Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam
ceyhun bozkurt logo
Ceyhun Bozkurt

Diyarbakır Kırsalında Durum Ne? – Ceyhun Bozkurt

Ceyhun BOZKURT – 05 Mayıs 2025

 

Terör örgütü PKK’nın kuruluşu, 27 Kasım 1978 tarihinde Öcalan ve adamları tarafından, Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Fis köyünde Seyfettin’in evinde gerçekleşmişti. Abdullah Öcalan, örgütün ilk Merkez Komitesi üyeleriyle beraber örgütün kuruluşunun yanı sıra manifestosunu, sözde parti program taslağını basit şekilde daktiloya çekmişlerdi.

Öcalan tarafından daha önce hazırlanan örgütün kuruluş manifestosu niteliğindeki “Kürdistan Devriminin Yolu” broşüründe devrim yapacaklarını yazıyordu.

47 yıl sonra, 27 Şubat 2025’te bu sefer Diyarbakır’da Öcalan’ın başka bir metni okundu. Bu metin bizzat Öcalan tarafından değil, kendisiyle görüşmeye izin verilen heyet üyeleri tarafından okundu. Orada Öcalan, 47 yıl önceki iddialarından çok uzaktaydı. Bizzat Öcalan;

-PKK benzerleri gibi ömrünü tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.

-Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.

-(…)tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir

demekteydi.

Hiçbir şey başaramamışlardı.

Tek başardıkları ise 15 Ağustos 1984 tarihini baz alırsak, binlerce insanımız hayatını kaybetmiş olmasıydı. Evlerin, yüreklerin içine ateşler düşmüştü. Ama artık bitmenin arifesinde bir durum söz konusu. Zaten güçleri de kalmadı. Ne Türkiye’de ne de Irak’ta PKK’nın eylem imkan ve kabiliyeti artık yok denecek kadar az.

Örneğin Diyarbakır gezimizde, bu ilimizin kırsalında sadece 2 veya 4 militan olduğu istihbaratı olduğunu öğrendim. Onlar da bulundukları inlerden kafalarını kaldıramıyormuş. Çünkü kaldırdıkları anda İHA’ların keşif yapacağını, SİHA’ların da imha edeceğini biliyorlarmış. İşte devletin “teslim olun, silahlarınızı gömün” anlamındaki çağrıları, tarihin en hakkaniyetli, adaletli devletlerinin başında gelen Türk devletinin adalet yönünü ortaya koymaktadır. Köşeye sıkışmış militana “Artık askerimi, polisimi, korucumu ve diğer görevlilerimi kaybetmek, şehit vermek istemiyorum ama sen de bu ülkenin vatandaşısın. Sen de gel Türk adaletine sığın, bir suçun yoksa ailene kavuş, topluma karış” diyor.

Öcalan’ın Böyle Bir Talebi Yok

Ama tabii ki bazı engeller var. Bu engeller, işi yokuşa sürmek için ta en başından itibaren çeşitli bahaneler ileri sürüyor. Örneğin bahanelerin en çarpıcılarından olanı “Öcalan bizzat kongreye katılmalı ve rolünü oynamalı”. Önder dedikleri Öcalan’ın yazdığı metinde “Ben kongreye katılayım ve feshi ben yapayım” diye bir bölüm yok. Açıkça “Kongreyi toplayın ve PKK’yı feshedin” diyor. Ama maksat Öcalan’ın sözlerini çarpıtıp işi yokuşa sürmek olunca örgüt içinde birilerinin eline su dökülmüyor. Ancak T24’te Ceren Bayar’ın haberine göre, örgütün bu konuda gardı düştü. Haberde yer alan iddiaya göre, örgütün Öcalan’ın çağrısının arkasında olduğu ve fesih kongresini en kısa süre içerisinde yapacağı netleşti. Örgüt bu yöndeki kararını devlet yetkilileri ile de paylaştı.

Zaten Türk’üyle, Kürt’üyle, diğer tüm zenginlikleriyle Türk milleti de terör belasının artık sona ermesini istiyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bu umudu yeşertmek için devlet bürokrasisi en tepedeki valisinden en alt kademedeki memuruna kadar yoğun bir çalışma içinde.

Mardin, Diyarbakır ve Batman’ı kapsayan üç günlük gezimizden önceki yazımda bahsetmiştim. Bu gezide ilk gözlemlerimi aktarmıştım. Bugünkü yazımda devletin ve sivil toplum temsilcilerinin aktardığı bilgileri okurlarımıza sunacağım.

Başında Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Oğan’ın bulunduğu Sivil Dayanışma Platformu’nun düzenlediği “Türkiye Sohbetleri” sırasıyla Mardin’de, Diyarbakır’da ve Batman’da gerçekleşti.

Toplantılarda Oğan’ın yanı sıra, TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Sayın Hüseyin Yayman ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi Sayın Ahmet Selim Köroğlu da vardı.

Halkın Sürece Desteği

Bütün toplantılarda ve sohbetlerde aktardığımız gibi kent bürokrasisinin tepesi milletin sorunlarına yönelik çarpıcı tespitler yaptı. Bazılarını geçen yazımda aktarmıştım. Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu ve Batman Valisi Ekrem Canalp, bölgede terörün bitmesinden sonra atılacak adımlar, gerçekleştirilecek projelerle ilgili çarpıcı bilgiler verdi. Bu projelerin içinde ekonomik, turistik hamleler en tepede yer alıyordu. Ayrıca tarıma yönelik çalışmalar da önemli bir başlıktı.

Ama millet ne demişti?

Toplantılara katılanların büyük çoğunluğu bulundukları illerin kanaat önderleri, STK yetkilileri/temsilcileri, siyasi temsilciler vb.ydi.

Kentlerinin sorunlarından da bahseden çok sayıda kişi, aynı zamanda sürece de destek verdiğini aktardı. Sokağın da bunu beklediğini söyledi. Ancak halen varolan “acaba engellenir mi” sorusunun temelinde de örgütü kullanmaya devam etmek isteyenlerin varlığını halen sürdürmesi.

Örneğin İsrail Suriye sahasında örgütün Suriye uzantısı üzerinden varlığını sürdürüyor. Son toplantıda alınan “Federasyon” kararı da Suriye’yi bölmeye yönelik İsrail destekli bir adım.

Buradan devam edeceğiz…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER