38 kez görüntülendi.
serkan üstüner

Serkan ÜSTÜNER – 30 Kasım 2024

 

Cumhuriyet’in aydınlarının, (!) sanatçılarının (!) burjuvazinin ortak özellikleri vardır. En belirgin özelliği ise onlar için her şeyin en iyisine layıklardır. Kanları mavidir ve fikirleri ise tüm toplumu aydınlatacak ölçüdedir.

Onların sözleri ve yaptıkları davranışlar sorgulanamaz ve tartışılamaz. Çünkü onlar her şeyin en iyisini herkesten daha iyi bilirler!

Aydınlanma çağını hep yanlış anladılar. Aslında bilemediler. En basit haliyle kendilerine konforlu bir alan oluşturmak için yaptılar işlerini. Ayrıcalıklı bir sınıf için mücadele ettiler. Kitaplarında, şarkılarında ya da sözlerindekilerin tam tersi bir hayat yaşadılar.

“Sınıf mücadelesi, işçi hakları, Emek” diyenler TÜSİAD’ta yönetici olurken, çevre, ağaç, yeşil diyenler müteahhitlerle ya ortak oldular ya da müteahhit belediye başkanına methiyeler düzdüler.

Birkaç gün önce Sabah gazetesinin haberinde protest müzik ile iştigal eden Suavi’nin Bodrum’daki arazisinde ağaç katliamı yapıldığını öğrendik. Daha önce taşınan birkaç ağaç için ülkeyi yangın yerine çevirip milyonlarca dolar ülkeyi zarar uğratan zihniyetin kendi çıkarı oldu mu değil birkaç ağaç koca bir ormanı bile yok edebileceklerini bir kez daha gördük.

Suavi Bey, bu olay ifşa olunca ağaçları ben değil müteahhit kesti kabilinden bir açıklama yaptı. Daha önce çevre katliamını vatan hainliğiyle eş tutan bu arada vatan hainliği demişken kendisi terör örgütü paçavraları eşliğinde konser vermişti. Gerçi fikri de ortada ama yine de hatırlatmak istedim.

Suavi sadece bir örnek. Kaz Dağları ile ilgili sanat camiası dedikleri tayfanın kopardığı kıyamet sonrası İmamoğlu İnşaatın oradaki varlığını nasıl görmezden geldiğini biliyoruz.

İşte sadece pragmatist bir dünya görüşüyle, tüm her şeyi kendilerinde hak olarak gören bir zihniyetten bahsediyoruz.

Türkiye’de 100 yıldır değişmeyen seçkin olmayan ama kendini ayrıcalıklı kılan bir sınıf var. Bu sınıf Tanzimat ile birlikte doğdu ve Cumhuriyet’in ilk yıllarından sonra büyümeye başladı. Memleketin karar mekanizmasında bile kendilerine yer buldular. Elbette şimdi her şey eskisi gibi gizli saklı kalmıyor. Ama onlar için bu da çok mühim bir şey değil. Çünkü aynı anda hem terör örgütü destekçisi hem de Atatürkçü olabildikleri ve bunu alkışlayan ve hiç sorgulamayan bir kitleye de sahip oldukları için çok şanslılar. Bu şansı da sonuna kadar kullanıyorlar. Dünyada hiç görülmemiş bir konfor.

İlginizi çekebilir!  Tahıl koridoru nereye çıkıyor?

Konu Suavi’nin 6 tane villaya sahip olması değil. Müteahhit, ağaç ve sosyalizmin bir araya gelip protest müzik yapması. Haydi şimdi söyleyelim biz partizanca  villa villa villa

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.