Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Öcalan’dan 26 Yıl Sonra Tarihi Çağrı: “Silahın Değil Siyasetin Gücüne İnanıyorum”

Abdullah Öcalan 26 yıl sonra ilk kez videolu mesaj yayınladı: “Silahın değil, siyasetin gücüne inanıyorum” dedi ve PKK’ya silah bırakma çağrısı yaptı.

Abdullah Öcalan 26 yıl sonra ilk kez videolu mesaj yayınladı:

Abdullah Öcalan’ın videolu mesajı, Türkiye gündemini sarsarak PKK’ya yönelik “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum” çağrısıyla yeni bir dönemin kapısını araladı.

26 Yıl Sonra İmralı’dan Videolu Mesaj

Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nden 26 yıl sonra ilk kez sesi duyulan bir videolu mesajla PKK’ya silah bırakma çağrısında bulundu. Öcalan videoda, PKK’nın varlık inkarına dayalı stratejisinin “miadını doldurduğunu” vurgulayarak “Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir” dedi.

“Silahın Değil, Siyasetin Gücüne İnanıyorum”

Mesajın en dikkat çeken cümlesi şu oldu:
“Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.”
Bu cümle, çözüm sürecinin yeniden canlanabileceğine dair yorumları da beraberinde getirdi.

“Silah Bırakma Mekanizması Kurulmalı”

Öcalan, örgüte net bir mesaj verdi:
“Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan, silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.”

TBMM’de Komisyon Kurulması Çağrısı

Öcalan’ın mesajında dikkat çeken bir diğer vurgu, Meclis’te bir komisyon kurulması gerektiğiydi. “Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir.” ifadeleri, çözüm sürecine yasal bir zemin önerisi olarak değerlendirildi.

“Atılan Adımlar Boşa Çıkmayacak”

PKK’ya güven telkin eden Öcalan, örgüte samimi olunması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi:
“Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.”
Bu satırlar, örgüte verilen en açık ve net güvencelerden biri olarak öne çıktı.

Varlık İnkarına Dayalı Stratejinin Bittiğini İlan Etti

Öcalan, hareketin en temel stratejisine ilişkin çok net bir ifade kullandı:
“Varlık inkârına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır.”
Bu açıklama, örgütün silahlı mücadelesinin ideolojik gerekçesinin sonlandığını ilan etmesi şeklinde yorumlandı.

Demokratik Siyaset Vurgusu

Öcalan’ın konuşmasının genelinde demokratik siyaset vurgusu ön plandaydı:
“Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘demokratik siyaset’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır.”
Öcalan’ın mesajı, çözümün silah değil, siyaset zemininde aranması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.

PKK’nın Fesih Kararı ve Manifesto Mesajı

Öcalan, örgütün daha önceki kararlarına da atıfta bulundu:
“27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim. Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.”
Bu satırlar, örgütün geçen şubat ayında aldığı fesih kararını da teyit eder nitelikteydi.

“Demokratik Toplum Manifestosu Hazır”

Öcalan, yeni bir döneme işaret ederek şunları söyledi:
“Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘Kürdistan Devriminin Yolu’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir.”
Bu sözler, yeni bir ideolojik metnin, silahı bırakmış bir siyasi hareket için yol haritası olacağını gösterdi.

İmralı’da Gerçekleşen Görüşmelere Dikkat Çekti

Öcalan mesajında İmralı’daki görüşmeleri de vurguladı:
“Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.”
Bu ifade, yürütülen müzakere sürecine meşruiyet kazandırma amacı taşıyor olarak yorumlandı.

Cezaevi Koşulları ve Kişisel Özgürlük Yorumu

Öcalan ayrıca cezaevi ve olası salıverilme tartışmalarına da değindi:
“Biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir.”
Bu ifadeler, bireysel pazarlıkların gündem dışı olduğunu gösterdi.

Meclis ve Siyasi Partilere Mesaj

Öcalan, DEM Parti ve diğer siyasi aktörlere de çağrı yaptı:
“Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.”
Bu satırlar, Türkiye’de siyaset kurumuna açık bir sorumluluk yükledi.

Bölgesel ve Küresel Boyuta Vurgu

Öcalan mesajında sadece Türkiye içi değil, bölgesel ve küresel bir dönüşüm hedefi de işaret etti:
“Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.”

Katılımcı Tartışma Çağrısı

Öcalan mesajını şu çağrıyla tamamladı:
“Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.”