ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaşadığı İran ve Gazze merkezli anlaşmazlıklar sonrası, ABD yönetiminde görev yapan üç üst düzey İsrail destekçisini görevden aldığı öne sürüldü. İsrail basınında yer alan iddialar, Washington-Tel Aviv hattında tansiyonun yükseldiğini gösteriyor.
Görevden almalarda dikkat çeken isimler
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Yedioth Ahronoth, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun doğrudan Trump’ın talimatıyla hareket ederek üç önemli ismi görevden aldığını yazdı. Bu isimlerden biri, kısa süre önce Ulusal Güvenlik Konseyinde İran ve İsrail birimi koordinatörü olarak atanan ABD-İsrail çifte vatandaşı Merav Ceren oldu. Bir diğer isim ise Afrika biriminin koordinatörü Eric Trager olarak belirtildi. Her iki isim de, Trump tarafından daha önce görevden alınan eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz’ın önerisiyle atanmıştı.
Morgan Ortagus da listede: Davut Yıldızı detayı dikkat çekti
Görevden alınan üçüncü isim ise ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus. İsrail’in en büyük destekçilerinden biri olarak bilinen Ortagus’un, Lübnan’a yaptığı diplomatik ziyaretlerde “Davut Yıldızı” sembollü takılar takmasıyla dikkat çektiği hatırlatıldı. Ortagus’un da yakın zamanda görevinden tamamen ayrılması bekleniyor.
Trump’ın dış politikayı kişiselleştirme hamlesi
İsrailli kaynaklar, bu görevden almaların İsrail karşıtı bir tutum olmadığını, Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’ni zayıflatarak dış politikada daha doğrudan bir kontrol kurmak istemesinin sonucu olduğunu savunuyor. Görevden alma kararlarının arkasında Başkan Trump ve Yardımcısı JD Vance’in olduğu belirtiliyor. Bazı kaynaklar, ilerleyen dönemde daha fazla İsrail yanlısı yetkilinin görevden alınabileceğini ifade etti.
Netanyahu ile artan gerilim: İran ve Gazze kırılma noktası
Trump’ın 27 Mayıs’ta Netanyahu’yu İran’la yürütülen nükleer müzakereleri baltalayacak adımlar atmaması yönünde uyardığı kamuoyuna yansımıştı. Haaretz yazarı Amos Harel ise, Trump’ın Netanyahu’nun “oyunlarından bıktığını” yazdı. Trump’ın ayrıca, Gazze’ye insani yardımların girişi konusunda Netanyahu’ya baskı yaptığı ve bu sürecin İsrail hükümetini esir takası anlaşmasına zorladığı ifade edildi.
ABD-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönem mi başlıyor?
Trump yönetiminin, İsrail ile arasındaki geleneksel yakın ilişkiye rağmen son dönemde yaşanan bu gelişmeler, ABD-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemin sinyallerini veriyor. İran ve Gazze meseleleri, iki ülke lideri arasında giderek derinleşen stratejik görüş ayrılıklarını da gün yüzüne çıkarıyor.