Bakan Şimşek, Türkiye’nin savunma sanayisinde son 20 yılda büyük bir ilerleme kaydettiğini vurgulayarak, “1000’in üzerinde savunma sanayisi projesi yaptık, sektörde yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranına ulaştık. Savunma sanayi ihracat performansımızla küresel oyunculardan biri olduk. Geçen yıl en büyük 11’inci ihracatçıydık,” dedi.

Şimşek, Türkiye’nin bu alandaki başarısının bölgesel caydırıcılık ve direnç açısından kritik önemde olduğunu ifade etti:
“Yaşanan jeopolitik gerilimler elbette istenen bir durum değil, ancak her ülke buna hazır olmalı. Türkiye de bu bağlamda caydırıcı güce ve dirence sahiptir.”

Küresel Ekonomik Belirsizliklere Karşı Dayanıklılık

Bakan Şimşek, küresel ekonomide yaşanan belirsizlikler ve artan ticari kısıtlamalar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, “Küresel jeostratejik rekabetin sonucu olarak, ticarete getirilen sınırlamalar 2009 yılına göre yaklaşık 9 kat arttı. Korumacılığın bu şekilde devam etmesi durumunda küresel gayri safi yurt içi hasılada düşüşler görebiliriz,” dedi.

ABD ve Çin arasındaki ticari kısıtlamalara dikkat çeken Şimşek, bu durumun küresel ekonomi üzerindeki etkilerini şöyle açıkladı:
“Artan tarifeler sonucunda ABD’de daha yüksek enflasyon ve uzun vadeli faiz oranları görebiliriz. Bu durum, gelişmekte olan ülkeler ve küresel ekonomi için ciddi bir risk oluşturuyor.”

Türkiye’nin Ticaretteki Avantajlı Konumu

Türkiye’nin küresel ticaretteki avantajlarına değinen Bakan Şimşek, 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşması bulunduğunu ve toplam ihracatın yüzde 62’sinin bu anlaşmalar kapsamında yapıldığını ifade etti.

Şimşek, Türkiye’nin Orta Doğu, Orta Asya, Avrupa Birliği ve Kuzey Afrika ile yakın ilişkilerinin ticarette stratejik bir avantaj sağladığını belirterek, “Türkiye, ticarette artan korumacı eğilimlere karşı dirençlidir,” dedi.

Kadın İstihdamı ve Yapısal Reform Hedefleri

Şimşek, Türkiye’nin demografik potansiyeline dikkat çekerek, kadınların iş gücüne katılım oranını artırmayı hedeflediklerini söyledi. Şimşek, “Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36 ve bunu daha da artıracağız. OECD ortalamasına (yüzde 66) ulaşırsak önemli bir potansiyeli ortaya çıkarmış olacağız,” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin yapısal reformlar konusunda kararlı olduğunu belirten Şimşek, şunları ekledi:
“Yapısal reformlar için gereken adımları atıyoruz. Aktif sanayi politikalarından beşeri sermayenin geliştirilmesine, yatırım ortamının iyileştirilmesinden sermaye piyasalarında derinliğin artırılmasına kadar kapsamlı bir reform gündemimiz var. Verimliliğimizi ve rekabetçiliğimizi güçlendirerek büyüme potansiyelimizi artıracağız.”

Savunma Sanayisinde Küresel Liderlik Hedefi

Türkiye’nin savunma sanayisindeki hedeflerine değinen Şimşek, bu alandaki başarının daha da ileri taşınacağını vurguladı. Türkiye’nin, yapay zeka ve ileri teknoloji yatırımlarına ağırlık vereceğini belirterek, yüksek ölçekli veri merkezleri ve fiber optik altyapı yatırımlarının devam ettiğini ifade etti.

Ekonomi dünyasındaki gelişmeler için hemen tıklayın