Ceyhun BOZKURT – 06 Temmuz 2025
İsrail’in soykırımcı Başbakanı Benyamin Netanyahu, yarın (7 Temmuz 2025, Pazartesi) ABD başkenti Vaşington’u* ziyaret edecek. İran’a saldırının, Gazze soykırımının devamının, Suriye’de işgallerin konuşulduğu günümüzde yapılacak ziyaret, çok sayıda başlık açısından önem taşıyor.
Bu başlıkları şöyle sıralayabiliriz:
-
Gazze soykırımının durması için Trump’ın sunduğu yeni ateşkes planı:
Mısır medyasının aktardığına göre ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik aşamalar şu şekilde:
- Gün: 8 canlı rehine serbest bırakılacak, İsrail işgal güçleri Gazze’nin kuzeyindeki bazı bölgelerden çekilecek.
- Gün: 5 ölü rehine teslim edilecek, İsrail işgal güçleri Gazze’nin güneyindeki bazı bölgelerden çekilecek
- Gün: Beş ölü rehine daha teslim edilecek.
- Gün: 2 canlı rehine teslim edilecek.
- Gün: 8 ölü rehine teslim edilecek.
HAMAS bu teklife sıcak bakmıştı. Ancak Netanyahu yönetiminden sıcak bir yaklaşım henüz yok.
-
Suriye’ye yönelik İsrail’in saldırgan politikaları:
Önemli başlıklardan biri Suriye olacak. ABD, Şam yönetimi ile Netanyahu liderliğindeki soykırımcı yapının uzlaşısını istiyor. Trump, bu kapsamda Suriye’ye yönelik 1979’dan bu yana sürdürülen yaptırımlar kaldıran kararnameyi imzaladı. Bu da iki ülke arasında ABD Başkanı’nın istediği normalleşme adımlarına kapı araladı. Ahmet el-Şara’da gerek BAAS döneminde yaptırımlar dolayısıyla gerekse de 13 yıllık iç savaşta çok yıpranan ülkesinin özellikle ekonomik problemlerini çözmek için komşu ülkelerle ilişkilere önem veriyor. Bu diplomasiye, aslında tepkisel yaklaşılsa da İsrail de dahil gözüküyor. Ancak Trump’ın ilk döneminde İsrail’in işgali altındaki Golan tepelerini kanunsuz, gayri hukuki bir şekilde İsrail’e verdiğini açıklaması ve bu kararından dönecek bir adımın olmaması, İsrail’in de Gazze’de soykırım sonrasında Suriye’deki işgal alanlarını genişleten saldırılar yapması bu normalleşmenin önünde engel gibi. Mepa News’in aktardığına göre Suriye yönetimi, İsrail ile 1974’teki sınır anlaşması konusunda ABD ile iş birliğine hazır oldukları mesajını verdi. Ancak bu anlaşmada Golan İsrail işgali altında kalmaya devam etti. Ek olarak da yeni işgal alanları oluştu. İsrail bu konuda geri çekilir mi bilinmez.
Suriye başlığı altında Türkiye’nin de konuşulacağını söyleyebiliriz. Suriye’deki saldırgan tutumu nedeniyle Türkiye’nin tepki göstermesi ve Ankara’nın önümüzdeki dönemde Şam’ın güvenlik partnerleri arasında yer alacak olması, İsrail’i endişelendiriyor. Netanyahu, alenen yiğitlik(!) yaparken tenhada ABD’ye “Türkiye’yi durdurun” diyor. Nisan ayında yaptığı ziyarette de benzer taleplerde bulunmuştu. Muhtemeler benzer söylemleri yine yapacak..
Suriye’de ayrıca İsrail’in Düzriler ve Kürtler üzerinden yürütmeye çalıştığı bölücü planlamalar da masaya gelecek. Amerikan politikasının İsrail’e çok fazla tepki göstermeyeceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok.
-
İsrail’in İran’a yönelik saldırgan politikalarının devam etme riski:
İsrail’in, İran’a yönelik 12 günlük saldırısı ve ABD’nin de İsrail’e destek vererek İran’ın nükleer tesislerini bombardımana tutması da Vaşington’daki Emperyalist-Siyonist masanın gündem başlıkları arasında. ABD’nin saldırısının İran’ın nükleer silah programını ne kadar geriye götürdüğüne ilişkin farklı değerlendirmeler ve nükleer anlaşma için yeniden müzakerelerin başlatılması olasılığı göz önüne alındığında, İran’la ilgili henüz tamamlanmamış bir iş var. İsrail’in de bu kapsamda saldırı seçeneğini sürekli masada tutması Trump-Netanyahu ikilisinin masasındaki başlıklar arasında yer alacak.
Trump’ın İran, Gazze, Suriye problemlerinin İsrail ve bölge açısından ateşkesler ve normalleşme adlı çözümlerle sona ermesini istemesinin temel nedeni Suudi Arabistan ile İsrail’in normalleşmesinin hızlandırılması. Netanyahu’ya baskının nedeni de bu… Yoksa Trump, İsrail’e desteğini asla kesmez. Ama Netanyahu yönetiminin saldırılarının devamı, Suiudi Arabistan liderliğinin İsrail ile normalleşmesinin önüne geçiyor.
Kağıt üzerinde Trump çok sayıda plan yapmış durumda. Ama bölgede müzakere ettiği insanları bile öldürme planları yapan katil bir İsrail yönetimi var. Hele ki Netanyahu’nun Temmuz 2024’deki Vaşington seferinden bir hafta sonra İsmail Haniyye’nen şehit edildiği saldırının yapılması, geçen Nisan ayındaki ziyaretten iki ay sonra da İran’ın hedef alınması, “acaba bu ziyaret sonrası ne yapılacak” diye insan endişelenmiyor değil.
Özeti, İsrail’de Netanyahu yönetimi olduğu ve İsrail işgal ettiği tüm topraklardan çekilmediği sürece bu coğrafyada umut verici bir ateşkesin veya barışın olması mümkün değil.
Siyonist foseptik tuvalete dökülüp üstüne sifon çekilmedikçe bölgeye ve insanlığa rahat yüzü yok gibi…
YORUMLAR