Yaz sıcakları sinema salonlarına uğramadan başlamaz! İşte o an geldi… D Media imzalı yeni komedi filmi “Sıcak Büfe”, izleyicisiyle buluştu. Başrollerinde Hakan Yılmaz ve Orkuncan İzan’ın yer aldığı film, yalnızca afişiyle değil, fragmanı ve konusuyla da salonları ısıtmaya hazır.
İki zıt karakterdeki kardeşin para ve ahlak sınavını konu alan “Sıcak Büfe”, kara komedi dozuyla da fark yaratıyor. Film vizyona girer girmez seyirciden tam not aldı, sosyal medyada ise “tam bir aileyle izlemelik” yorumları peş peşe geldi.
Hakan Yılmaz: “Çok tempolu, çok eğlenceli!”
Filmde Cihangir karakterini canlandıran Hakan Yılmaz, vizyon sonrası yaptığı açıklamada sete ve ekibe övgüler yağdırdı:
“İzleyiciyi 1,5 saatlik güzel bir komedi bekliyor. Ağabey ve kardeşin başına gelen talihsiz ama komik bir hikâyeyi anlatıyoruz. Çok borcu olan bir adamı canlandırıyorum ve eline bir fırsat geçiyor. Set çok hızlı ilerledi, 16-17 günde film bitti. Keyifli bir iş çıktı.”
Yılmaz’ın enerjisi, performansına da yansımış olacak ki, film daha ilk gününden itibaren “tempolu anlatımı” sayesinde sıkılmadan izlenen yapımlar listesine adını yazdırdı.
Orkuncan İzan: “Karakterimde herkes kendini bulacak”
Filmde Hakan karakterini oynayan Orkuncan İzan ise karakterinin iç dünyasına odaklanmış. Filmle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Seyirciyi çok sıcak bir aile komedisi bekliyor. Karakterimde çok açık kapı vardı. Ben onun vicdanlı ve iyimser yönünü yansıtmaya çalıştım. Çok eğlenceli bir iş oldu.”
İzan’ın canlandırdığı karakterin, seyircide “ben de öyleyim” hissi uyandırması ise filmle kurulan bağın en güçlü yönü.
Yönetmen Serdar Gözelekli: “Kısa sürede temiz iş çıkardık”
Kamera arkasında ise oldukça deneyimli bir isim yer alıyor. Yönetmen koltuğunda oturan Serdar Gözelekli, yapımı 16-17 günde tamamlayarak hız rekoru kırdı. Senaryoyu Levent Cantek, Ali Demirel ve Volkan Sümbül üçlüsü yazarken, ortaya bol kahkahalı ve yer yer düşündüren bir senaryo çıktı.
Gözelekli’nin bu kadar kısa sürede ortaya koyduğu “temiz iş”, yapımın kalitesini de gözler önüne serdi.
Konusu tanıdık ama çok farklı: Para, kardeşlik, aksiyon, kahkaha
Film, iki kardeşin birbirinden farklı dünyalarda yaşarken parayla sınanmasını konu alıyor. Paraya ihtiyaç duydukları anda gelen fırsat, ikilinin hayatını alt üst ediyor ama komedi dozu hiç düşmüyor. Aralarındaki çatışma, aile bağları ve yol arkadaşlığı film boyunca seyirciye eğlenceli ama anlamlı anlar yaşatıyor.
Kısacası “Sıcak Büfe”, sıcak bir aile hikayesini kara komediyle harmanlayan taptaze bir Türk filmi.
Bihter Dinçel ve Barış Yıldız’dan renkli performans
Filmin yan karakterleri de ana kadro kadar dikkat çekici. Bihter Dinçel, Barış Yıldız, Esra Kızıldoğan, Deniz Hamzaoğlu gibi isimler filme mizahın farklı tonlarını kazandırıyor. Özellikle Barış Yıldız’ın oynadığı “sahne çalan komşu” karakteri, sosyal medyada şimdiden çok konuşulmaya başlandı.
3 ülkede vizyonda: Türkiye, Azerbaycan, Avrupa
“Sıcak Büfe” sadece Türkiye’de değil, 15 Mayıs’ta Azerbaycan’da, 22 Mayıs’ta ise Avrupa sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Bu da gösteriyor ki D Media’nın bu projesi sadece yerel izleyiciye değil, gurbetçilere ve global pazara da hitap edecek kadar evrensel bir dile sahip.
Sosyal medyada ilk yorumlar: “Kahkaha tufanı!”
Vizyonun ilk dakikalarından itibaren sosyal medyada konuşulmaya başlanan film için bazı dikkat çeken yorumlar şöyle:
-
“Netflix dizisi gibi ama sinemada daha keyifli!”
-
“Uzun zamandır bir Türk filminde bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum.”
-
“Hakan Yılmaz formunun zirvesinde!”
Bu yorumlar, filmin önümüzdeki günlerde gişe başarısı yakalayabileceğinin sinyalini veriyor.
Eğlenceli ama düşündüren: Kara komedinin tadı damağınızda kalıyor
Her ne kadar “aile komedisi” olarak lanse edilse de filmde kara komedi unsurları oldukça dikkat çekici. Özellikle Cihangir karakterinin borç sarmalındaki çaresizliği, Hakan karakterinin iyimserliğiyle birleşince ortaya hem güldüren hem de düşündüren bir film çıkıyor.
Sinemaseverler için not: Kaçırmayın!
“Sıcak Büfe”, özellikle ailecek gidebileceğiniz, bol kahkaha garantili bir film. Oyunculuklar sağlam, senaryo akıcı, tempo yüksek. Türk komedisinin içini boşaltan klişe yapımlardan sıkıldıysanız, bu film size ilaç gibi gelecek.