Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam

Bakan Tunç: Herhangi Bir Af Söz Konusu Değil

Adalet Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle

Adalet Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’na katılan Tunç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

“55 Bin Kişinin Affedileceği Şeklindeki Değerlendirme Doğru Değil”

Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yapılması öngörülen düzenlemelere ilişkin soru üzerine Tunç, belirlenen 264 hedefin bulunduğunu söyledi.

Bu hedefleri belli bir takvime bağladıklarını anlatan Tunç, bu uygulama takvimi gereğince yasal düzenleme gerektiren hususları, teknik çalışmaları ve taslakları milletvekillerine arz edeceklerinin altını çizdi.

Tunç, uygulamadan kaynaklanan hususları idari kararlarla gerçekleştirmenin gayretinde olmaya devam edeceklerini dile getirerek, ceza adaletiyle ilgili reform belgesinin ilk paketi olacak düzenlemelere değindi.

Pakette özellikle trafik suçlarında toplumda rahatsızlık oluşturan, yol kesme ve kutlama günlerinde silah kullanılması gibi konuların yer alacağını anlatan Tunç, “Özellikle kamuoyunda af olarak değerlendirilen husus, bir kere yanlış bir anlaşılma. Burada herhangi bir af söz konusu değil. Böyle bir gündemimiz de söz konusu değil.

Burada özellikle Ceza İnfaz Kanunu’nda yapılacak düzenlemeler, cezaevlerindeki şartlarla ilgili yine hasta hükümlülerin şartları, onların alternatif infaz usullerinden yararlanabilmeleri, belli yaşın üstündeki hükümlülerle ilgili.

bakan tunç af 2

Yine bazı suçlar hariç tutulmak kaydıyla ve kapsamı itibarıyla bunlar tabii ki milletvekillerimizin takdirlerinde olan hususlar. Özellikle 55 bin kişinin affedileceği şeklindeki değerlendirme bir kere doğru değil.” ifadelerini kullandı.

Tunç, Kovid-19 döneminde 3 yıl boyunca açık cezaevindeki hükümlülerin izne, kapalıdakilerin de 3 yıl erken açık cezaevine çıkarılarak sağlık riskini ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemenin Mecliste yapıldığını anımsatarak, 31 Temmuz 2023 itibarıyla kararı kesinleşenlerin ve cezaevinde bulunanların bundan yararlanabildiklerini söyledi.

Yargılamaları uzun sürdüğü için kendilerinden kaynaklanmadığı halde bundan yararlanamadığını ifade edenlerin bulunduğunu dile getiren Tunç, bu talebin değerlendirildiğini, durumun TBMM’nin takdirinde olduğunu ve çözüme yönelik taslağı milletvekillerine arz edeceklerini bildirdi.

Tunç, 4’te 4 infaz yerine 4’te 3 gibi bir alternatifin değerlendirilmesi konusunda görüşün bulunduğunu, bunu teknik taslak olarak hazırladıklarını ve milletvekillerinin takdirlerine arz edeceklerini belirterek, bu düzenlemenin yararlanacak kişi sayısıyla değil tamamen ceza adaleti sistemiyle ilgili olduğunu vurguladı.

“Yargı, Kendi Mecrasında Yürür”

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na yönelik soruşturmaya ilişkin soru üzerine Tunç, şikayetlerin bazı CHP’li delegeler tarafından yapıldığını hatırlattı.

Soruşturmanın devam ettiğini dile getiren Tunç, “Birtakım ifadeler ve iddia edilen menfaat sağlama ile ilgili konular varsa bunları tespit edecek olan cumhuriyet savcılığıdır.” dedi.

Tunç, yine CHP’li delegeler tarafından açılan kongre iptal davalarının bulunduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tedbir kararı reddedilmişti ve oradaki süreçte henüz daha duruşma aşamaları başlamadı ama dün akşam bazı sosyal medya mecralarında maalesef dezenformasyon amaçlı, halkı yanıltıcı bilgi yayma suçunu teşkil edebilecek nitelikte paylaşımlar oldu. Bunlar doğru değil. Burada özellikle yargı sürecini, hakimlerin, savcıların neyi yapacağını sosyal medyadaki gazeteciler ya da kimlerse bu paylaşımları yapanlar, onlar paylaşacak durumda değiller. Yargı, kendi mecrasında yürür. Öyle ‘Şu serbest kalacak, bu tutuklanacak.’ şeklinde kişilerin sosyal medyada paylaşım yapması, tamamen dezenformasyon amaçlıdır. Bu tür paylaşımlar doğru değildir. Halkı yanıltmaya yöneliktir. Bunlara itibar edilmemesi gerekir. Bunların zararlı sonuçları olur.”

TBMM Genel Kurulunda Gezi Parkı davası hükümlüsü olan ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının okutulmasına ilişkin soru üzerine Tunç, Meclisin çalışma düzeninin belli olduğunu söyledi.

TBMM İç Tüzüğü’ndeki kurallar çerçevesinde Meclis çalışmalarının yürütüldüğünün altını çizen Tunç, şöyle devam etti:

“Bu kuralın dışına çıkarak birtakım farklı çalışmalar içerisine girmek, Meclisin saygınlığına da gölge düşüren hususlardır. Anayasa Mahkemesinin kararı, Yargıtayın kararı da ortadadır. Yerel mahkemenin ve Yargıtay’ın vermiş olduğu karar, sonrasında Meclis tarafından okunmuştur ve dolayısıyla yeniden yargılama söz konusu olmadığı için kesin hüküm devam etmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararının orada okunması, sonuca etkili bir durum değildir. Özellikle Meclis Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in rahatsızlığı nedeniyle Meclisin milletvekillerinin çoğunluğunun orada bulunmadığı, Meclisin çalışmalarına ara verilecek ortamda böyle bir çaba içerisine girilmesi, çok şık olmamıştır. Zaten gerekli cevabı da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş bu konuda vermiştir.”