Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Fatih Ünlü

Zamanın Güzel Anları – Fatih Ünlü

Fatih ÜNLÜ – 10 Ekim 2025

İnsan hayatı bir iniş ve çıkışlar meşheri gibidir.

Önce zayıf sonra güçlü veya tam tersi, insanın başına hayatta türlü türlü haller gelebilir.

Küçükler büyür, gençler yaşlanır, hastalar iyileşir, sapasağlam birden düşkünleşebilir. Zayıflar gün gelir güçlenebilir, güçlüler takatsiz kalabilir. Kadim şiirlerde bu yönde çok güzel mısraları hatırlarsınız.

Hayat, en büyük imtihan olduğu için insanı gerçekten iyi test eder, tam sınar.

Kuran-ı Kerim’in hükmüdür:

“Ve o günler ki… Biz onları insanlar arasında döndürür dururuz.”
(Ali İmran 140. Ayeti Kerime Meali)

Bu eşsiz macerada en önemli husus her hal ve şartta doğru yol üzere kalabilmektir.

Bu iniş çıkışların, hayatın türlü hallerinin en eşsiz örneklerini başta Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam bütün peygamberlerimiz (aleyhimüsselam) yaşamıştır. Hepsine ayrı ayrı binler selam olsun.

Peygamberimiz aleyhisselam Taif’te taşlandığında en güçsüz anındaki eşsiz kulluk tavrını, çok güçlü bir komutan ve Devlet Başkanı olarak Mekke’yi fethettiği günde de gösterebilmiştir. Çünkü her iki halde de kulluğunun ve Allah azimüşşan’ın kendisine herkesten daha Yakın olduğunun bilincindedir.

Hz. İbrahim aleyhisselam da ateşe atılırken de, ateşin küllerinden sapasağlam çıkarken de hep Yüzünü Allah’a döndürmüş ulul azm bir peygamberdir.

Hz. Yusuf aleyhisselam da bir vakit sıcak baba ocağında, bir vakit yapayalnız  kuyuda, bir vakit sarayda  sonra bir vakte kadar zindanda… Sonra tekrar sarayda ve başvezirlik makamında… Tüm bu anlarda hep Allah’ı hatırlayan ve hatırlatan aziz bir kuldur.

Yine Hz. Eyyüb aleyhisselam en ağır hastalıklarla mücadele ederken de sonra şifa bulup yeniden sağlık ve refaha kavuştuğu zamanda da Allah’ın muhlis bir kuludur.

Hz. Süleyman aleyhisselam gibi ömrü boyunca büyük imkanlara ve eşsiz bir saltanata sahip olan kimseler bile hayatın türlü hâllerini görmüş, örneğin ilerleyen yaşlarının tesirini bir şekilde hissetmişlerdir.

Tüm bu süreçlerle Allah dostları nimetlerin çokluğundan ziyade onların haklarını verebildiklerinde ve abd-i mahz (tam kul, kamil kul) olma yolunda ilerlediklerinde sevinirler. 

Allah Dostu bir zata zamanın hükümdarı bir sebeple büyük bir arazi hediye eder. Veli zat gülümser. Sonra bir sebeple o arazi elinden geri alınır. O zat yine gülümser. Sebebini sorarlar. “O vakitler kalbimi yokladım” der. “O arazi geldiğinde sevinmediğim için tebessüm ettim, gittiğinde de üzülmediğim için  tebessüm ettim.”

Evet, büyük kullar için dünya imtihanının türlü hallerinden yüzlerinin akıyla çıkabilmek bizatihi nimetten çok daha önemlidir.

Bu iniş çıkışlarda, özellikle hayatın zor anlarında Allah’a hamd etmeyi unutmamak ve siteme yönelmemek kulu arş-ı alaya ulaştırabilir. Zaten dertler de ebedi değildir, biraz sabırla sabah her zaman yakındır.

“El-hamdülillahi âlâ külli hâl” – Her hal ve şartta Allah’a hamdolsun” meşhur bir şükür duasıdır.

Bu dua bazen “El-hamdülillahi âlâ külli hâl sivel küfri ved-dalâl.” şeklinde de söylenir.  Küfür ve dalalet hariç her hal ve şartta hamdü sena Allah’adır.”  Bu anlam zaten ilk cümlede de mündemiçtir.

Nimette şükür, zorlukta gayret ve sabır ve hatada tövbe, zamanı hep en güzel anlarına döndürür. Ve bizi temiz yaratılışımıza ilaveten yaşadığımız tecrübelerle eşsiz maddi – manevi hâllere kavuşturur.

İnsan dönüşü en kolay varlıktır. Ecel gelmemişse sılaya dönüş yolları hep açıktır. Dönüş vesileleri de çoktur.

Bireyler için de toplumlar için de doğru olana yönelen çok kısa bir sürede neticesini görür. Önemli olan bu süreci başlatabilmektir.

Allah hepimize hayırlı yönelişler ve doğru bir istikamet ihsan eylesin.

Yazımızı zamanın güzel anlarına dair çok etkileyici bir metinle bitirelim:

Zamanın Güzel Anlarını Geri Getir

“Çok ibretli bir rüya gördüm Mehmet abi” dedi. “Başı kâbus gibiydi, sonrasını da abime anlatayım.

Geçmişte sen de esnaflık yapmışsın, hâlimizi bilirsin. Dolmuşta devamlı bir koşturmacayla çalışıp gidiyordum. İyi de kazanıyordum, belki bu sebepten çalışmaya o kadar dalmıştım ki dünyada sanki sonsuza kadar bu hâlde kalacakmışım zannına kapılmıştım.

Ölümü de elbet biliyordum ama bazı tanıdıkların vefatında hissettiklerim hariç, ölüm çoğu zaman aklıma bile gelmiyordu. Doğruyu, yanlışı bilme ve doğruya uyma desen, orada da zayıftık. Kötülüğümüz ekser sınırlıydı ama iyiliğimiz de öyleydi.

O an, gerçek hayattan daha çok hissettiğim bu rüyada, dolmuşla müşterileri ala ala bazen yavaş, bazen hızlı yokuş aşağı iniyordum. Yolun yarısına doğru bir şey dikkatimi çekti: Binenler arasında hiç bayan yoktu ve hepsi sanki farklı yaşlarda gibiydiler. Hiçbiri para da uzatmadı. “Ücretini gönderemeyenler…” diye arada hatırlatıyordum ama kimsede bir hareket yoktu. Bir de o günlük güneşlik günde nedense dolmuşun içi son derece loştu. “Paraları sonra alırım,” diyerek geçiştirdim. Dolmuşa binenlerin yaşı da giderek artıyordu. En sonunda ak saçlı, ak sakallı bir amca dolmuşa bindi. Bana büyük bir miktar para uzatarak “On beş kişi alır mısın?” dedi.

Hâliyle çok şaşırmıştım. Üstelik amcanın sesi de sanki benim sesime benziyordu. Parayı almak için döndüğümde yüzüne doğru dikkatli bakınca korkudan donacak gibi oldum. Parayı uzatan bendim. Yani benim yaşlı hâlimdi. Arabayı zorlukla durdurabildim. Sonra fark ettim ki dolmuşa binenler hep bendim. Benim farklı yaşlardaki hâllerimdi.

Ağır ağır ve benden çok daha güzel konuşan bu hâlim bana “Bizler sana emanetiz, agâh ol, sakın yaralanmış anlara mahkûm etme bizi.” dedi.

“Günahlara dalarak şu güzel dünyamızı zehre çevirme, şu yıllarla bükülmüş belimize bir de kul hakları ve günahların vebalini yükleme.”

“Bilsen, Allah’ın rızasından uzak tüm o uçurumlar ne  kadar sarp, ne kadar umutsuzdur. Zemheri gibi soğuk, kızgın bir çöl gibi yakıcıdır, alevlenmiş bir yanardağ gibi…”

Yaşlı yüzüme aşina oldukça duyduğum korku giderek azaldı, hayrete dönüştü ve bu halim bana yakın bir dost gibi sevimli görünmeye başladı. Devam etti:

“Şu fani dünyaya ebediymiş gibi bağlanma, iyiyi kötüye, ebediyi faniye feda etme. Hata yaptığında hemen kalpten tövbe ve istiğfar eyle. Tövbeler ile yeniden asıl yaratılışına dön ve zamanının güzel anlarını geri getir.

Tövbe ve istiğfarlarla geçmişimiz de arınır, geleceğimiz de. Allah’ın yardımı tümden kaybedilmiş sanılan geçmişleri bile geri getirir, güzelleştirir.”

Sonra rüyamda sanki ben ilave ettim: “Allah, samimi, tövbekâr kullarına hep merhamet eder, hesapsız rızık verir, onları yeniden sılalarına döndürür. Kabul edilmiş tövbelerle en karanlık zindanlar bile bir gülistana döner…”

Şimdi birisi bana bu güzel sözleri söylese inan takipte bile zorlanırım abi ama o an sanki hepsi kalbime işledi. Doğrusu yaşlılık hâlimin konuşma tarzı, bu bilge hâli, benim kendi halim de hoşuma gitmişti. Sanki seni dinlemiş gibi olmuştum. Kâbus gibi başlayan o uzun rüyadan güzel hislerle uyandım.

Bu işin sadece bir kısmı.

O günden sonra Rabbime tam yönelmeye çalıştım, işte görüyorsun diğer her şey boş. Neye benim desen, bir yerde, zamanın belli bir noktasında senden uzaklaşıyor ve uzaklaşacak da. Elhamdülillah namaza başladım. Hatamız hâlâ çok ve her yaşın da ayrı bir imtihanı var ama Allah’a yönelince kömür, elmas; toprak, eşref-i mahluk olabiliyor abi. O yüzden elbette ve kesinlikte biz şu kendisiyle gafil nefsimize değil yalnızca Allah’a güveniyoruz.

Abi sağ ol, senin büyüklere yakışan hareketlerin, önderliğin ve bize hep Rabbimizi hatırlatman da bizim için eşsiz bir nimet oldu.

Bir de “Can kurban Ceddim Muhammed aleyhisselam buyurdular ki…” diye başladığın ve âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselamın güzel sözlerini anlattığın sohbetlerin var ki…

Allah’a sonsuz hamdolsun ki bize böyle güzel ortamlar nasip eyledi.

“Evvel Allah, ahir Allah,
Ondan ulu gelmemiştir.
Hak Muhammed’den sevgili,
Hakk’ın kulu gelmemiştir.” Karacaoğlan *

* Çaresiz Anlarımıza Çare Olan Rahmetinle – Bir Soluk Dua.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER