Nereden Baksan Tutarsızlık Nereden Baksan “Ahmak”ça…

haydar as çiftçi

Haydar AS – 07 Eylül 2024

 

“Kafamı yastığa titreyerek koyuyorum, yarın sabah görevimi nasıl en iyi yapacağım, Atatürk’e nasıl layık olacağım diye başımı yastığa koyuyorum”

Evet, okuduğunuz cümle Başkan İmamoğlu’na ait tipik bir Atatürk istismarından başka bir şey değil.

Adama sormazlar mı bugüne kadar hangi hizmetlerinle Atatürk’e layık oldun diye…

“Türk devleti, benim anavatanım Kürdistan’da işgalcidir” diyen,

“Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen,

“PKK’lı gençlerin ölüsüne de dirisine de sahip çıkacağız” diyen terörist Selahattin Demirtaş’a dizmiş olduğun methiyelerle mi Atatürk’e layık olmaya çalıştın?

Cumhuriyetin kuruluşuna ve dolayısıyla Atatürk’e karşı ayaklanma başlatan Şeyh Said ve Seyit Rıza’yı kutsayarak mı Atatürk’e layık olmaya çalıştın?

Bir ağaç kesilmesin diye konutunun yerini değiştiren Atatürk’e, boğazda yüzlerce ağacın kesilerek yerine yapılan kaçak villalara göz yumarak mı layık olmaya çalıştın?

Merak ediyorum doğrusu, bugüne kadar Atatürk’e layık olabilecek ne yaptın acaba?

Nereden baksan tutarsızlık…
Nereden baksan ahmakça…

İstinafta hakkında verilecek karar hakkındaki yorumuna ne demeli.

“Hodri meydan. Bu millet ayağa kalkar. Bu millet size Yargıtay kararı verene kadar, o süreyi göstermez, evinize yollar. Erken seçim gelir.” derken kimle ne tür hazırlıklar içindesiniz acaba?

Özgüveni ve şişirilmiş egoyu bir tarafa bırakalım, fakat kararı verecek olan yargı mensuplarına ve millete verilen mesaja ne demeliyiz.

Şimdi istinaf mahkemesi her hangi bir ceza vermezse işini doğrumu yapmış olacak size göre?

Bakınız Sayın Başkan bu ülke Başbakanını dar ağacına götürmüş bir ülke ve halen verilen karar tartışılmaktadır.

Bu ülke iki dilim baklava çalan çocuğu tutuklamış bir ülkedir.

Bu ülke okuduğu şiirden dolayı belediye başkanını cezaevine göndermiş bir ülkedir.

Bu ülke peşlerinden milyonların gittiği siyasi parti liderlerini hücre hapsiyle cezalandırılmış bir ülkedir…

Ve bunlar olurken inanın hiç birinde yargı mensupları tehdit edilmemiş ve herkes cezasını çekmiştir.

Peki verilen kararlar doğru muydu ki herkes cezasına razı oldu ? Hayır hep eleştirildi ve halen eleştiriliyor fakat hiç kimse sizin gibi yargı mensuplarını tehdit etme yolunu seçmedi.

Milleti ayaklandırma sevdanıza gelince zaten en büyük silahınız, Gezi olayları bunun en bariz örneğidir.

Millet iradesiyle seçilmişleri yine millet iradesiyle göndermek en demokratik bir hak iken, anarşi, kaos ve vandallık üzerinden ayar çekmek temsiliyetinizin genlerinde hep var zaten.

Bakınız Sayın Başkan, siyasi kişilikler aktif görevde iken hep var olmuşlardır. Görevleri bittiğinde büyük bölümünün esamesi bile okunmaz.

Benden size tavsiye sırf hükümete sarı kart göstermek için sizi bile tercih eden seçmenlerinize çok güvenmeyin, bana göre hükümete uyarı olsun diye akıllı bir seçmen davranışı dönemine denk geldiğiniz için tercih edildiniz, bunun keyfini çıkarmaya çalışın, yarınlar bugünden iyi olmayabilir.

haydar as çiftçi

Haydar AS – 07 Eylül 2024

 

“Kafamı yastığa titreyerek koyuyorum, yarın sabah görevimi nasıl en iyi yapacağım, Atatürk’e nasıl layık olacağım diye başımı yastığa koyuyorum”

Evet, okuduğunuz cümle Başkan İmamoğlu’na ait tipik bir Atatürk istismarından başka bir şey değil.

Adama sormazlar mı bugüne kadar hangi hizmetlerinle Atatürk’e layık oldun diye…

“Türk devleti, benim anavatanım Kürdistan’da işgalcidir” diyen,

“Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen,

“PKK’lı gençlerin ölüsüne de dirisine de sahip çıkacağız” diyen terörist Selahattin Demirtaş’a dizmiş olduğun methiyelerle mi Atatürk’e layık olmaya çalıştın?

Cumhuriyetin kuruluşuna ve dolayısıyla Atatürk’e karşı ayaklanma başlatan Şeyh Said ve Seyit Rıza’yı kutsayarak mı Atatürk’e layık olmaya çalıştın?

Bir ağaç kesilmesin diye konutunun yerini değiştiren Atatürk’e, boğazda yüzlerce ağacın kesilerek yerine yapılan kaçak villalara göz yumarak mı layık olmaya çalıştın?

Merak ediyorum doğrusu, bugüne kadar Atatürk’e layık olabilecek ne yaptın acaba?

Nereden baksan tutarsızlık…
Nereden baksan ahmakça…

İstinafta hakkında verilecek karar hakkındaki yorumuna ne demeli.

“Hodri meydan. Bu millet ayağa kalkar. Bu millet size Yargıtay kararı verene kadar, o süreyi göstermez, evinize yollar. Erken seçim gelir.” derken kimle ne tür hazırlıklar içindesiniz acaba?

Özgüveni ve şişirilmiş egoyu bir tarafa bırakalım, fakat kararı verecek olan yargı mensuplarına ve millete verilen mesaja ne demeliyiz.

Şimdi istinaf mahkemesi her hangi bir ceza vermezse işini doğrumu yapmış olacak size göre?

Bakınız Sayın Başkan bu ülke Başbakanını dar ağacına götürmüş bir ülke ve halen verilen karar tartışılmaktadır.

Bu ülke iki dilim baklava çalan çocuğu tutuklamış bir ülkedir.

Bu ülke okuduğu şiirden dolayı belediye başkanını cezaevine göndermiş bir ülkedir.

Bu ülke peşlerinden milyonların gittiği siyasi parti liderlerini hücre hapsiyle cezalandırılmış bir ülkedir…

Ve bunlar olurken inanın hiç birinde yargı mensupları tehdit edilmemiş ve herkes cezasını çekmiştir.

Peki verilen kararlar doğru muydu ki herkes cezasına razı oldu ? Hayır hep eleştirildi ve halen eleştiriliyor fakat hiç kimse sizin gibi yargı mensuplarını tehdit etme yolunu seçmedi.

Milleti ayaklandırma sevdanıza gelince zaten en büyük silahınız, Gezi olayları bunun en bariz örneğidir.

Millet iradesiyle seçilmişleri yine millet iradesiyle göndermek en demokratik bir hak iken, anarşi, kaos ve vandallık üzerinden ayar çekmek temsiliyetinizin genlerinde hep var zaten.

Bakınız Sayın Başkan, siyasi kişilikler aktif görevde iken hep var olmuşlardır. Görevleri bittiğinde büyük bölümünün esamesi bile okunmaz.

Benden size tavsiye sırf hükümete sarı kart göstermek için sizi bile tercih eden seçmenlerinize çok güvenmeyin, bana göre hükümete uyarı olsun diye akıllı bir seçmen davranışı dönemine denk geldiğiniz için tercih edildiniz, bunun keyfini çıkarmaya çalışın, yarınlar bugünden iyi olmayabilir.