Magazin dünyasının ışıklı manşetlerinin ötesinde, bu kez sayfalar sessizce akan bir özleme açıldı. Oyuncu Doğa Rutkay Kamal, 15 yıl önce geçirdiği motosiklet kazasında hayatını kaybeden yakın arkadaşı ve meslektaşı Onur Bayraktar’ı, doğum gününde kalbinden gelen kelimelerle andı. “Zaman seni alıp götürdü” diyerek başladığı satırlar, sosyal medyada binlerce kişiyi derinden etkiledi.

Bugün şöhretin kalabalığı içinde nadir rastlanan türden bir paylaşım vardı ortada: İçten, samimi ve yüreği olan… Doğa Rutkay’ın bu anısı sadece bir kaybı değil, bir dostluğun ölümsüzlüğünü de hatırlattı.

15 yıl geçti ama hiçbir şey eksilmedi…

26 Kasım 2010 gecesi… Oyuncu Onur Bayraktar, sahne aldığı “Leyla’nın Evi” oyunundan çıkmış, evine doğru motosikletiyle yola koyulmuştu. Ne yazık ki Balat’taki evine bir daha ulaşamadı. Üsküdar’da geçirdiği kaza onu hayattan kopardı. Henüz 31 yaşındaydı. Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu olan Bayraktar, “Kapalı Çarşı” dizisindeki “Timur” karakteriyle hafızalara kazınmıştı.

Bugün ise, onun doğum günüydü… Ve yakın dostu Doğa Rutkay, onu unutmadı. Instagram’da paylaştığı eski bir kareye şunları yazdı:

“Bir gülüşünle dünyayı güzelleştiren, bir bakışınla içimizi coşturan bir insandın. Şimdi yokluğunla konuşuyorum…”

Sözlerinin devamı ise adeta zamanın yürekte bıraktığı izlerin sesi gibiydi:

“Seni hiç unutmadık ve her geçen gün, biraz daha çok özlüyoruz.”

Magazin değil, gerçek bir bağ: Arkadaşlığa dair en içten satırlar

Doğa Rutkay’ın satırları, ekranların dışında yaşanan gerçek bir dostluğun izlerini taşıyordu. O sözlerde ne yapmacıklık ne de gündeme oynamak vardı. “Sen hâlâ buradasın” diyerek vurguladığı şey, dostlukların ölmediği, sadece bir form değiştirdiğiydi.

“Bir şarkıda, eski bir fotoğrafta, rüzgarın hafifliğinde… Her şeyde biraz sen varsın…”

Bu sözler öyle derin geldi ki, sosyal medyada binlerce beğeni ve yorum aldı. Yorumların çoğunda tek bir ortak duygu vardı: “Gözlerim doldu”.

Onur Bayraktar kimdi? Unutulmayan o ‘sessiz yıldız’

Onur Bayraktar, sansasyonlarla değil, yeteneğiyle tanınan bir oyuncuydu. Tiyatrodan gelen disiplinli duruşu, onu setlerde ayrıcalıklı kılıyordu. “Kapalı Çarşı”, “Yaprak Dökümü” ve “Arka Sokaklar” gibi dizilerde kısa süreli ama iz bırakan rollerle yer aldı. Ancak onu asıl özel yapan, kameranın arkasında sessizce ama büyük izler bırakmasıydı.

Doğa Rutkay da bu yönüne dikkat çekerek dostluğun ötesinde, insani bir değeri anımsatıyordu.

“Adını anmadığımız bir gün bile geçmiyor.”

Zamanla değil, hatıralarla yaşamak…

Magazin dünyasında yıldızlar parlar, söner, bazen yeniden doğar. Ama bazı isimler hep hatırlanır. Onur Bayraktar, bu nadir isimlerden biri. Her yıl doğum gününde yapılan anmalar, onu tanımayan genç nesillere bile duygusal bir iz bırakıyor.

Ve Doğa Rutkay, sadece bir dostun yasını tutmakla kalmadı; aynı zamanda zamana karşı dostluğu savunan bir sembol haline geldi. Herkesin hızla unuttuğu bir çağda, unutmamayı seçti.

“Sana sarılamadığımız her yıl, içimizde büyüyen bir yara gibi… Ama eksik… Hep biraz eksik.”

Yorumlar kalplere dokundu: “Keşke tanısaydık…”

Doğa Rutkay’ın paylaşımına gelen yorumlar ise dikkat çekiciydi. “Onu hiç tanımadım ama bu yazdıklarınızla tanımış kadar oldum”, “Ne kadar özel biriymiş, ruhu şad olsun”, “İnsan ölünce değil, unutulunca ölür derler… Siz yaşatıyorsunuz” gibi yüzlerce yorum yapıldı.

Paylaşım, sadece bir kaybı değil, insan olmanın, sevmeyi ve özlemeyi bilmenin önemini de hatırlattı.

Zaman alıp götürdü ama sevgi kalıyor

Doğa Rutkay’ın “Zaman seni alıp götürdü belki ama seni sevmek zamansız…” sözleri, bu paylaşımın sadece bir anma değil, dostluğun zamanla yarışan bir formu olduğunu gösterdi. Bu yazı, belki de en çok şunu öğretti: İnsan hayatına değenler unutulmuyor, sadece başka bir biçimde yaşatılıyor.