Nöbetçi Eczaneler
Coşkun BAŞBUĞ – 07 Ekim 2025
Ortadoğu‘da yeni bir satranç masası kuruldu.
Bu masada oyuna oturan iki aktör vardı ki bu aktörlerden biri İsrail diğeri Filistin’di.
Peki gerçekten masaya oturan aktörler bunlar mıydı yoksa masada görünmeyen başka oyuncular var mıydı.
Bu soruya sağlıklı cevap verebilmek için sizlere bir yaşanmışı anlatmam gerekecek.
Gerçek Aktörler…
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Amerika’da Birleşmiş Milletler toplantısı yapıldı.
Bu toplantıdan bağımsız olarak içinde Türkiye’nin de bulunduğu bazı İslam ülkeleri İsrail sorununu görüşmek üzere Amerika’nın ev sahipliğinde toplandılar.
Filistin konulu bu toplantıda çekilen bir kare fotoğraf dünya medyasında geniş yer buldu ve çok da tartışıldı.
Neydi o fotoğraf?
Fotoğrafın Dili…
O fotoğraf bahse konu satranç masasının görülmeyen oyuncularını gösteren bir kareydi.
Hatırlarsanız toplantıya katılan ülke liderleri görüşmeler başlamadan “U” tipi toplantı masasında kendilerine tahsis edilen yerlere oturdular ve diplomasinin klasiği haline gelen o fotoğrafı verdiler.
Bu pozda masanın baş köşesinde ev sahibi Trump, hemen yanı başında ise alışılagelmişin dışında bir lider oturuyordu.
Trump ile yan yana oturan o lider Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı.
Bahse konu satranç masasının gerçek oyuncuları işte bu iki liderdi.
Trump Netanyahu Görüşmesi…
Satranç Trump‘ın Gazze konusunda attığı adımlar, bu konuda yaptığı hamlelerle başladı.
Bu adımlardan biri BM toplantısı sonrası terörist başı Netanyahu ile Gazze konusunda yaptığı kritik görüşmeydi.
Yaklaşık iki saat süren bu görüşme sonrası Trump kürsüye çıktı ve dünya kamuoyu huzurunda müjdeli haber edasıyla sunduğu 20 maddelik anlaşmayı açıkladı.
Anlaşma tamamen İsrail’in isteklerini kapsıyordu ve bu haliyle HAMAS’ın kabul etmesi mümkün değildi.
Zaten tuzak da böyle bir atmosfere kuruluydu.
Şeytanyahu…
Kurulan tuzağa göre HAMAS ani bir refleksle açıklama yapacak, anlaşmayı bu haliyle kabul etmesinin mümkün olmadığını söyleyerek masayı dağıtan taraf olacaktı.
Bunun üzerine terörist başı Netanyahu’da bir an da insan kılığına girerek sevgi pıtırcığına dönüşecek ve mağdur edasıyla kükreyecekti;
“Gördünüz, barış için her şeyi yaptık, her türlü fedakârlığı gösterdik. Ancak HAMAS anlaşmayı kabul etmeyerek anlaşmaya da, barışa da niyeti olmadığını tüm dünyaya gösterdi. Bu durumda da bize HAMAS’ı yok etmekten başka çare kalmıyor. Bundan böyle olacaklardan biz sorumlu değiliz. Bundan böyle olacaklardan esirleri bırakmayan, silahını bırakmayan HAMAS sorumludur.
Tehdit…
Trump basın toplantısında İsrail’in bu maddeleri kabul ettiğini eğer HAMAS’da kabul ederse Gazze de ateşkesin hemen sağlanacağını söyledi.
Trump sadece bunları söylemekle kalmadı aynı zamanda küstahça HAMAS’ı tehdit ederek anlaşmayı kabul etmediği taktirde İsrail’in saldırılarına devam edeceğini, Gazze ve HAMAS’ın büyük bir bedel ödemek zorunda kalacağını söyledi.
Tüm bu olanlara baktığınızda bile ortada işleyen bir planın, sistemli bir tuzağın olduğunu net olarak anlayabilirsiniz.
Peki bu sinsi tuzak karşısında HAMASIN planı ne olmalıydı?
Son Gülen…
Türk atasözüdür.
“Son gülen iyi güler.”
Trump ile desteklediği Netanyahu planı işler gördüler.
Oysa onlardan çok daha zeki, çok daha akıllı, süreci çok daha iyi okuyan bir akıl HAMAS’ın yanı başındaydı.
Tahmin ettiğiniz gibi o akılda HAMAS’ı hiçbir zaman yalnız bırakmayan Türkiye’den başkası değildi.
Türkiye devreye girerek İsrail Terör Örgütü (İTÖ)’nün bütün oyununu bozdu.
Oyunbozan HAMAS…
HAMAS Trump’ın ahkam kestiği sürenin çok çok önünde gereken cevabı verdi.
Yaptığı açıklamada ateşkesi kabul ettiğini, silah bırakmaya hazır olduğunu, esirleri de serbest bırakacağını alenen beyan eti.
HAMAS bu açıklamayı yapmakla Netanyahu ile Trump’ın pimini çekerek kucağına bıraktığı bombayı patlamasına saatler kala Netanyahu’nun kucağına bıraktı.
Şimdi düşünme sırası Netanyahu’da.
Bu kritik ve son derece akıllı hamle ile kurulan tuzak yerle bir oldu ve İsrail’in katil yüzü bir kez daha gün yüzüne çıkmış oldu.
Böylelikle dünyada oluşan Yahudi nefretini bırakın engellemeyi bu yaptığıyla o nefretin daha da artacağı sürecin önü açılmış oldu.
Bravo HAMAS’a ve ona o desteği, o aklı verenlere…
YORUMLAR