Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İsrail’in Yeni Dünya Düzenindeki Rolü

İsrail, hızla değişen küresel dengelerde kendine sağlam bir yer edinme ve Orta Doğu’da tartışmasız bir güç olma yolunda kararlı adımlar atıyor.

İsrail, hızla değişen küresel dengelerde kendine sağlam bir yer edinme
İsrail, hızla değişen küresel dengelerde kendine sağlam bir yer edinme ve Orta Doğu’da tartışmasız bir güç olma yolunda kararlı adımlar atıyor. Bölgesel ve uluslararası politikalarını yeniden şekillendiren İsrail, yeni dünya düzeni olarak adlandırılan süreçte hem güvenlik politikalarını sertleştiriyor hem de ekonomik ve diplomatik hamlelerle etkisini artırmayı hedefliyor. Peki, İsrail bu yeni düzende neler yapmak istiyor?

Bölgesel Hakimiyet ve Güvenlik Stratejisi


İsrail, Orta Doğu’daki kaotik ortamı kendi lehine çevirmek için kapsamlı bir güvenlik doktrini benimsemiş durumda. Bu doktrin, İran ve İran destekli gruplara karşı proaktif bir mücadele, sınır ötesi operasyonların artırılması ve komşu ülkelerde “güvenlik bölgeleri” oluşturulmasını içeriyor. Özellikle Gazze Şeridi, Lübnan ve Suriye, İsrail’in stratejik hedeflerinin merkezinde yer alıyor. Gazze’ye yönelik son operasyonlar, bölgenin tamamen kontrol altına alınması ve yeni bir yönetim yapısı kurulması yönünde planlarla dikkat çekiyor. İsrail, bu hamlelerle Filistin meselesini kendi koşullarına göre çözmeyi ve bölgedeki direniş hareketlerini etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor.
Yeni Orta Doğu Vizyonu
Başbakan Binyamin Netanyahu’nun sıkça vurguladığı “yeni Orta Doğu” kavramı, İsrail’in bölgesel vizyonunun temelini oluşturuyor. Bu vizyon, Filistin topraklarının tam kontrolü, komşu ülkelerde etki alanının genişletilmesi ve enerji kaynaklarına erişimde stratejik bir üstünlük sağlamayı hedefliyor. İsrail, Akdeniz’deki doğalgaz rezervleri ve deniz ticaret yolları üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek için deniz gücünü artırmaya odaklanıyor. Aynı zamanda, Abraham Anlaşmaları gibi diplomatik girişimler yoluyla Arap dünyasıyla normalleşme sürecini hızlandırarak İran’ı yalnızlaştırmayı planlıyor.

Küresel Arenada İsrail


İsrail’in yeni dünya düzenindeki hedefleri sadece Orta Doğu ile sınırlı değil. Teknoloji, siber güvenlik ve yapay zeka alanındaki yenilikleriyle küresel bir aktör olma yolunda ilerleyen İsrail, Batı dünyasıyla olan ittifaklarını derinleştirmeye çalışıyor. ABD ve Avrupa’dan aldığı destek, İsrail’in uluslararası arenadaki manevra kabiliyetini artırıyor. Ancak, bu politikalar aynı zamanda uluslararası toplumda artan eleştirilere ve bazı bölgelerde yalnızlaşma riskine yol açıyor. Özellikle Türkiye ile gerilim, İsrail’in bölgesel planlarını karmaşıklaştıran bir unsur olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin Filistin meselesindeki tavrı ve bölgedeki etkisi, İsrail’in stratejilerini yeniden değerlendirmesine neden olabilir.

Türkiye ve Bölgesel Rekabet


İsrail’in Türkiye’ye yönelik söylemleri, son dönemde dikkat çekici bir şekilde sertleşti. Türk dış politikasına yönelik eleştiriler ve bölgesel liderlik rekabeti, iki ülke arasındaki gerilimi artırıyor. İsrail’in, Türkiye’nin enerji projelerini ve bölgesel etkisini bir tehdit olarak algıladığı belirtiliyor. Bu durum, İsrail’in yeni dünya düzeninde sadece komşularıyla değil, aynı zamanda bölgesel rakiplerle de stratejik bir mücadele içinde olduğunu gösteriyor.

Sonuç


İsrail, yeni dünya düzeninde bölgesel bir süper güç olmanın ötesine geçerek küresel bir aktör haline gelme hedefini sürdürüyor. Güvenlik odaklı politikalar, ekonomik ve teknolojik atılımlar ve diplomatik hamlelerle bu hedefe ulaşmaya çalışan İsrail, aynı zamanda ciddi risklerle karşı karşıya. Bölgedeki çatışmalar, uluslararası toplumun tepkileri ve komşu ülkelerle artan gerilim, İsrail’in planlarını hayata geçirme sürecinde önemli engeller oluşturabilir. Önümüzdeki dönemde, İsrail’in bu vizyonu nasıl hayata geçireceği ve bölgedeki dengeleri nasıl etkileyeceği merakla izleniyor.