayaklanmayı bastıramadı.
Bunun üzerine orduya destek olacak güç aranmaya başladı.
El Beşir ve General Burhan çözümü Sudan’ın doğusunda Arap milliyetçiliği üzerine kurulmuş terör örgütü “Cancavid Milisleriyle“ iş birliğine gitmede buldular.
Örgütün başındaki kişi Muhammed Hamdan Dagalo işbirliği teklifini hemen kabul etti.
Yağmurdan Kaçarken…
Destek iş gördü ve ayaklanma bastırıldı.
Ayaklanma bastırılıp işler normale döndükten sonra bu kez General Burhan ile Dagalo arasında bir iş birliği başladı.
Ordunun başındaki Burhan ile milislerin başındaki Dagalo, yaptıkları sinsi bir planla Devlet Başkanı Beşir’i darbe ile devirmek üzere anlaştılar.
Anlaşma sonuç getirdi ve Burhan ile Dagalo 2019 yılında Ömer El Beşir’i darbe ile devirdi.
Darbeden sonra ülkeyi yönetmek üzere geçici bir konsey kuruldu.
Konseyin başkanı Burhan yardımcısı da Dagolo oldu.
Bu yeni yapılanma da Burhan Dagalo’nun emrindeki milislere resmiyet kazandırmak için örgütün adını değiştirdi ve “Cancavid Milisleri”nin adı “Hızlı Destek Grubu” oldu.
Darbecinin Darbeciye Darbesi…
Burhan sadece örgütün adını değiştirmekle kalmadı aynı zamanda yapıyı Sudan ordusuna entegre etmek istedi.
Dagalo elindeki silahlı gücün yeni ordu yapısına katılmasını kabul etmedi.
Çünkü asıl gücün kendisinde olduğuna inanıyordu ve bu yüzden devleti yönetmesi gereken kişinin de kendisi olduğunu düşünüyordu.
Burhan ile Dagalo arasında fikri olarak başlayan çatışma silahlı çatışmaya dönüştü ve o çatışmada bugün halen devam eden iç savaşın fitilini ateşledi.
İşte Sudan’ın kafa karıştıran hikayesinin özeti bu.
Elin Oğlu Bırakır mı…
Kıtanın kanını emen sömürgeci zihniyet beklendiği gibi arayıp da bulamadığı bu fırsatı kaçırmadı ve iç savaşa dolaylı dahil olarak hem bölünmeyi derinleştirdi hem süreci hızlandırdı.
Yılanın başı İngiltere, İsrail Terör Örgütü (İTÖ) üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri’ni devreye alarak Dagalo’yu destekliyor.
Dagalo’nun hâkim olduğu yerlere inen Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait helikopterler günlerdir Sudan’a silah getiriyorlar, altın götürüyorlar.
Yıllık 100 ton altın çıkaran Sudan’ın her yıl 70 ton altını yurt dışına kaçırılıyor.
Ne güzel denklem değil mi?

YORUMLAR