Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
ceyhun bozkurt logo
Ceyhun Bozkurt

ABD İle Suriye’nin 5 Aşamalı Enerji Projesi: Syrius Energy – Ceyhun Bozkurt

Ceyhun BOZKURT – 31 Mayıs 2025

 

Türkiye’nin ve Suudi Arabistan’ın, Şam üzerindeki izolasyonların kaldırılmasına yönelik çabaları sonuç vermeye başladı.

Önce ABD yaptırımları kaldırdığını açıkladı. Bu kapsamda en acil ihtiyaçlardan olan enerjiye gözler çevrildi. Suriye’nin enerjiyle ilgili yaptırımlara maruz kalan kurum ve kuruluşları şöyle:

– Genel Petrol Şirketi

– Suriye Petrol Taşıma Şirketi

– Suriye Gaz Şirketi

– Suriye Petrol Şirketi

– Baniyas Rafineri Şirketi

– Humus Rafineri Şirketi

– Rafineri ve Dağıtım Genel Teşkilatı

– Suriye Petrol ve Maden Kaynakları Bakanlığı

Ardından arka arkaya anlaşmalar gelmeye başladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar 22 Mayıs’ta Şam’daydı. Suriyeli mevkidaşıyla enerji anlaşması imzalayan Bakan Bayraktar, “Suriye’nin elektrik ihtiyacını karşılamak için mevcut elektrik ihracatımızı üç katına çıkarmak ve önümüzdeki aylarda yaklaşık 1.000 megavatlık bir elektrik ihracatı gerçekleştirmek istiyoruz” açıklaması yapmış, Türkiye’nin ayrıca “çok kısa bir süre içinde” Suriye’nin Halep ve Humus kentlerine “yılda yaklaşık iki milyar metreküplük” gaz ihracatına başlamayı planladığını söylemişti.

Şam yönetimi savaştan zarar gören enerji sektörünü canlandırmak amacıyla geçen Perşembe günü de Türk, Katarlı ve ABD’li şirketlerden oluşan bir konsorsiyumla 7 milyar dolarlık bir enerji anlaşması imzaladı.

Anlaşma Şam’daki başkanlık sarayında Devlet Başkanı Ahmed Şara ve ABD Büyükelçisi Thomas Barrack’ın da katıldığı bir törende imzalandı. Anlaşma ile 5 bin megawatt enerji üretilmesi hedefleniyor.

Suriye Enerji Bakanı Muhammed Beşir anlaşmayı “tarihi bir an” ve “ülkenin paramparça olmuş altyapısı için bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

PROJE: SURİYE-ABD İLİŞKİLERİ DERİNLEŞİYOR

Son bilgiye göre de Suriye hükümeti ile ABD yönetimi arasındaki, yıllardır süren bozulma ve yaptırımların ardından Suriye petrol ve gaz sektörünün yeniden inşasını amaçlayan istisnai bir ittifakın parçası olarak “SyriUS Energy” projesinin başlatıldığı ortaya çıktı.

İki ülke arasındaki ilişkilerde tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirilen projeye göre, Exxon, Chevron ve Total Energy gibi küresel enerji devleriyle iş birliği yaparak petrol varlıklarının geri kazanılması, altyapının rehabilite edilmesi ve ABD borsalarında işlem gören bir finansal kuruluşun kurulmasına odaklanan beş aşamalı bir uygulama planı bulunmakta.

Plan, ABD Borsası’nda işlem gören tüzel bir kişilik kurulmasını ve hisselerinin yüzde 30’unun Suriye egemen enerji fonuna ait olmasını içeriyor.

Projenin, ulusal kalkınmanın, enerji güvenliğinin ve ekonomik egemenliğin temel taşı olan Suriye’nin petrol ve doğalgaz sektörünün yeniden canlandırılmasını, istikrara kavuşturulmasını ve geliştirilmesini hedeflediği belirtildi.

Planın hedefleri şunlar:

– Vatandaşlarımıza uygun fiyatlarla güvenilir enerji kaynakları sunmak.

– Suriyeliler için iş imkânı yaratmak ve teknik uzmanlıklarını artırmak.

– Ulusal yeniden yapılanma için sürdürülebilir gelir yaratmak.

– Suriye’nin enerji kaynakları üzerindeki egemenliğinin çeşitli aktörlerden korunması.

– ABD’nin büyük tedarikçileriyle ortaklık halinde, gaz boru hatları ve ulaştırma yoluyla bölgesel enerji ticaretinin yeniden başlatılması.

UYGULAMA YOL HARİTASI

Projenin uygulama adımları beş temel aşamaya ayrılmıştır:

1-El-Ömer, El-Taym, El-Tanak ve El-Haseke gibi petrol sahalarının güvenliğinin sağlanması ve varlıkların geri kazanılması ile mevcut altyapının değerlendirilmesi.

2-Doğal gazın yurtiçi kullanımının yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla, özellikle Arap Gaz Boru Hattı olmak üzere büyük rafinerilerin ve boru hattı ağlarının rehabilite edilmesi yoluyla yurtiçi arzın istikrara kavuşturulması.

3-Kamu ve özel sektörler arasında ortaklıklar kurmayı veya geliştirmeyi ve güvenli ve cazip yatırımlar sağlamayı amaçlayan, varlıkları elinde bulunduran ve yöneten bir kuruluşun (New York Borsası veya NASDAQ’ta listelenen) geliştirilmesini içeriyor. Ayrıca, Suriye’nin milli çıkarları doğrultusunda yabancı teknik uzmanlıkların çekilmesi ve koordine edilmesi suretiyle SyriUS Energy ismi altında yeni bir Suriye ulusal petrol şirketi kurulacak.

Bu aşama ayrıca Houston’daki Exxon, Chevron, ConocoPhillips, Excelerate, Total Energy, Shell ve ulaştırma, rafinaj ve üretim sektörlerindeki diğer büyük ABD petrol şirketleri aracılığıyla müttefik ülkelerle risk hizmeti ve üretim paylaşım sözleşmelerinin tasarlanmasını da içeriyor.

4-Petrol gelirlerini şeffaflık ve güvenle yönetmek ve dağıtmak için Suriye’deki egemen varlık fonunda yüzde 30 hissesi bulunacak..

5-Suriye limanları rehabilite edilecek ve enerji altyapısı konusunda komşu ülkelerle koordinasyon sağlanarak ihracata ve bölgesel entegrasyona hazırlık yapılacak.

Plan, Suriye’nin enerji geleceğinde niteliksel bir değişimi temsil ediyor. Bu kapsamda ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir enerjiyi güvence altına almak için uluslararası ortaklıkları ve yerel uzmanlığı bir araya getiren modern ilkelere dayalı olarak sektörü rehabilite etmeyi amaçlıyor.

Planda, SyriUS Energy’nin kontrol etmeyi ve yeniden geliştirmeyi hedeflediği öncelikli varlıklar vurgulandı. Bunlar arasında Al-Ömer, Tank, Al-Taym ve Al-Süveydiye gibi büyük petrol sahaları, Humus ve Baniyas rafinerileri, Baniyas ve Tartus’taki petrol limanları, stratejik depolama tesisleri ve gazla çalışan elektrik santralleri yer alıyor.

Planın detayları incelendiğinde ABD’li Barrack’ın “Skyes-Picot” açıklaması çok daha yerine oturuyor. Çünkü günümüzde bağımlılık ilişkileri toprakları paylaşarak değil, bu tür anlaşmalarla sağlanıyor. Bir taraftan Suriye’nin yeniden ayağa kalkması ve dünyaya entegrasyonu açısından olumlu olan bu anlaşmalar diğer yandan SyriUS Energy gibi şirketler üzerinden bağımlılığı ve milli servetin paylaşımını içeriyor.

Ama dedik ya… Suriye zor dönemlerden geçti. Hiç değilse kendi gücünü toparlayana kadar bu konuda bazı istemediğimiz gelişmeler yaşanabilir.

Ek olarak şu notu düşelim: PYD-YPG bu anlaşmalardan sonra entegrasyona mecbur kalabilir. Çünkü kritik enerji sahaları şu an bu örgütün işgali altında. ABD, Şam’la yaptığı bu anlaşmayla örgütü enerji sahalarından uzaklaştırabilir. Bu da örgütün yaşam damarlarını kesebilir. İzlemek lazım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER