1 Temmuz’da Kumpasçılar Ne Yapacak

haydar as çiftçi

Haydar AS – 19 Haziran 2024

 

Sinan Ateş’in öldürülmesi ve sonrasındaki gelişmeler hakkında henüz mahkeme kurulmadan sosyal medya ve bazı televizyon kanallarında hüküm verilerek MHP ve Ülkü Ocakları hakkında algı operasyonu yapılarak kumpaslar kurulmaktadır.

Bu algının merkezine, MHP’nin kurumsal olarak başsağlığı dilememesini oturtarak çeşitli senaryolar yazanlar, her nedense merhum Sinan Ateş’in neden Ülkü Ocakları Başkanlığı’ndan istifa ettirildiğinden hiç bahsetmezler.

Ülkü Ocakları’nın tarihinde pek rastlanılmayan görevden alınmaya neler sebep olmuştur da, başsağlığı dilenilmeyecek kadar bir kırgınlık oluşmuştur diye kolay olan bir araştırmaya girmeye gerek duymadan, buradan bir cinayet sorumlusu yaratmak işlerine gelmiştir.

Çünkü, senaryo o şekil yazılmış.

Oyuncular da ekran ekran gezerek MHP’nin kurumsal kimliğini zedeleme rollerini başardıklarını sanıyorlar.

Bilen bilmeyen herkes yaratılan bu algı ile cinayeti farklı yönlere çekip MHP ve Ülkü Ocakları’nın kurumsal kimliğini zedeleme arayışına geçerek olaya mahkeme salonunda değil, ekranlar üzerinden müdahil olma gayreti içine girmişlerdir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya ve televizyon kanallarında kurulan mahkeme ve yargılamaları görerek bunların hepsinin 1 Temmuz’daki duruşmaya davet edilmesini teklif ederek “Herkes bildiğini sosyal medyadan değil, mahkeme salonunda paylaşsın” diye tepkisini ortaya koymuştu.

Bununla da yetinmeyen Sayın Bahçeli, 1 Temmuz’daki duruşmada MHP’nin de hazır bulunacağını bildirdi.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart’taki yerel seçimlerin ardından siyasi partiler arasında normalleşme ve yumuşama arayışlarının temel alınarak çok bilinmeyenli yeni bir denklemin kurulmak istendiğinin gözlemlendiğini belirtti.

Her şeyin milletin huzurunda gerçekleştiğini kaydeden Bahçeli, “MHP, iyi niyetli, yapıcı, yol açıcı, millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır. Kutuplaşmanın ve kavgaya tutuşmanın sonu ve sonucu asla yoktur. Kucaklaşmak, konuşmak, milletimizin talep ve sorunlarına müşterek akılla çözüm aramak, bunu da başarmak siyasi partilerin asıl ve öncelikli görevidir.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, buna diyecek veya itiraz edecek hal ve heveslerinin hiç olmayacağını belirterek, şunları kaydetti:

“Ancak sıcak gündemin üst sıralarına yerleşen temas ve görüşme trafiğinin, MHP’yi hedef alan karalama kampanyasına dönüştüğü de her türlü izahtan varestedir. Dikkat, temkin ve titizlikle takip ettiğimiz nevzuhur gelişmelerin, esrar perdesi aralandığında başka hesapların, alttan alta körüklenen farklı beklentilerin varlığı müşahede ve mütalaa edilmektedir. Özellikle MHP’nin normalleşme ve yumuşama ortamına şaşı baktığı, şüpheyle yaklaştığı, hatta zarar verdiği televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından ve gazete sayfalarından devamlı surette ileri sürülmektedir.

İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de milliyetçi-ülkücü harekete yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür. MHP, mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır. Yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da Cumhur İttifakı muarızlarının, partimizi töhmet altında bırakmak, bir yol ayrımının inşasını sağlamak maksadıyla kesintisiz faaliyet içinde oldukları meydandadır.” diyerek bu konunun hukuk nezdinde bir an önce sonuçlanarak üzerlerine kurulmak istenen kumpasın faillerinin ortaya çıkarılmasını istiyor.

Gerçi kumpas faillerini kamuoyu, MHP’yi ele geçirme operasyonlarından çok iyi tanıyor.

Bu kaçıncı denemeleri, ama bıkmadan usanmadan yeni planlarla MHP’nin karşısına çıkacakları aşikar.

Bunlar o kadar ileri gittiler ki, merhum Ateş’in eşini de kendi planlarına göre bilgilendirerek iki yavrunun acıları üzerinden bile siyaset devşirmektedirler.

Çünkü, bu sefer MHP üzerinden Cumhur İttifakı’nı bozarak arzu ettikleri bir ortam yaratıp “yine yeniden” diyerek küresel destekçilerinin talimatıyla Türkiye üzerinde planlar yapmaktır.

Hrant Dink’in katilinin eline, Türk bayrağı tutuşturup “gurur pozu” verdirtenler bu işleri iyi bilir!

Bekleyip görelim, 1 Temmuz’da bilmediğimiz neler ortaya çıkacak!

haydar as çiftçi

Haydar AS – 19 Haziran 2024

 

Sinan Ateş’in öldürülmesi ve sonrasındaki gelişmeler hakkında henüz mahkeme kurulmadan sosyal medya ve bazı televizyon kanallarında hüküm verilerek MHP ve Ülkü Ocakları hakkında algı operasyonu yapılarak kumpaslar kurulmaktadır.

Bu algının merkezine, MHP’nin kurumsal olarak başsağlığı dilememesini oturtarak çeşitli senaryolar yazanlar, her nedense merhum Sinan Ateş’in neden Ülkü Ocakları Başkanlığı’ndan istifa ettirildiğinden hiç bahsetmezler.

Ülkü Ocakları’nın tarihinde pek rastlanılmayan görevden alınmaya neler sebep olmuştur da, başsağlığı dilenilmeyecek kadar bir kırgınlık oluşmuştur diye kolay olan bir araştırmaya girmeye gerek duymadan, buradan bir cinayet sorumlusu yaratmak işlerine gelmiştir.

Çünkü, senaryo o şekil yazılmış.

Oyuncular da ekran ekran gezerek MHP’nin kurumsal kimliğini zedeleme rollerini başardıklarını sanıyorlar.

Bilen bilmeyen herkes yaratılan bu algı ile cinayeti farklı yönlere çekip MHP ve Ülkü Ocakları’nın kurumsal kimliğini zedeleme arayışına geçerek olaya mahkeme salonunda değil, ekranlar üzerinden müdahil olma gayreti içine girmişlerdir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya ve televizyon kanallarında kurulan mahkeme ve yargılamaları görerek bunların hepsinin 1 Temmuz’daki duruşmaya davet edilmesini teklif ederek “Herkes bildiğini sosyal medyadan değil, mahkeme salonunda paylaşsın” diye tepkisini ortaya koymuştu.

Bununla da yetinmeyen Sayın Bahçeli, 1 Temmuz’daki duruşmada MHP’nin de hazır bulunacağını bildirdi.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart’taki yerel seçimlerin ardından siyasi partiler arasında normalleşme ve yumuşama arayışlarının temel alınarak çok bilinmeyenli yeni bir denklemin kurulmak istendiğinin gözlemlendiğini belirtti.

Her şeyin milletin huzurunda gerçekleştiğini kaydeden Bahçeli, “MHP, iyi niyetli, yapıcı, yol açıcı, millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır. Kutuplaşmanın ve kavgaya tutuşmanın sonu ve sonucu asla yoktur. Kucaklaşmak, konuşmak, milletimizin talep ve sorunlarına müşterek akılla çözüm aramak, bunu da başarmak siyasi partilerin asıl ve öncelikli görevidir.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, buna diyecek veya itiraz edecek hal ve heveslerinin hiç olmayacağını belirterek, şunları kaydetti:

“Ancak sıcak gündemin üst sıralarına yerleşen temas ve görüşme trafiğinin, MHP’yi hedef alan karalama kampanyasına dönüştüğü de her türlü izahtan varestedir. Dikkat, temkin ve titizlikle takip ettiğimiz nevzuhur gelişmelerin, esrar perdesi aralandığında başka hesapların, alttan alta körüklenen farklı beklentilerin varlığı müşahede ve mütalaa edilmektedir. Özellikle MHP’nin normalleşme ve yumuşama ortamına şaşı baktığı, şüpheyle yaklaştığı, hatta zarar verdiği televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından ve gazete sayfalarından devamlı surette ileri sürülmektedir.

İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de milliyetçi-ülkücü harekete yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür. MHP, mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır. Yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da Cumhur İttifakı muarızlarının, partimizi töhmet altında bırakmak, bir yol ayrımının inşasını sağlamak maksadıyla kesintisiz faaliyet içinde oldukları meydandadır.” diyerek bu konunun hukuk nezdinde bir an önce sonuçlanarak üzerlerine kurulmak istenen kumpasın faillerinin ortaya çıkarılmasını istiyor.

Gerçi kumpas faillerini kamuoyu, MHP’yi ele geçirme operasyonlarından çok iyi tanıyor.

Bu kaçıncı denemeleri, ama bıkmadan usanmadan yeni planlarla MHP’nin karşısına çıkacakları aşikar.

Bunlar o kadar ileri gittiler ki, merhum Ateş’in eşini de kendi planlarına göre bilgilendirerek iki yavrunun acıları üzerinden bile siyaset devşirmektedirler.

Çünkü, bu sefer MHP üzerinden Cumhur İttifakı’nı bozarak arzu ettikleri bir ortam yaratıp “yine yeniden” diyerek küresel destekçilerinin talimatıyla Türkiye üzerinde planlar yapmaktır.

Hrant Dink’in katilinin eline, Türk bayrağı tutuşturup “gurur pozu” verdirtenler bu işleri iyi bilir!

Bekleyip görelim, 1 Temmuz’da bilmediğimiz neler ortaya çıkacak!