Çin Ulusal İstatistik Bürosu (UİB) verilerine göre, Ocak-Mart döneminde gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) yüzde 5,4 artarken, bu oran hükümetin “yüzde 5 civarında” olan yıllık büyüme hedefini aştı. GSYH, önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,2 büyüdü.
İç Talepte Canlanma Sinyalleri
Mart ayında perakende satışlar, bir önceki iki aylık döneme göre daha güçlü bir performans sergileyerek yüzde 5,9 arttı. Bu artış, ilk iki aydaki yüzde 4’lük büyümenin üzerine çıktı. Hükümet, dış talepteki daralmayı telafi etmek için bu yıl iç talebi artırmaya yönelik politikalara öncelik vereceğini açıklamıştı.
2024 genelinde perakende satışlar yüzde 3,5 artmış, iç talepteki zayıflık yıl boyunca etkili olmuştu.
Sanayi Üretimi Yükselişte
Yıllık cirosu 20 milyon yuanın üzerindeki sanayi işletmelerinin üretimi, mart ayında yüzde 7,7 artarak ilk iki aydaki yüzde 5,9’luk büyümeyi geride bıraktı. Bu artışta, ihracata yönelik yapılan üretim ve ABD’nin tarife artışları beklentisiyle hızlanan ön sevkiyatlar etkili oldu.
Çin’de sanayi üretimi 2024 genelinde yüzde 5,8 artış göstermişti.
Gayrimenkul Sektörü Büyümeyi Aşağı Çekiyor
Sabit sermaye yatırımları ilk çeyrekte yıllık bazda yüzde 4,2 artarak önceki dönemin biraz üzerinde gerçekleşti. Ancak gayrimenkul sektöründeki süregelen düşüş yatırım büyümesini baskılamaya devam ediyor. 2024’te yüzde 10,6 oranında düşen gayrimenkul yatırımları, 2025’in ilk üç ayında da yüzde 9,9 geriledi.
Geçen yıl sabit sermaye yatırımları genel olarak yüzde 3,2 oranında artış göstermişti.
İşsizlikte Düşüş, Gelirde Artış
Kentlerdeki işsizlik oranı şubat sonunda yüzde 5,4 iken, mart ayında yüzde 5,2’ye geriledi. Kişi başı nominal gelir ilk çeyrekte yüzde 5,5 artışla 12 bin 179 yuana (yaklaşık 1660 dolar) ulaştı. Kentlerde bu rakam 15 bin 887 yuan (2 bin 162 dolar), kırsal alanlarda ise 7 bin 3 yuan (953 dolar) olarak kaydedildi.
Çin Ekonomisinde Belirsizlikler Devam Ediyor
Ticaret savaşlarının etkileri, yerel yönetim borçları, gayrimenkul sektöründeki durgunluk, iç talepteki zayıflık ve deflasyon eğilimi gibi sorunlar, Çin ekonomisinin önündeki temel riskler olarak öne çıkıyor. ABD’nin yeni tarife adımlarının da yılın geri kalanında ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturabileceği değerlendiriliyor.