Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam
talha keleş logo
Talha Keleş

CHP’nin Kurumsal Dili Hakaret Mi? – Talha Keleş

Talha KELEŞ – 17 Nisan 2025

 

Fikir ve strateji üretemeyen CHP, her geçen gün marjinalleşmeye, dolayısıyla kabalaşmaya devam ediyor. Ülkemizin her anlamda romantikleri ara ara “Eskiden siyasetçiler ne kadar kibardı.” diye hayıflanır.

Hakikaten, en zor zamanların siyasetçileri pek bir kibardı. Bakınız: Ecevit, Erbakan, Demirel. Hepsinin kendine mahsus bir üslubu ve tarzı vardı. Her şeyden önce hepsinin kendine has bir derdi vardı.

Maalesef öyle bir döneme denk geldik ki, ana muhalefetin başındaki zat, siyasetçi gibi değil de mahalle kabadayısı gibi konuşuyor. Atatürk’ün partisinde işgal ettiği koltuktan, çocuklarımızın Milli Eğitim Bakanı’na “kazma” diyecek kadar ileri gidebiliyor.

Tabii bunu sadece bir hakaret olarak da okumayın.

Bu, Türkiye’de siyasetin nasıl bir marjinallik bataklığına çekilmeye çalışıldığının da göstergesidir.

Bu, CHP için ne ilk ne de son. Daha önce Ekrem İmamoğlu’nun devletin valisine, savcısına söylediklerini bir hatırlayın. Sanki küfür ve hakaret, yeni CHP’nin kurumsal dili olmuş, değil mi?

CHP Daha Yalnız Bir Parti Haline Gelecek

Ülkede giderek kutuplaşmanın artmasından şikâyetçi olanların, bu kutuplaşmanın mimarı olması da cabası. Bu kaba dil, CHP’yi her geçen gün daha marjinal, daha yalnız bir parti hâline dönüştürecek.

Peki, bu yalnızlaşmış ve marjinalleşmiş CHP kimin işine yarayacak?

Memleketin ve milletin işine yaramadığı kesin.

O halde kimin işine yarıyor?

Elbette Özgür Özel’in. En büyük hayali, marjinalleştirip küçülttüğü CHP’nin başında Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar kalmak. Sonraki en büyük hayali ise Cumhurbaşkanı adayı olmak.

Fakat tüm bu hayallerini gerçekleştirecek bir siyasi birikimi yok.

Liderlik vasfı yok.

Devlet bilinci yok.

Milletini tanımıyor.

Partisine hâkim değil.

Örgütün her bir kademesi başka bir nota çalıyor.

Her şeyden önemlisi, oturduğu koltuğun sahibi değil, işgalcisi.

Hal böyle olunca, hırçınlaşıp kabalaşmaktan başka bir seçeneği kalmıyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER