Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Türkiye’nin Hava Savunması ve Çelik Kubbe – Prof. Dr. Celalettin Yavuz

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 28 Ağustos 2025

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 28 Ağustos 2025

İsrail’in oldukça küçük yüzölçümüne sahip coğrafyasında uzunca bir süredir ‘Demir Kubbe’ adıyla, füze ve hava savunma sisteminin var olduğu biliniyordu. Demir Kubbe’nin kesinlikle gedik vermeyeceği algısı neredeyse bölgedeki her ülkede yerleşmiş bir algıydı. Ancak 7 Ekim 2023’te HAMAS bu kubbeyi delerek İsrail’e beklenmedik bir baskın gerçekleştirdi.

Daha sonra İsrail’in Gazze Şeridi’ne başlattığı soykırım derecesindeki askeri harekat üzerine Yemen’deki İran destekli Husiler de İsrail’e mütevazi imkanlara sahip füzeler gönderdiler, ancak bunlar Demir Kubbe’de eridi.

Demir Kubbe’nin demir gibi değil, özellikle hipersonik ve balistik füzeler karşısında kevgire dönüşebileceği, İsrail’in Haziran 2025’te İran’ın nükleer tesislerine hava ve füze saldırısı düzenlemesinden sonra anlaşıldı. Zira İran’ın ateşlediği füzeler pek çok yerde Demir Kubbe’yi delmeyi ve ağır hasarlar vermeyi başardı.

Öte yandan, her ne kadar İsrail’in Demir Kubbesi gedikler vermişse de, hava savunma sistemleri oldukça çağdışı kalan ve benzeri bir hava savunma sistemine sahip olmayan İran’ın hava sahası ise adeta yol geçen hanı gibiydi.

Geçtiğimiz yıllarda silahlanmaya çalışan Yunanistan, İsrail’le işbirliğine giderek kendi demir kubbesini inşa planınıdevreye sokmaya çalışıyor.

Türkiye ise, son yıllardaki giderek göz kamaştıran savunma sanayii ve bunlar içerisinde hava savunma füzelerine de sahip olunca, bulunulan coğrafyadaki çatışmaları da dikkate alınarak kendi entegre hava savunma sisteminin gereklililiğine hükmetti.

Etkin Hava Savunma Sistemleri Nasıl Olabilir?

Nasıl ki deniz kuvvetleri için savunma hattı düşmanın deniz üs ve limanlarından itibaren başlıyorsa hava savunması da daha farklı değildir. Yani hava savunma sistemleri de düşmanı kendi hava üslerinde, füzeleri atma platformlarında, düşmanın keşif ve elektronik harp cihazlarını ülkesinde ve uzayda etkisiz hale getirmeyle başlar.

İlk kademe de diyebileceğimiz bu uzun menzilli hava savunması için uzun ve orta menzilli karadan havaya füzelere, bombardıman uçaklarına, yakıt uçaklarına, uzaydaki uyduları avlayacak uydusavar füzelerine ve tabii ki barış döneminden itibaren süreklilik arz edecek şekilde etkili bir istihbarata da ihtiyaç vardır.

Hava savunma sisteminin ikinci kademesinde düşman bombardıman uçaklarını önleme imkan ve kabiliyetlerine sahip av/önleme uçaklarına sahip olmak ve kullanmak gelmektedir. Türkiye, ortağı olduğu F35 muharebe uçağı projesinden çıkarıldıktan sonra F-16 modernizasyonu ve Eurofighter tedarikini bu maksatla yapma gayreti içerisindedir.

Etkili hava savunma sistemlerinin üçüncü kademesinde ve en geride, diğerlerine göre daha “pasif” denilebilecek kademesi ise ülke topraklarına taarruz eden düşman bombardıman uçaklarını, füzelerini, İHA/SİHA’larını tespit, teşhis sistemleri ile nihayet onları etkisiz hale getirecek elektronik harp cihazları ile füze/hava savunma silah sistemlerine ihtiyaç vardır. Türkiye’nin Çelik Kubbesi bu son kademe hava savunma sistemini kapsamaktadır.

Türkiye’nin Kademeli ve Katmanlı Hava ve Füze Savunma Sistemi ‘Çelik Kubbe’

6 Ağustos 2024’te Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi’nde (SSİK) “Çelik Kubbe” adıyla Türk Tipi Hava Savunma Şemsiyesi kurulmasına karar verildi. Çelik Kubbe hava savunma sistemi çok katmanlı ve kademeli hava/füze savunma sistemlerinin keşif, komuta kontrol ve silah sistemleri ile entegre bir şekilde tesis edilecekti. Tüm bu radar, elektronik harp, komuta kontrol, yazılım ve silahları da milli savunma sanayii tarafından tedarik edilecekti.

27 Ağustos 2025 günü ASELSAN’ın Ankara/Gölbaşı yerleşkesinde 50’nci kuruluş yılı idrak edilirken icra edilen törende Çelik Kubbe’nin tesisine başlandı, ASELSAN’ın 14 tesisinin açılışı yapıldı ve son olarak da Oğulbey Teknoloji Üssü’nün temeli atıldı.

Türkiye'nin Hava Savunması ve Çelik Kubbe – Prof. Dr. Celalettin Yavuz

Çelik Kubbe projesinde özellikle mekanize birliklerin hava savunması için KORKUT sistemi, asimetrik tehditlerin elektromanyetik karıştırma/engellenmesi ile lazer silahıyla tahribi maksadıyla ALKA Yönlendirilmiş Enerji Silahları Sisteminin de de kullanılması beklenmektedir. Bunlara ilaveten BURÇ, SUNGUR ve uçak, helikopter, güdümlü füze ile İHA/SİHA savunmasında LEVENT yakın hava savunma silah sistemleri, HİSAR A+ alçak irtifa hava savunma füze sistemi, sabit tesis/sınır bölgelerinde konuşlandırılacak çok alçak irtifa hava ve kara savunma maksatlı GÖKER, Mobil Lazer Silah Sistemi GÖKBERK, HİSAR O+ orta irtifa hava savunma füze sistemi ve nihayet SİPER uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi de Çelik Kubbe’nin tamamlayıcıları olacak. olarak tasarlandı.

Çelik Kubbe’nin amiral gemisi öyle anlaşılıyor ki ASELSAN olacak. Savunma Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na bağlı savunma sanayii kurumları tarafından üretilen ve geliştirilen KORKUT, HİSAR-A+, GÖKDEMİR, GÖKER, GÖKBERK, HİSAR-O+ ve SİPER adlı yakın/urta ve uzak hava savunma sistemleri hemen kullanılabilir durumdadır. Tabii ki bu  hava savunma silah sistemlerine ilaveten radar, elektro-optik sistemi, haberleşme modülleri, komuta kontrol istasyonları ve yapay zeka ile entegreli bir system oluşturulacak.

ASELSAN yanında ROKETSAN, TÜBİTAK SAGE, Türkiye’nin yerli silah üreticilerinden Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) AŞ de Çelik Kubbe’de görevlendirilen kuruluşlar arasındadır. Kuşkusuz ki bunlara savunma sanayiinin diğer firmalarından da zaman içerisinde önemli katılımlar gerçekleşecektir.

Sonuç

Savunma sanayiinde bir kaç yıldır önemli bir eşiği atlayan Türkiye, yakın gelecekte milli muharebe uçağı Kaan’ı da hizmete sokacak hale geldiğinde dünyanın en ciddi savunma sanayiine sahip ülkeleri arasında yer almaya başlayabilir.

Gemi inşa sektörü tarafından uçak gemisinden korvete, fırkateynden denizaltıya kadar pek çok deniz harp silah ve aracını da üreten Türk savunma sanayiinin bu alanda devler ligine girebilmesi ve caydırıcılığını bir kaç kat arttırabilmesi için makine motor üretimi ve metalurji teknolojisine de sahip olması mutlaka gereklidir.

Halen en uzun menzilli hava savunma füzesi SİPER’dir. Ancak bunun da ötesinde kıtalararası balistik ve hipersonik füzelere sahip olmak hedeflenmelidir.

Çelik Kubbe’nin neredeyse hemen her sisteminin yerli üretim olması, yapay zeka ile entegreli bu sistemin ülkenin hava savunmasında öncelikli bölge ve noktalarında (savunma sanayii merkezleri, harp karargahı, ekonomik değeri büyük üretim ve ulaştırma/boru hattı tesisleri, hava ve deniz üsleri vb) hizmete girmesiyle Türkiye’nin güvenliği sağlanacak, caydırıcılığı artacaktır. Bu stratejik nokta ve bölgelerin ardından da tüm yurt sathında Çelik Kubbe’nin hava savunma etkinliğinin tesisine gidilmesi önemlidir. İlk harcı konan Çelik Kubbe’miz hayırlı olsun!