Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Haydar As

Suriye, Devrimi Taçlandıracak mı? – Haydar As

Haydar AS – 08 Ekim 2025

 

Suriye 8 Aralık devriminden bu yana geçen kısa süreye rağmen demokratikleşmenin ilk adımı olarak seçimlerini yaptı.

Seçmenin tamamının iradesinin sandığa yansımaması, Halkının yaklaşık 12-13 milyonunun ülke dışında olması gibi nedenler gözden kaçmasa bile ilk adım olarak sınavı başarıyla verdiler diye biliriz.

Yıllarca BAAS rejiminin inim inim inlettiği, bir taraf da aşiret baskıları, öbür taraf da mezheplerin zulmü, diğer yanda terör saldırılarına maruz kalmış bir halkı düşünerek seçimleri değerlendirmekte fayda var elbette.

Toplumsal dönüşüm: Bireyleşme ve demokrasi arzusu

Henüz birey bile olamamış bir toplumun demokrasi özlemlerinin bir sonucu olarak görmek daha doğru olur diye düşünüyorum.

Bir başka dikkat çeken gelişme seçimlerin Rakka, Haseke ve Süveyda’da siyasi çözüm sonrasına bırakılması olmuştur.

Bu üç bölgede seçimlerin ertelenmesi seçime verilen önemi ve bu konuda ki hassasiyeti gösteriyor bizlere.

Çünkü, Rakka ve Haseke’de seçim sonuçlarına etki edecek şekilde Suriye dışından getirtilen seçmenlerle doldurularak YPG/SDG’nin kurmayı planladığı sistemi kurucu meclise taşıma gayreti alenen bilindiği için bunun önüne geçilmiş oldu.

Yanlış anlaşılmasın, Suriye’de yaşayan Türkmenlerinde Kürtlerinde mecliste temsil edilmesi önemli elbette, fakat bunu demografik yapıyı bozmadan gerçekleştirmek gerekir.

Hatırlarsanız 2005’de Irak seçimlerinde başta Kerkük olmak üzere Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde nüfus kayıtları ve tapu kayıtları yakılarak yok edilip söz konusu bölgelerde Kürtleştirme çalışması yapılmıştı ve kısmen de başarılı olunmuştu.

Bana göre bir başka olumlu gelişmede kurulacak olan halk meclisini oluşturacak milletvekillerinin üçte birini, yani 70 kişinin Cumhurbaşkanı Şara tarafından seçilecek olması.

Neresi olumlu bunun dediğinizi duyar gibiyim ama bu konuyu Suriye gerçeğini, aşiretlerin yapısını bilip ona göre değerlendirmekte fayda var.

Uzlaşma mekanizması: “Yarım elma, gönül alma”

“yarım elma, gönül alma” misali, bu 70 vekilin dağılımında küskünler ve kırgınlar gözetilerek dengeli bir dağılım oluşturularak her kesimin memnun olacağı kanaatindeyim.

Dedik ya demokratikleşmenin ilk adımı diye çünkü henüz siyasi partiler yok, seçim kurulu yok, yasa yok, kanun yok.!

Bu kurucu meclis, tüm toplumu kucaklayıcı bir anayasa hazırlayarak devrimi taçlandıracağına göre hassasiyet çok çok önemlidir.

Peki Suriye’de meydana gelen bu güzel gelişmelerden rahatsız olanlar boş mu duracaktı?

Başından beri parçalanmış bir Suriye arzu eden İsrail, yaşanan bu olumlu gelişmeleri manipüle edip bölgede yeniden kaos ve kargaşa çıkarmak için aparatlarını devreye sokacağı bekleniyordu zaten.

Normalleşme adımları ve bozguncu saldırılar

Dikkat ederseniz Suriye’de normalleşmeye yönelik atılan her adımdan sonra YPG/SDG harekete geçerek ortamı bozmaya çalışan saldırılarda bulunuyor.

Zaten günlerdir ufak çaplı saldırılarla huzur ortamını bozmaya çalışan SDG’li teröristler seçimlerin sağlıklı yapılmasının ardından Halep’te sivillere yönelik saldırılarıyla ortamı bozmaya başladılar bile.

Şimdi bizim “Terörsüz Türkiye” programında silah bırakma ve kendini feshetme konusunda niye ısrarla Suriye’de bulunan YPG/SDG Terör örgütünün de dahil olması gerektiğini daha iyi anlıyoruz sanırım.

Bize ne Suriye’deki terör örgütünden bizim için PKK’nın silah bırakması yeterli diyenlere sözüm.

Yaklaşık 15 yıldır Suriye’nin, bir oldu bittiye gelmemesi için mücadele edeceğiz…

Bu uğurda bir çok ülke ile zaman zaman karşı karşıya geleceğiz…

Üniter ve huzurlu bir Suriye

Niye yaptık bunları ?

Suriye’nin bir karış toprağında bile gözümüz olmadığına göre niye yaptık bunları?

Çünkü her tür terör unsurundan arındırılmış, bir bütün olarak, parçalanmamış, huzur içinde yaşayan üniter bir devlet olan Suriye bizim huzurumuz demektir.

Orada varlığını şöyle veya böyle sürdürecek bir terör örgütü olduğu sürece bizim Terörsüz Türkiye’den söz etmemiz hiç bir anlam ifade etmeyecektir.

Sonuç olarak yine iş başa düşmüştür.

Aksi durumda Suriye’de kartlar yeniden karılırsa bugüne kadar verdiğimiz emekler boşa çıkacaktır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER