Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali, son dönemde yaşanan çatışmalar ve artan gerilimle yeniden gündeme geldi. Olası bir nükleer patlama durumunda sadece Ukrayna değil, Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke ciddi şekilde etkilenebilir. Peki, Zaporijya patlarsa Türkiye’de hangi şehirler etkilenir, İstanbul tehlikede mi, Karadeniz üzerinden radyasyon yayılır mı? Uzman görüşleri ve bilimsel senaryolarla tüm olasılıkları derledik.
Zaporijya Nükleer Santrali Patlarsa Ne Olur?
Ukrayna’nın güneydoğusunda bulunan ve Rusya’nın kontrolünde olan Zaporijya Nükleer Santrali, Avrupa’nın en büyük nükleer enerji tesisi konumundadır. Prof. Dr. Hasan Saygın’a göre, bu santralde yaşanacak bir patlama, Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği’nde 6 veya 7 seviyesinde, yani Çernobil ölçeğinde bir felaket anlamına gelir.
Patlamanın etkisi; radyasyonun atmosfere ne ölçüde karıştığına, hava koşullarına, patlamanın türüne ve hedef alınan yapıya bağlı olarak değişir.
Zaporijya Nükleer Santrali Türkiye’yi Etkiler mi?
Evet, Zaporijya santrali Türkiye’ye yaklaşık 1000-1200 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen, patlamanın etkileri rüzgar ve atmosferik koşullara bağlı olarak Türkiye’ye ulaşabilir. Özellikle Karadeniz bölgesi bu yayılımdan ilk ve en çok etkilenecek alanlardan biri olabilir.
Zaporijya Patlarsa Türkiye’de Hangi Şehirler Etkilenir?
Uzmanların senaryolarına göre, patlama sonrası atmosfere karışacak radyoaktif izotoplar hava yoluyla şu bölgelerde etkili olabilir:
-
İstanbul
-
Trakya Bölgesi
-
Karadeniz kıyısındaki şehirler: Sinop, Samsun, Ordu, Trabzon, Rize, Artvin
-
Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu (hava akımı değişirse)
-
Marmara Bölgesi’nin kuzeyi
Rüzgarın yönü ve şiddeti, bu etki alanını büyütebilir ya da azaltabilir.
İstanbul Tehlikede mi?
Evet, İstanbul potansiyel risk altında. Eğer rüzgarlar Karadeniz üzerinden güneybatıya yönelirse, İstanbul, Trakya ve Marmara bölgesi ciddi düzeyde radyasyon etkisiyle karşılaşabilir. Bu etki, doğrudan maruz kalınmasa bile gıda, su ve hava kalitesi üzerinden dolaylı zararlar yaratabilir.
Karadeniz Radyasyon Yayar mı?
Evet. Zaporijya’dan atmosfere karışacak radyoaktif maddeler yağmur ve rüzgar yoluyla Karadeniz’e düşebilir. Bu da deniz suyunun ve deniz ürünlerinin kirlenmesine, Karadeniz’deki balıkçılığın ve deniz turizminin ciddi zarar görmesine neden olabilir.
Ayrıca Karadeniz üzerinden Türkiye’ye ulaşacak radyasyon, tarım arazilerini, içme sularını ve ekosistemi doğrudan etkileyebilir.
Zaporijya Patlaması Tarımı ve Hayvancılığı Etkiler mi?
Evet. Özellikle Karadeniz, Trakya ve Marmara’daki tarım arazileri ve hayvancılık faaliyetleri, radyasyonla kirlenmiş yağmurlar ve topraklar nedeniyle büyük zarar görebilir. Uzmanlar, bu tür bir olayın on yıllar sürebilecek çevresel yıkımlara yol açabileceğini belirtiyor.
Radyasyon Ne Kadar Süre Kalıcı Olur?
-
Radyasyon türüne göre değişmekle birlikte, sezyum-137 gibi bazı radyoaktif maddeler 30 yıla kadar etkili olabilir.
-
Toprakta ve suda kalıcılığı, bölgenin jeolojik yapısına ve temizlenme çabalarına göre uzun yıllar sürebilir.
-
Çernobil örneğinde olduğu gibi, bazı bölgeler hala yaşanamaz durumdadır.
Zaporijya Patlaması Sonrası Türkiye’de Alınacak Önlemler Neler Olur?
-
Hava hareketleri takip edilir, rüzgar yönüne göre uyarılar yapılır.
-
Tarım ürünleri ve hayvansal gıdalar kontrol altına alınır.
-
Açık su kaynakları ve içme suyu denetlenir.
-
Maske ve kapalı alanlarda kalma gibi bireysel korunma önerilir.
-
Özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar için özel sağlık uyarıları yayınlanır.
Türkiye’de Radyasyon Ölçümü ve İzleme Sistemi Var mı?
Evet. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü, nükleer risklere karşı ölçüm ve izleme çalışmaları yürütmektedir. Ayrıca Türkiye’nin dahil olduğu uluslararası erken uyarı sistemleri, Zaporijya gibi riskli santrallerden gelebilecek tehditleri önceden takip etmektedir.
Zaporijya Felaketi Çernobil Kadar Etkili Olabilir mi?
Uzmanlara göre, Zaporijya’daki potansiyel bir patlama Çernobil’e yakın ya da daha büyük etkilere yol açabilir. Çünkü:
-
Reaktör sayısı daha fazla
-
Radyoaktif yakıt miktarı daha yüksek
-
Bölgedeki kontrol daha istikrarsız
-
Çatışma ortamı nedeniyle müdahale gecikebilir.