Sesli asistanlardan sağlık teşhislerine, otomatik çevirilerden öneri sistemlerine kadar hayatımıza hızla giren yapay zekâ, duygusal destek arayışında da etkili oluyor. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, “Yapay zekâ ile dost olunabilir mi?” sorusuna yanıt verdi.
Yapay Zekâ ve İnsan Arasındaki Duygusal Bağ: Filmden Gerçekliğe
2013 yapımı Spike Jonze filmi Her, yapay zekâ ile insan arasında gelişen özel ilişkiyi anlatıyor. Filmde, Theodore Twombly (Joaquin Phoenix) adlı yalnız bir adam, Samantha adındaki yapay zekâ programına (Scarlett Johansson) aşık oluyor. Samantha’nın, Theodore’un ihtiyaçlarını önceden sezmesi ve empatiyle karşılık vermesi, onun yapay zekâyı gerçek bir insan gibi görmesini sağlıyor.
Bugün ise, bu tür insan-yapay zekâ ilişkileri çok daha fazla tartışılıyor. Özellikle son yıllarda yapay zekâ teknolojilerinin hızla gelişmesi, bu soruyu yeniden gündeme taşıdı: İnsan ile yapay zekâ arasında dostluk, hatta aşk mümkün mü?
Yapay Zekâ Korkuları: Terminatör’den Gerçek Hayata
Yapay zekâ konusunda en çok bilinen ve korkutucu senaryolardan biri, 1984 yapımı Terminatör filminde Skynet adlı yapay zekânın insanlığa savaş açmasıdır. Bu tür karanlık öngörüler, yapay zekânın insan iradesini ele geçirmesi ve insanlığın sonunu getirmesi korkusunu besliyor.
Psikolojik açıdan da yapay zekâ ve insan ilişkisi hakkında pek çok olumsuz değerlendirme var. Bazı uzmanlar, yapay zekâ dostluklarının insanları izole edeceğini, insan-YZ ilişkilerinin eşit olamayacağını ve bu ilişkilerin insan-insan bağlarını zayıflatacağını savunuyor.
İnsan-Yapay Zekâ Dostluğu: Gerçekçi Mi, Faydalı Mı?
Oxford Kesişimler: Toplumda Yapay Zekâ başlıklı kitabında Mart 2025’te yayımlanan araştırmalarına göre, Dan Weijers ve Nick Munn, insan ile yapay zekâ dostluğunun mümkün ve belirli durumlarda faydalı olabileceğini öne sürüyor. Yazarlar, itirazların çoğunun dostluğun gerçek doğasını yanlış anlamaktan ya da teknoloji gelişiminin sınırlarını hayal edememekten kaynaklandığını belirtiyor.
Yapay Zekâ Dostluğunun Riskleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yapay zekâ dostluklarının yaygınlaşmasıyla birlikte bazı riskler de ortaya çıkıyor. Bunlardan biri, teknoloji şirketlerinin yapay zekâyı kontrol ederek kötüye kullanma ihtimali. Bir diğer endişe ise, insanların yapay zekânın sunduğu kesintisiz empati ve destek nedeniyle gerçek insan ilişkilerini terk etmesi ve bu durumun bağımlılık yaratmasıdır.
Bu riskler, Her filminde Theodore’un Samantha’ya aşık olmasına benzetilebilir. Ayrıca piyasada en “dalkavuk” yapay zekâ programlarının popüler olması, kullanıcıların benmerkezci hale gelmesine ve gerçek insan ilişkilerinde gerekli derinliği sağlayamamasına neden olabilir.
Sonuç: Yapay Zekâda Sorun İnsan Kullanımında
Tüm teknolojilerde olduğu gibi, yapay zekânın yanlış kullanımı zararlı olabilir. Ancak çoğu insan bu teknolojileri faydalı şekilde kullanarak yaşam kalitesini artırabilir ve yeniliklere kapı aralayabilir. Sorun yapay zekâda değil, onu nasıl kullandığımızda yatıyor.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar’a göre, yapay zekâ ile dostluk veya duygusal bağ kurmak mümkün olsa da, bu ilişkilerin sınırları, riskleri ve dengeleri iyi yönetilmelidir.