WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22454431,42%
Oyun Kurucu Devlet Olmak – I

Oyun Kurucu Devlet Olmak – I

24 Ağustos 2023 16:28
Oyun Kurucu Devlet Olmak – I
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz – Güvenlik Politikaları Uzmanı – 21 Ağustos 2023

Bu ayın ilk yarısında icra edilen 14. Büyükelçiler Konferansı’nda üzerinde durulan söylemler arasında öne çıkanlar “Türkiye Yüzyılı”, “Oyun Kurucu Türkiye” , “Ege ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarlarının hassasiyetle korunacağı”, “Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü” ile terörle mücadele vurgusu ağırlıklı idi. Her ne kadar bu konuda “Türk Dış Politikasında Yeni Misyon ve Stratejiler” başlıklı bir analizim yayınlanmışsa da “Oyun kurucu” devlet üzerinde birbirini takip eden iki yazı halinde durmakta yarar görülmüştür.

Oyun Kurucu Devlet Olmanın Koşulları ve Oyun Kurma’nın Tarihi

“Oyun kurucu devlet” demek, çoğunlukla kendi milli çıkarları doğrultusunda bölgesel ve küresel ölçekte “düzeni sağlamaya” yönelik maddi, manevi, kültürel, siyasi ve askeri araçlar kullanma faaliyetleridir. Geçmişte bu tür oyunlar Roma İmparatorluğu’nda, Cengiz Han’da, Osmanlı İmparatorluğu’nun 16’ncı yüzyılında, “Topraklarında güneş batmayan” İngiltere’de, Napolyon’un Fransa’sında, birliğini kurduktan sonra Almanya İmparatorluğu’nda ve II. Dünya Harbi öncesinde Hitler Almanya’sında sıkça görüldü. Osmanlı Devleti’nin son yüzyılında İngiltere ağırlıklı olarak Fransa, Rusya ve Almanya oyunlarını bölgemizde kurmak için adeta cirit attılar. Misyonerler vasıtasıyla Osmanlı’ya ilaveten 19’ncu yüzyılın son çeyreğinden itibaren Afrika’da, Uzakdoğu’da bu oyun kuruculuk “vahşi kapitalizm” ile yön buldu.

Oyun kurucu devletler, I. Dünya Harbi öncesinde “Alt Büyük Devlet” (İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya-Macaristan, Almanya ve İtalya), harbin sonunda Milletler Cemiyeti’ni kurmak suretiyle milli çıkarlarını da kollamaya devam ettiler. II. Dünya Harbi sonrası kurulan Birleşmiş Milletler (BM) içerisinde “Güvenlik Konseyi”nin beş daimi üyesi (ABD, Sovyetler Birliği, İngiltere, Fransa, Çin) milli çıkarlarına aykırı gelişmeleri veto ederek aynı yolu izlediler. Hele de ABD ve Sovyetler…

Bu oyun kurucular kendi milli çıkarlarını müttefiklerini de kullanarak daha etkin hale getirebilmek maksadıyla NATO ve Varşova Paktı (VP) gibi askeri ittifakları da kurdular. Bir tarafta ABD, diğer tarafta Sovyetler kendi müttefikleri üzerinde “karar verici” rolünü de sürdürdüler. Bu arada NATO üyesi İngiltere’ye ayrı bir parantez açmak gereklidir. 1941’de ABD ile imzaladığı “Atlantik Bildirisi” ile BM’yi, ardından da Doğu Bloku’nun VP’nı bahane ederek NATO ittifakının kurulmasında önemli rol oynayan İngiltere, genellikle ABD ile birlikte oyun kuruculuğunu fazlaca hasar almadan sürdürdü.

Son 70 Yılda Oyun Kurucu Devletlere Örnek: ABD

Tüm küresel düzenlemelerin BM’nin belirlediği uluslararası hukuka uygun olması gerekse de oyuncular BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri olunca dikkate alınmayabilmektedir. Yani oyun kurucu olmak için mümkün olduğunca BMGK’dan veto edilmeyecek ve uluslararası sahada yaptırımlara maruz kalmayacak derecede üst düzeyde bir siyasi ve hukuki güce sahip olunmalıdır. Bu ifadeden kurdukları oyun konusunda sadece BMGK’nın beş ülkesinin yararlandığı da anlaşılmamalıdır. Soğuk savaş öncesinde ve hatta sonrasında İsrail, bulunduğumuz coğrafyada, kendi milli çıkarları konusunda sayısız oyunu mükemmelce sahneye koymuş ve ABD ile Batı bloku tarafından BMGK’nde desteklenmiştir. Bu sebeple İsrail’in bir istisna oluşturduğunu da söylemek gerekir. Çünkü çok güçlü Yahudi lobisi sayesinde özellikle ABD’de siyasi, hatta ekonomik açıdan büyük bir destek bulabilmektedir.

Oyun kurucu devlet olabilmek için hukuki ve siyasi destekler yanında ekonomik ve askeri üstünlüğe de sahip olmak da esastır. Bu üstünlüklerin hemen hepsine sahip olan ABD, soğuk savaş öncesinde maddi yardımlarla, bazen de askeri güç kullanarak emeline ulaşmaktaydı. Bugünün 31 trilyon doların üzerinde kamu borcuna sahip ABD’si ise askeri gücünü ve uluslararası kurumlarda vaktiyle yerleştirdiği “yaptırım”lara yardımcı olan sistemi (Dünya Bankası, IMF, G7, DTÖ, uluslararası para transferi sistemi (SWİFT) vs’yi kullanmaktadır.)

Ya diğer oyun kurucular ve Türkiye?

Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.