Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Ersoy Dede

BM’de Gazze Oturumu: Tarihin Tanıklığında Türkiye’nin Liderliği – Ersoy Dede

Ersoy DEDE – 24 Eylül 2025

 

Birleşmiş Milletler’de bu yıl Gazze meselesi için kurulan masa, tarihin akışında küçük bir ayrıntı gibi görülebilir. Ama aslında o masada oturan liderler, dünyanın geleceğini tartışmaktadır. Ve o masanın ortasında, yanına oturulan ülke bellidir: Türkiye.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD Başkanı Trump’ın hemen yanında yer alması, salt bir protokol düzenlemesi değildir. Bu, tarihin ve milletimizin hak ettiği liderlik rolünün resmidir. Türkiye, ne Batı’nın gölgesinde ne de doğunun edilgen bir figürü olarak değil; kendi kimliğiyle, kendi sesiyle, kendi gücüyle oradadır.

Osmanlı’nın Kudüs’ü ve Abdülhamid’in Direnişi

Filistin davası, Türkiye için dün başlamadı. Kudüs, Osmanlı için sadece bir şehir değildi; bir inanç, bir emanet, bir namus meselesiydi. Sultan II. Abdülhamid’in, “Bir karış bile satmam” diyerek emperyalist Siyonist tekliflerini reddedişi, bugün Gazze için verilen mücadelenin tarihsel köküdür. O gün Abdülhamid yalnız bırakılmıştı; ama bugün Erdoğan yalnız değildir. Çünkü ardında yüz yıllık cumhuriyet tecrübesi, milyonların duası ve mazlum milletlerin umudu vardır.

Cumhuriyet döneminde de Filistin konusu ulusal vicdanın en canlı meselesi oldu. 1947’de BM Genel Kurulu’nda alınan kararlarda Türkiye’nin tavrı, bölgedeki dengeleri belirledi. İşte Erdoğan’ın bugün BM’deki varlığı, Abdülhamid’in, Atatürk’ün ve Menderes’in aynı vicdan çizgisinin devamıdır.

İçerideki Eleştirilere Cevap

Elbette içeride Erdoğan’a muhalif çevreler, bu tür karelere küçümseyici gözlerle bakıyor. “Ne işimiz var Gazze’de?”, “Kendi sorunlarımızı çözemedik, Ortadoğu’yu mu kurtaracağız?” diyorlar. Onlara cevabımız nettir:

  • Gazze’de masum bir çocuğun gözyaşı, bu milletin namusudur. Onu görmezden gelenler, aslında kendi milletinin şerefini de hiçe sayıyor.
  • Bizim tarihimizde “uzak mesele” diye bir şey yoktur. Balkanlar da bizimdir, Kafkasya da, Kudüs de… Çünkü hepsi milletimizin tarihî hafızasında yer etmiş emanettir.
  • “Türkiye yalnız kalıyor” diyenlere gelince: Hayır! Türkiye, mazlumların duasıyla milyonların gönlünde yalnız kalmaz. Yalnız kalan, sadece Washington’ın ikiyüzlülüğüdür, Avrupa’nın çıkarcı siyasetidir.

Bugün Erdoğan’a muhalefet edenler, aslında Türkiye’nin tarihsel misyonuna muhalefet etmektedirler. Onların ufku, bugünün iç siyaset polemiklerinden öteye geçmez. Ama dünya, Türkiye’nin tarihsel liderlik yürüyüşünü görmekte ve kabul etmektedir.

Amerika ve Batı’ya Meydan Okuma

Trump’ın Müslüman liderlerle masaya oturması, Washington’ın çaresizliğinin itirafıdır. ABD, tek başına Ortadoğu’da söz söyleyemeyeceğini anlamış, meşruiyet için Türkiye’nin varlığına muhtaç hale gelmiştir.

Ama biz şunu açıkça söylüyoruz:

  • Ne Amerika’nın izniyle masadayız, ne de Batı’nın lütfuyla!
  • Biz, kendi gücümüzle, kendi tarihimizin hakkıyla, kendi milletimizin iradesiyle oradayız.
  • Eğer Amerika adil bir düzen kurmaya yanaşırsa, Türkiye yanında olur. Ama eğer mazlumun kanını görmezden gelirse, Türkiye onun karşısında dimdik durur!

Unutulmasın: Biz 1919’da emperyalizme meydan okuduk, Çanakkale’de, Sakarya’da dünyaya diz çöktürdük. Bugün de aynı ruhla, aynı kararlılıkla, Gazze için haykırıyoruz: Mazlumun kanını yerde bırakmayacağız!

Yeni Dünya, Yeni Yüzyıl, Yeni Türkiye

Ezber bozan hakikat şudur: Türkiye olmadan bu coğrafyanın geleceği yazılamaz.

  • Dün Osmanlı’nın adaleti olmadan Kudüs’te barış olmadı.
  • Bugün Türkiye’nin sesi olmadan Gazze’de umut olmaz.
  • Yarın da Türkiye’nin liderliği olmadan Ortadoğu’da düzen kurulmaz.

Erdoğan’ın BM’deki varlığı, sadece bir diplomasi fotoğrafı değil; Türk asrının ilanıdır. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, Türkiye artık edilgen bir ülke değil, küresel denklemin kurucu gücüdür.

Sonuç: Türkiye Varsa Umut da Vardır

Bugün New York’ta verilen fotoğraf, mazlumlara umut, zalimlere korkudur.

  • Batı’ya meydan okuyoruz: İkiyüzlülüğünüzün maskesi artık düşmüştür!
  • İçerideki muhalefete cevap veriyoruz: Bu milletin vicdanına karşı siyaset yapılmaz!
  • Dünyaya ilan ediyoruz: Türkiye masadaysa umut vardır, adalet vardır, gelecek vardır!

Ve bir kez daha haykırıyoruz:

Türkiye sadece bir devlet değil; insanlığın vicdanıdır.

Dün Çanakkale’de emperyalizmi durduran bu millet, bugün Gazze’de mazlumu korumak için yine ayağa kalkmıştır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER