Şatafatın Ardındaki Boşluk – Serkan Üstüner

Serkan ÜSTÜNER – 22 Aralık 2025

Son dönemde yaşanan medya operasyonları, uzun süredir göz ardı edilen bir gerçeği yeniden hatırlattı:
Gösterişli hayatlar her zaman gerçek başarıyı temsil etmiyor. Kameralar önünde sergilenen lüks,
çoğu zaman emekten değil; adaletten uzak ilişkilerden, etik dışı yollardan ve başkalarının hayatlarını
görmezden gelmekten besleniyor.

Bugün gençlerin önüne “başarı” diye konulan bu tablolar, aslında büyük bir yanılsamadan ibaret.
Kolay para, hızlı yükseliş ve zahmetsiz şöhret… Bunlar kulağa cazip gelebilir. Ancak bu parıltının
arkasında çoğu zaman yalnızlık, vicdan yükü ve telafisi mümkün olmayan yıkımlar vardır.

Medyanın gücü inkâr edilemez. Ne yazık ki bu güç, her zaman doğru örnekler üretmiyor.
Gençler için en büyük risk, bu hayatları hedef olarak görmek. Oysa gerçek başarı; sabırla,
çabayla ve ahlakla inşa edilir. Emeksiz kazanılan her şey, gün gelir aynı hızla kaybedilir.

Hayat, sosyal medyada sergilenen birkaç kareden ibaret değildir. Asıl mesele,
gece başını yastığa koyduğunda vicdanının rahat olup olmadığıdır.
Şatafat geçicidir; karakter kalıcıdır.

Gençlere düşen, gördüklerini sorgulamaktır. Her alkışlanan hayat örnek alınmamalı,
her parlayan yol doğru sanılmamalıdır. Kendi değerleriyle yürüyen bir insan,
başkasının sahte mutluluğundan çok daha güçlüdür.

Sonuç olarak; lüks ve ihtişamla pazarlanan hayatlar çoğu zaman içi boş bir vitrindir.
Gerçek anlam, insanın emeğinde, duruşunda ve vicdanında saklıdır.
Geriye dönüp bakıldığında insanı ayakta tutan şey servet değil, onurlu bir hayat yaşamış olmaktır.