50 kez görüntülendi.
Bizi Biz Yapan Hikayeler – Rabia Yavuz

Rabia YAVUZ – 12 Kasım 2024

 

Geçen Hafta Diyanet TV’de yayınlanan “Yeni Güne Merhaba” programında Demet Köseoğlu’nun misafiri oldum. Yaklaşık 2 saat süren programda seyircilerden çok soru geldi. Demet Hanım da şimdiye kadar en çok soru aldıkları program olduğunu iletti bana programın sonunda.

Nedenini konuştuk ve konunun hepimizi çok yakından ilgilendirdiğini düşündük ikimiz de. Programın gerçekleştiği 6 Kasım “Stres Farkındalık Günü” olarak ayrılmış takvimlerde. Biz de günün anlam ve önemine uygun olacak şekilde “Zihinsel Yorgunluk ve Stresle Başa Çıkmak” üzerine konuştuk. Gelen soruları yanıtlamaya gayret ettik.

Modern şehirlerde yaşayan bireyler olarak çok yaşadığımız bir durum zihinsel yorgunluk. Terapi odasında da sık sık gündeme gelir bu konu. Kendimizi yorgun ve bitkin hissettiğimiz vakitlerde normalde yaptığımız şeyleri yapmakta güçlük çekeriz, isteksiz yaşarız. Ya da bir şey yapmaya başlasak bile yaptığımız işe odaklanmakta güçlük yaşarız. Kolayca zihnimiz dağılır. Hayal dünyasına dalar. Ya da elimize bizi oyalayacak bir uygulama alır ve geçen saatleri fark etmeyiz.

Literatürde zihinsel yorgunluk konusunda da geniş bir külliyat vardır. Zihinsel yorgunluk zihinsel enerjimizin gündelik hayatımızı yönetmeye yetmediği zamanlarda ortaya çıkar.  Düşünme ve karar verme becerimiz yavaşlar, sıkça karar verme zorluğu yaşarız basit seçimlerde bile. Bu tükenişin arkasında birçok sebep olabilir. Bizi üzen konularda sürekli düşünme, yoğun iş ve şehir hayatı, uykusuzluk ve en çok da stres gibi faktörler yatmaktadır.

Eğer siz de yaptığınız şeye odaklanmakta zorlanıyor, sık sık dikkatinizin dağıldığını fark ediyorsanız bu yazıyı okumak bile yorucu gelebilir. Bildiklerinizi hatırlamakta zorlanabilir, harekete geçmekte isteksizlik duyabilir, gerginlik veya tahammülsüzlük yaşıyorsanız önce uyku alışkanlıklarınıza bakmayı deneyebilirsiniz. Yetersiz veya kalitesiz uyku zihinsel performansımızı olumsuz etkiler.

İlginizi çekebilir!  Psikolojik Sağlamlık

Yeterince uyumayan bireylerin daha fazla depresyon ve kaygı yaşadıkları psikoloji alanında yapılan birçok çalışma ile belgelenmiştir. Yetersiz uyku aynı zamanda bizi daha sinirli yapar ve kendimize ve başkalarına göstereceğimiz anlayış ve nezaket olasılığımızı azaltır. Yetişkinler olarak bizler huysuzluklarımızı bir şekilde kontrol edebilsek bile yine de tıpkı bir bebek gibi uyku yoksunluğunun etkilerini yaşamaya devam ederiz. Uyku yoksunluğu ilişkilerimizin de kalitesini etkiler. Uykusuz vakitlerde insanların başkalarıyla kavga etme, başkalarını üzme veya başkaları tarafından üzülme olasılığımız daha yüksek.

Uyku eksikliği aynı zamanda bağışıklık sistemimizin zayıflamasına da neden olur. Alerji, astım, soğuk algınlığı ve gribe daha yatkın hale geliriz. Uzun süreli uyku yoksunluk durumlarında ise genel olarak birçok hastalığın görülme ihtimalinde önemli bir artış yaşanmakta. Bu nedenle uyanık olup uykumuza sahip çıkmalıyız.

Yeterli uyku süresi kişiye özel olsa da genel olarak günde en az 7-8 saat uyumaya özen göstermek gerekmekte. Uykuyu kısaltmak için birçok şey söylenir lakin uykuyu kısaltmak ya da atlatmak mümkün değildir. Sadece azaltma girişimleriyle uykuya borçlanırız. O nedenle hafta içi alamadığımız uykuları çoğu zaman hafta sonları telafi etmek durumunda kalırız.

Yeterli uyku alamadığınızı düşüyorsanız öncelikle gün içinde neler yaptığınıza bakmak iyi bir başlangıç olur. Uyanıkken neler yaptığımız ya da yapmadığımız uykumuzu etkilemekte. Eğer yeterince hareket etmiyorsak iyi bir uyku için gerekli hazırlık yapılmamış demektir. Gün içinde çok kafein tüketiyorsak ya da geç saatlerde yemeye devam ediyorsak iyi bir uyku çekmeyi beklemek gerçekçi olmaz.

Günümüzde ise en çok uyku kalitemizi düşüren şey ekran kullanımı ve süresi. İyi bir uyku için en az 1 saat önce mavi ışık yayan ekran kullanımını bırakmalıyız. Zaman zaman dijital detoks olarak sosyal medyadan ve teknolojik cihazlardan uzaklaşmak da uykumuza sahip çıkmak için çok iyi bir yoldur.

İlginizi çekebilir!  Böyle Bir Dünyaya Çocuk Getirmek - Rabia Yavuz

Yatağa yatıp uykuyu beklediğiniz halde gelmediği vakitlerde olabilir. Ben böyle vakitlerde binden geriye birer birer saymayı deniyorum. Şimdiye kadar sekiz yüze varamadım. Çoktan uykuya dalmış olduğum için.

Siz de bu yöntemi denemek ister misiniz, uykunuzu yatağınıza çağırmak için?

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.