Avrupa Konseyi, Avrupa savunmasında devrim niteliğinde bir adıma imza atarak SAFE (Security Action for Europe) isimli 150 milyar euroluk düşük faizli kredi programını resmen onayladı. Füze, mühimmat, İHA ve hava savunma sistemleri gibi stratejik alanlarda yetersizliği gidermeyi amaçlayan bu yeni mali araç, Avrupa’nın savunma özerkliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Ancak programın onaylanması sadece teknik bir gelişme olmadı. SAFE programı, Türkiye’nin de katılımını mümkün kılan şekilde onaylandığı için başta Yunanistan olmak üzere bazı çevrelerden ciddi tepkiler geldi. Yunan basını, bu gelişmeyi “Türkiye’nin yolunun açılması” olarak nitelendirdi.
Türkiye’ye Katılım Yolu Açıldı: Yunanistan Endişeli
Yunanistan’ın diplomatik girişimleriyle SAFE programı dışında bırakılması istenen Türkiye, AB’nin nihai kararında dışlanmadı. Avrupa Konseyi’nin aldığı karar doğrultusunda Türkiye, SAFE kredilerinden doğrudan ya da işbirliği yaptığı İtalya ve İspanya gibi ülkeler aracılığıyla faydalanabilecek.
Yunan basınında geniş yankı uyandıran bu gelişme sonrası Milli Savunma Bakanlığı geçen hafta yaptığı açıklamada net bir mesaj vermişti:
“Türkiye, Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’nin bölgesinde sahip olduğu kritik rolü ve Avrupa’nın güvenliği için önemini yok saymaya yönelik çabalar başarısız olmaya mahkumdur.”
Kathimerini: “Türkiye’nin Rolü Elbette Çok Önemli”
Yunanistan’ın saygın gazetelerinden Kathimerini, konuyla ilgili yayınladığı analizde şu ifadelere yer verdi:
“Diplomatik kaynaklar, ‘Türkiye’nin rolü elbette çok önemli’ diyor. Çünkü Ukrayna’dan sonra en uzun sahil şeridine sahip ülke.”
Bu tespit, Türkiye’nin sadece jeopolitik değil, aynı zamanda lojistik olarak da Avrupa savunması için neden vazgeçilmez olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye ve Yunanistan Arasında Yeni Bir Rekabet: SAFE Milyarları
Yunanistan merkezli ekonomi haber sitesi Business.gr, SAFE programının Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir rekabet alanı oluşturduğunu şu ifadelerle değerlendirdi:
“Jeopolitik gelişmelerin hız kazandığı bir dönemde, Yunanistan ve Türkiye, Avrupa’nın stratejik özerkliğini ve dayanıklılığını güçlendirmeyi amaçlayan programdan milyarlarca euroluk düşük faizli krediler için yeni, resmi olmayan ama hayati önemde bir yarışta karşı karşıya geliyor.”
Özellikle Türk savunma sanayisinin bayraktarı konumundaki Baykar, bu yarışta en dikkat çeken aktörlerden biri.
Baykar Etkisi: İtalyan Piaggio Satın Alındı, Leonardo ile İşbirliği Yapıldı
Yunan kaynaklar, Türkiye’nin SAFE kredilerine başvurusunu Baykar üzerinden gerçekleştireceğini öne sürüyor. Çünkü Baykar kısa süre önce İtalyan Piaggio şirketini satın aldı. Ayrıca, Baykar ile İtalyan Leonardo firması arasında Mart ayında insansız teknolojiler üzerine bir iş birliği mutabakatı (MoU) imzalandı.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin SAFE programına doğrudan veya dolaylı katılımının önünü açıyor. İtalya hükümeti, Baykar’ın başvurularına destek verirse, Türkiye’nin katılımına karşı Yunanistan’ın veto hakkı olmayacak. Çünkü SAFE programı kapsamında kararlar oybirliğiyle alınmak zorunda değil.
Ta Nea: “Karar Türkiye’nin Yolunu Açıyor”
Yunanistan’ın önemli gazetelerinden Ta Nea, Avrupa Konseyi’nin kararını şu şekilde yorumladı:
“Karar üçüncü ülkelerin, dolayısıyla Türkiye’nin de yolunu açıyor. Ancak düzenleme, üçüncü ülkelerin katılımına yönelik bazı güvenceleri de içeriyor. Bu güvencelerin başında, Yunanistan’ın da girişimiyle söz konusu üçüncü ülkenin bir üye devletin ya da AB’nin tamamının güvenliği açısından tehdit olarak değerlendirilmesi durumu geliyor.”
Bu açıklama, Türkiye’nin SAFE kapsamındaki potansiyel katılımına rağmen, Yunanistan’ın siyasi manevralar yapabileceğini gösteriyor.
ANT1 TV: “Türkiye Uyumlu Ülke” Olarak Değerlendiriliyor
Yunan ANT1 televizyonu ise farklı bir perspektif sundu. Yayınlarında Türkiye’nin SAFE’e katılımını değerlendirirken şunları belirtti:
“ANT1 televizyonunun ortaya çıkardığına göre, ‘uyumlu ülke’ olarak anılan Türkiye, ya doğrudan ya da savunma iş birlikleri yaptığı İtalya ve İspanya aracılığıyla Avrupa programlarına katılabilecek.”
“Diplomatik kaynaklar, ‘Türkiye’nin katılımı, diğer aday ülkelerde olduğu gibi, Konsey tarafından oybirliğiyle onaylanacak farklı bir tür anlaşmayı gerektiriyor’ diyor.”
Bu yorum, Türkiye’nin doğrudan üyelik dışı olsa da Avrupa savunma sistemlerine proje bazlı entegre olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
İHA Pazarı 100 Milyar Dolarlık Dev Rekabete Sahne Olacak
Yunan ekonomi basını ayrıca Avrupa’nın önümüzdeki 10 yılda insansız hava araçları (İHA), silahlı gözetleme dronları ve derin saldırı İHA’ları gibi alanlara 100 milyar dolarlık yatırım yapacağını belirtiyor. Bu da SAFE programı kapsamında şirketlerin milyarlarca euroluk projelerde yer alma savaşına girişeceğini gösteriyor.
Türkiye’nin bu alandaki güçlü oyuncusu Baykar, halihazırda TB2, Akıncı ve Kızılelma gibi projelerle sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada büyük ilgi görüyor.
AB Üyeliği Olmadan AB Savunmasına Dahil Olmak Mümkün mü?
Bu sorunun cevabı artık evet. SAFE programı, “üçüncü ülkeler” için proje bazlı, siyasi onaylı katılım seçeneği sunuyor. Türkiye, AB üyesi olmasa da SAFE kredilerine erişim sağlayabilecek. Bu, Türkiye’nin NATO üyesi olarak AB savunma stratejileriyle uyumlu çalışmasının önünü açan ilk büyük adım olabilir.
Bu gelişme, aynı zamanda AB-Türkiye ilişkilerinde yeni bir jeopolitik dönemin habercisi olarak da yorumlanıyor.
Yunanistan’ın Yeni Hedefi: Güvence Maddeleriyle Türkiye’yi Sınırlandırmak
Yunanistan hükümeti, SAFE programı kararına doğrudan müdahale edemese de, karar metnine eklenen “güvenlik açısından tehdit oluşturma” gibi maddeleri kullanarak Türkiye’nin katılımını sınırlandırmaya çalışabilir.
Ancak bu çabaların uzun vadede Avrupa Birliği’nin stratejik çıkarlarıyla ne kadar örtüşeceği ise tartışmalı. Çünkü Türkiye’nin Avrupa savunma sanayine sağlayabileceği teknolojik ve lojistik katkı oldukça büyük.
Türkiye Avrupa Savunmasının Vazgeçilmezi Oluyor
SAFE programı, sadece finansal değil, stratejik ve diplomatik boyutlarıyla da yeni bir rekabet dönemi başlattı. Yunanistan, Türkiye’nin bu alanda güçlenmesini önlemeye çalışsa da, Avrupa’nın güvenlik yapısında Türkiye’nin dışlanamayacak kadar önemli bir yere sahip olduğu gerçeği, her geçen gün daha fazla kabul görüyor.
Türkiye, hem Baykar gibi özel sektör temsilcileriyle hem de devlet politikalarıyla Avrupa savunmasında yeni bir dönem başlatıyor.

