Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Deniz İstikbal

Neden Çin’de Fiyatlar Geriliyor ? – Deniz İstikbal

Deniz İSTİKBAL – 13 Kasım 2025

 

1949’da Çin Halk Cumhuriyeti kurulduğunda ülke 1900’lerin başlarından itibaren iç ve dış savaşlara maruz kalmıştı. Fiyatların artışının yanı sıra ürün bulmak ve gıdaya erişmek çok büyük bir problemdi. Çin Komünist Partisinin (ÇKP) iktidara geçmesiyle kamu merkezli bir üretim politikası benimsendi. Ancak yapılan reformlar zamanla verimsizliğe yol açtı ve 1978’de dışa açılım politikası işleme alındı. 1978 sonrası kamunun ekonomi üzerindeki ağırlığı azalırken yabancı yatırımcılar ülkeye milyarlarca dolarlık yatırım yaptılar. Özellikle yurtdışında yaşayan Çinliler ana vatanlarının yeniden küresel ticarete entegrasyonunda kritik bir görev üstlendi.

Para ve bankacılık sistemini Batı dünyasıyla entegrasyon için yenileyen ÇKP yöneticileri para biriminde devalüasyon gerçekleştirdi. Bu nedenle 1980’lerin sonu ve 1990’lar boyunca ülkede enflasyon yüzde 10-25 aralığında seyretti. İhracatta rekabet üstünlüğünü sağlamak için de yapılan para biriminde değer kaybı fiyatların 1980’lerin başına göre ciddi şekilde armasına neden oldu. Fakat 1998’de -0,77’e kadar düşen enflasyon günümüze kadar yüzde 3’ün altında kaldı ve farklı yıllarda sıfırın altına indi. 2009’da -0,79 olan yıllık enflasyon rakamı 2008’deki krizden negatif yönde etkilendi ve fiyatlar geriye gitti. Benzer bir durum Mart 2020’de başlayan salgın sonrası ortaya çıktı ve ÇKP fiyatların düşmesi nedeniyle zorluklara maruz kaldı. En büyük zorluk ise durgunluk olarak öne çıkıyor (Grafik 1).

GRAFİK 1. ÇİN’DE ENFLASYON RAKAMLARI (%)

Neden Çin’de Fiyatlar Geriliyor ? – Deniz İstikbal

Kaynak: IMF ve Dünya Bankası

1930-1950 arası dönemde hiper enflasyonun tecrübe edildiği ülkede para birimi ve fiyatlar üzerindeki kontrol kayıp edilmişti. Ülke Japon işgaliyle sarsılırken 1945-1949 arası dönemde iç savaş çıktı ve ülke yeniden büyük bir yıkıma uğradı. 1949-1978 arası dönemde kamu fiyat kontrollerine başvururken 78 sonrası liberalleşme gerçekleşti. Çin para birimi Yuan’ın tüm ülkede tek resmi para birimi olarak kabul edilmesi sonrası atılan adımlar Yuan’ı kuvvetlendirdi. Fakat 1978’deki reformlar para birimdeki devalüasyonla desteklendi ve ihracat artırılmaya çalışıldı.

2000’lerin başında normalleşen fiyat mekanizması günümüzde farklı bir sorunu meydana getirdi. Çin Merkez Bankası 21. yüzyılın başlarında rezerv biriktirme politikası benimsedi ve günümüzde rezervleri dünya iktisat tarihinde eşi olmayan bir rakama 3,3 trilyon dolara ulaştı. Çin Merkez Bankasındaki rezerv birikimi ihracat fazlasıyla desteklenirken ülke 1 trilyon doların üzerinde ticaret fazlası veriyor. Artan ticaret hacmi ve rezervler ülke para birimde güçlenmeye neden oluyor. Ek olarak ABD dolarına alternatif bir para birimi olarak Çin Yuan’ı tartışılıyor.

Mart 2020’de başlayan ve günümüze kadar iktisadi etkileri süren salgının Çin ekonomisine yansımaları global şartlardan farklı oldu. Ülkede faiz ve enflasyon artmasının tersine bir süreç tecrübe edildi. Fiyatlarda yaşanan düşme iktisadi büyümeyi de etkiledi. Yılda ortalama 15 milyonu aşan üniversite öğrencisini mezun veren Çin’de iktisadi büyümede yaşanan düşüş nedeniyle genç işsizlik oranları yüzde 20’lere yaklaştı. ÇKP’nin ekonomik refahla özleşen meşruiyet algısına zarar veren mevcut gelişmeler sonrası genç işsizlik oranlarının açıklanması yasaklandı. Fakat enflasyon rakamlarının yüzde 1’in altında gelmeye devam etmesi ve fiyatlarda yaşanan düşüş iç talebi de negatif etkiliyor.

Düşen iç talep ve ABD ile yaşanan ticari gerilim Çin’in ihtiyacı olan büyüme rakamlarını getirmiyor. 2026-2030 arası dönemde ülke ekonomisinin yüzde 17 kadar büyümesi beklenirken genç işsizlik rakamlarının artması tahmin ediliyor. Böylesine bir durum ÇKP’nin gençler üzerindeki iktidarına negatif etkileyebilir ve partinin toplumdaki algısına zarar verebilir. Mevcut gelişmeler Çin’in global imajı için de iyi gelişmeler değil.

Sonuç olarak Çin’deki fiyatlar salgın sonrası Batı ülkelerinin aksine geriye gitti. Ücretlerdeki artış ise sınırlı düzeyde kaldı. Toplumsal refahın artış hızı yavaşladı ve genç işsizlik yüzde 20’li rakamlara geldi. Bu nedenle Çin Merkez Bankası faizleri düşürüyor ve fiyatların kısmi şekilde artmasını destekliyor. Fakat tersine şekilde fiyatların düşüşü sürüyor ve durgunluk belirtileri ortaya çıkıyor.

YORUMLAR

⚠️ Yorum gönderilemez:

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    YAZARLAR
    TÜMÜ

    SON HABERLER