WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22358322,38%
Dışişleri Bakanı Fidan’ın PKK’yı Tasfiye Ziyareti

Dışişleri Bakanı Fidan’ın PKK’yı Tasfiye Ziyareti

1 Eylül 2023 15:19
Dışişleri Bakanı Fidan’ın PKK’yı Tasfiye Ziyareti
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 28 Ağustos 2023

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 23 Ağustos 2023’te Irak ziyaretinin tarihi Rusya’da Wagner’in patronu Prigojin’in ölümüyle örtüşünce biraz gölgede kaldı. Bakan Fidan’ın temasları arasında Kahramanmaraş depreminde hasar gören Kerkük-Ceyhan boru hattının onarılarak faaliyete geçirilmesi, Kerkük petrolü sebebiyle Irak’a ödenecek 1.4 milyar dolarlık borç, iklim değişikliği sebebiyle Fırat ve Dicle nehirlerinin azalan su miktarı ve daha önemlisi PKK terör örgütüyle mücadele öne çıkmaktaydı. Bunlar içerisinde PKK’yla mücadeleye değineceğiz.

Türkiye’nin PKK ile Mücadelesi

Dışişleri Bakanı Fidan, başbakanından meclis başkanı ve dışişleri bakanı dahil pek çok devlet adamıyla görüştüğü Irak ziyareti sırasında Bağdat hükümetinden PKK’yı “terör örgütü” olarak tanımalarını istedi. Böylelikle PKK’yla silahlı mücadele yapılmasa dahi örgütün hareketleri kısıtlanabilecektir. Daha sonra Erbil ziyaretinde de Kürt Bölgesel Yönetimi Lideri Necirvan Barzani’den de PKK’ya karşı önlem almada işbirliği isteğini tekrarladı.

Türkiye, “Hendek Savaşları” ile Temmuz 2015’te yeniden başlattığı PKK terörü ile mücadelesini aralıksız olarak büyük metropollerde, İran-Irak-Suriye sınırına yakın kırsalda ve bilhassa Irak’ın kuzeyi ve Suriye’de sürdürdü. Yurtiçindeki faaliyetlerinden Nisan 2022 ortalarında başlayan Pençe-Kilit Operasyonu sırasında Kasım ayına kadar 400’ün üzerinde terörist etkisiz hale getirildi. Teröristlerin yuvalandığı veya saklandığı 500’den fazla mağara ve sığınak ile çok sayıda el yapımı patlayıcı madde imha edildi. Amansız bir mücadeleye kararlılıkla devam ediliyor.  “Diyarbakır Anneleri” sayesinde teröristlerin bir kısmı teslim oldu. Kırsalda ve Türkiye’nin her kentinde güvenlik sağlandı ama terör hala varlığını sürdürmektedir.

Terörle Mücadelede “Olmazsa Olmaz” Esaslar

Terör örgütlerinin tasfiyesi için gerekli şartlardan bazıları şöyledir: Devletin tüm birimleri kararlı ve işbirliği içerisinde doktrine olarak silahlı mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeli, halkın can ve mal güvenliği asla teröristlerin kendi “yasa”larına terk edilmemelidir. Terör elebaşısı/elebaşıları etkisizleştirilmelidir. Terörle silahlı mücadele birimleri mu mücadeleye uygun profesyonel tecrübeye sahip olacak şekilde istihbarat sistemi, cihaz, silah ve keşif vasıtalarıyla donatılıp desteklenmelidir. Terör örgütlerinin yurt içi ve yurt dışındaki barınma ve destek imkânları, maddi kaynakları kurutulmalı, silah ve teçhizat tedariki önlenmelidir.

Terör örgütlünün militan devşirme imkanı ortadan kaldırılmalı, yurt içinde teröristlerin yoğun çaba gösterdiği bölgelere devletin şefkatli elleri eğitim, sağlık, ulaştırma, ekonomik kalkınma gibi imkanlarla ulaştırılmalıdır. Terör örgütünün propaganda yapmasına fırsat verilmemeli, basın-yayın organları uyarılmalı, herhangi bir terör olayı üzerine bilhassa devlet yöneticileri tarafından terör örgütünün “beslenmesini” tetikleyecek acz ifadeleri kullanılmamalıdır. Terör örgütünün yurt içindeki dışındaki siyasi desteği kesilmelidir.

Terörle Mücadelede Tamamlanabilecek Eksikler

Bölgesel ve küresel bazı devletlerden maddi, barınma ve siyasi destekle “yarı küresel” niteliğe bürünen PKK’yla 2015 yılından beri müthiş bir mücadele sürdürüldü. Yurt içinden eleman devşirmesi epeyce azaldı ama hala tasfiye edilemedi. Çünkü Suriye uzantısı PYD/YPG, sözde ABD tarafından silah, eğitim ve siyasi açıdan desteklenmektedir. Irak hükümeti hala terörist olarak tanımlamakta tereddütlüdür. Kürt Bölgesel Yönetimi ise bu “akrabalarını” karşılarına almamaya özen göstermektedirler. Çünkü yüreklerindeki “bağımsızlık” ateşinin gerçekleşmesi için PKK’ya ihtiyaç duyabilecekleri bilincindedirler. Hele de ABD bölgede iken…

Kısa bir süre öncesine kadar MİT Başkanı iken PKK’yla mücadelede yoğun çabaları bilinen Fidan’ın Irak ziyaretini gerçekleştirmesi örgütün yurtdışındaki siyasi ve maddi desteğinin kesilmesi açısından önemli bir adımdır. Bunun bir adım ötesi PKK/YPG’nin neredeyse bölgedeki tutunacak tek dalı olan Washington’dur. Irak Hükümeti ve Kürt Bölgesel Yönetimi’nin desteği ise Kerkük Ceyhan boru hattı ileri sürülerek kesilebilir.

Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.