Ceyhun BOZKURT – 04 Eylül 2025
ABD’nin işi kolay değil. Trump, Çin’i yalnızlaştırayım derken Çin dahil tüm Asya’yı, hatta G-7 haricindeki dünyayı birleştiriyor. Son Şangay İşbirliği Örgütü toplantısı bunun kanıtı oldu.
Çin’in Tianjin kentinde yapılan Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi, örgütün daha adil ve eşitlikçi bir küresel yönetim sisteminin oluşturulmasındaki öncü rolünü güçlendirdi. Önümüzdeki dönemdeki sistemin, blokların ve tek başına ülkelerin hegemonyasını dışlayan çok kutuplu olması gerektiği teyit edildi.
Bu bağlamda en önemli gösterge, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping’in küresel yönetişimin uygun bir konsepti üzerinde ortak çalışma çağrısında bulunması oldu diyebiliriz. ŞİÖ’nün ana çekirdeğini oluşturan Moskova-Pekin bağlantısının öncü rolü göz önüne alındığında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de desteklediği girişimin belirleyici bir öneme sahip olduğu belirtiliyor.
Katılımcı ülkelerin liderleri tarafından onaylanan nihai belgeler arasında yer alan Tianjin Deklarasyonu, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 2035 yılına kadar Kalkınma Stratejisi, 21’inci Yüzyılda Avrasya Çeşitlilik ve Çok Kutupluluk Şartı vb. belgeler, bu hedefe doğru pratik ilerlemeyi amaçlamaktadır.
Toplantının sonuçları ve kabul edilen belgeler, genel olarak, ŞİÖ üye devletlerinin liderleri toplantısına verilen üç temel misyonu göstermekte. Bu 3 temel misyon:
- Tüm taraflar arasında mutabakat sağlamak,
- İşbirliğinin itici gücünü teşvik etmek,
- Gelecekteki kalkınma için planlama yapmak.
Toplantıda kabul edilen ve yeni bir dünya düzeninin temellerini atmayı hedefleyen Tianjin Deklarasyonu’nun temel hükmü, çok taraflılık ve çok kutuplu bir dünyanın yönetişim ilkelerinin bildirgesi olması. ŞİÖ’nün tüm katılımcıları ve ortakları tarafından paylaşılan ilke ve değerler, ideolojik temeli olarak benimsenmiştir: kalkınma yolunun bağımsız seçimine, kültürel ve medeniyet çeşitliliğine ve devletlerin egemenliğine karşılıklı saygı; ülkelerin ve halkların kendi siyasi modellerine sahip olma hakkı; karşılıklı fayda, içişlerine karışmama vb.
Özetle Batı ittifakında yer almayan çok sayıda ilke bu bildiride yer almış gözüküyor.
Sonuç olarak, küresel nüfuzun kutupları olan veya bu nüfuzu talep eden ülkeleri bir araya getiren ŞİÖ, Putin’in ŞİÖ Üye Devletleri Devlet Başkanları Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada belirttiği gibi, “adil çok kutuplu dünya düzeni” ve “gerçek çok taraflılık” anlayışının kurulması yolunda güçlü bir itici güç haline gelmiş gözüküyor.
Peki Türkiye’nin ŞİÖ’deki yeri ne olacak?
Bilindiği üzere Türkiye NATO üyesi ama aynı zamanda ŞİÖ’de diyalog ortağı olarak yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21024 yılında yaptığı açıklamada “Hedefimiz orada daimi üye olmaktır. Türkiye, artık Şangay Beşlisi’ne daimi üye olarak katılmalıdır” demişti. Yani Türkiye çok kutupluluğu temel alan ŞİÖ’yle yakın çalışmayı arzuluyor. Bu kapsamda bu yıl yapılan zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin Devlet Başkanı’nın özel davetlisi olarak katıldı ve aile fotoğrafında ön sırada yer aldı.
Yani Türkiye, yıllar öncesinin “Yeni bir dünya kurulur Türkiye oradaki yerini alır” felsefesini uygulamak için kararlı adımlar atıyor. Hem de tam zamanında….
YORUMLAR