Lübnan’ın efsanevi sanatçısı Feyruz’un oğlu Ziyad Rahbani, 69 yaşında yaşamını yitirdi. Politik hiciv tiyatrosu ve müzikal eserleriyle tanınan Rahbani’nin vefatı, ülke çapında büyük bir yas yarattı.
Ziyad Rahbani’nin Vefatı Lübnan’ı Yasa Boğdu
Ortadoğu’nun en güçlü sanat miraslarından birine sahip olan Feyruz’un oğlu Ziyad Rahbani, 69 yaşında hayata gözlerini yumdu. Lübnan resmi ajansı NNA tarafından duyurulan ölüm haberi, kısa sürede tüm ülkede ve sanat çevrelerinde yankı uyandırdı.
Rahbani’nin ölüm nedeni hakkında resmi bir açıklama yapılmazken, ailesine yakın çevreler bir süredir sağlık sorunları yaşadığını belirtiyor. Ancak bu bilgi henüz doğrulanmadı.
Sanata Adanmış Bir Ömür: Tiyatro, Müzik ve Direniş
1970’li yıllarda sanat hayatına adım atan Ziyad Rahbani, yalnızca besteleriyle değil, sahneye taşıdığı politik hiciv tiyatrolarıyla da geniş kitlelere ulaştı. Siyasi hiciv ve toplumsal eleştirinin en keskin örneklerinden bazılarını sahneye taşıyan Rahbani, Lübnan’da sadece bir sanatçı değil, bir muhalif simge olarak da hafızalara kazındı.
Özellikle Lübnan iç savaşının gölgesinde, halkın sesi olmayı başaran Rahbani’nin eserlerinde adaletsizlik, yolsuzluk ve sosyal çöküş temaları sıkça işlenmişti.
Feyruz’un Müziğine Can Veren Kalemdi
Dünyaca ünlü sanatçı Feyruz’un onlarca şarkısının söz ve müziğinde imzası bulunan Rahbani, annesi için hazırladığı müzikallerle Ortadoğu kültürüne damga vurdu. Sanat çevreleri, Ziyad Rahbani’yi “Feyruz’un sesine ruh katan besteci” olarak tanımlıyordu.
Onun kaleminden çıkan melodiler, Feyruz’un sesiyle birleştiğinde Ortadoğu coğrafyasının hüzün, umut ve direniş dolu ruhunu yansıtıyordu.
Gazetecilik ve Radyo Programlarıyla Eleştiri Yükünü Taşıdı
Sahneyle sınırlı kalmayan Rahbani, yazarlık ve radyo programcılığıyla da halkın nabzını tutmayı sürdürdü. Özellikle politik yolsuzlukları konu alan hicivli radyo yayınları, ona hem çok sayıda hayran hem de güçlü düşmanlar kazandırdı.
Aynı zamanda Lübnan’ın önemli gazetelerinde yayımladığı köşe yazılarıyla da fikir dünyasına derin etkiler bırakan bir entelektüeldi.
Cumhurbaşkanından Taziye Mesajı: “Vicdan ve İsyanın Sesi”
Ziyad Rahbani’nin vefatının ardından Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Ziyad Rahbani, kültürel hafızada derin izler bırakan istisnai bir sanat hayatına sahipti. O, bir vicdan, adaletsizliğe karşı isyankar bir sesti.”
Cumhurbaşkanı’nın açıklaması, Rahbani’nin yalnızca bir sanatçı değil, bir dönemin sesi ve direnişin sembolü olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Meclis Başkanı: “Ziyadsız Lübnan’da Besteler Hüzünlü”
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri de duygusal bir mesajla sanatçıyı andı. X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, şu ifadeyi kullandı:
“Ziyadsız bir Lübnan’da besteler hüzünlü, sözler kırık dökük.”
Bu kısa ama derinlikli cümle, Rahbani’nin Lübnan kültür hayatındaki yerini özetler nitelikteydi.
Başbakan Selam: “Cesur Bir Söz Ustasıydı”
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam da sanatçının ölümüne ilişkin açıklamasında, Rahbani’nin sesinin onlarca yıldır halkın umut ve acılarına tercüman olduğunu söyledi. Selam, “Sahne, müzik ve söz aracılığıyla birçok kişinin dile getirmeye cesaret edemediğini söyledi.” dedi.
Ayrıca, Rahbani’nin ailesine ve Lübnan halkına başsağlığı dileklerini iletti.
Cenaze ve Anma Törenine Yoğun Katılım Bekleniyor
Ziyad Rahbani için düzenlenecek cenaze töreninin, sanat ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirmesi bekleniyor. Lübnan’daki kilise otoriteleri ve kültür bakanlığı, sanatçının anısına bir resmî anma programı hazırlanacağını duyurdu.
Başkent Beyrut’ta yapılması planlanan törene binlerce kişinin katılması bekleniyor. Aynı zamanda sosyal medya üzerinden #ZiyadRahbani etiketiyle binlerce kişi üzüntüsünü dile getiriyor.
Ortadoğu Kültürünün Modern Sözcüsüydü
Ziyad Rahbani, sadece Lübnan’da değil, tüm Arap dünyasında özgür düşünceyi savunan çağdaş bir sanat figürü olarak görülüyordu. Onun eserleri Arap gençliği için bir uyanış vesilesi olurken, müzikleri ve tiyatroları Orta Doğu’nun vicdanı olarak kabul edildi.
Çok sayıda tiyatro oyunu, sahne performansı ve albümüyle bölge sanatına yön veren Rahbani, ardında kültürel miras olarak kabul edilen bir külliyat bıraktı.