Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Deniz İstikbal

Çin Ürünleriyle Rekabet Neden Zor? – Deniz İstikbal

Deniz İSTİKBAL – 04 Aralık 2025

 

“Made in China” markası 1980’lerden itibaren dünyanın neredeyse her ülkesinde raflarda yerini almaya başladı. Maliyetlerin düşük oluşuyla rekabet gücüne kavuşan ürünler hızla talep gördü. Global ortalamaların çok altında üretilen ve sürekli şekilde tedarik edilen Made in China markalı ürünlerle rekabet etmede zorlu bir süreçti. Çin ölçeğinde devasa, hızlı ve ucuz üretim yapabilen bir aktör bulunmazken gelişmekte olan ülkelerin üretebileceği her ürünü Çinli firmalar pazara sundu. İhracatın hızla artmasıyla döviz girdi probleminden kurtulan firmalar kamunun vergi kaynaklarının da artmasına katkı sundu.

Çin Komünist Partisinin (ÇKP) denetimi altında gerçekleşen kamu yatırımları ülkeyi en modern altyapıya kavuşturdu. Ülke nüfusundaki insan kaynağıyla birleşen üretim ve ucuz maliyetler dünyanın en büyük firmalarını ortaya çıkardı. Buna bağlı olarak günümüzde Çin’in milli geliri 20 trilyon sınırına geldi. İhracat ise 3,7 trilyon dolarla rekor bir seviyeye erişti. İthalat da 2,7 trilyon dolar sınırında bulunuyor. Dünyanın en büyük ihracatçısı olarak Çin dünyadaki imalat sanayi üretiminin yüzde 40’ını gerçekleştiriyor. Yüksek teknoloji üretimi, ihracatında ise global bir aktör haline gelen ülke Batılı devlerle rahatlıkla rekabet edebiliyor (Grafik 1 ve 2).

GRAFİK 1. ÇİN’İN MİLLİ GELİRİ (TRİLYON DOLAR)

Çin Ürünleriyle Rekabet Neden Zor? – Deniz İstikbal

Kaynak: IMF

GRAFİK 2. ÇİN’İN İHRACATI (TRİLYON DOLAR)

Çin Ürünleriyle Rekabet Neden Zor? – Deniz İstikbal

Kaynak: WITS

1978’de dışa açılım politikası başladığında 10,8 milyar dolar ihracat yapan ve bu miktarın büyük çoğunluğunu da sosyalist ülkelere gerçekleştiren Çin liberal ticarete adım attı. ABD öncülüğünde Çin’in küresel ticarete entegrasyonu beraberinde ucuz maliyetler ve düşük ücretli insan kaynağını getirdi. Çin para biriminin değerinin düşük tutulması ve yatırım yapacak firmalara sunulan istisnalar günümüzde 2 trilyon dolarlık doğrudan yabancı yatırım stokunun oluşmasını sağladı. Aynı dönemde Çinli firmalar dünya genelinde 2,2 trilyon doların üzerine yatırım gerçekleştirdi. Lojistik hatlarını global hale getiren ülke ticaret rotalarında güvenliği sağlamaya çalıştı.

Özellikle ham madde ve enerji ihtiyaçlarını gözeterek yatırımlar yapan Çinli firmalar üretim hatlarında istikrarı sağladı. Küresel enerji piyasalarından yılda ortalama 400 milyar dolara yakın enerji ithal eden Çin krizlerle karşılaşmasına rağmen üretim yapısını korumayı başardı. Mevcut iktisadi istikrar Made in China markasının daha fazla talep edilmesine katkı sundu. Böylelikle günümüzde 100’den fazla ülke Çin’e karşı ticaret açık veriyor ve aktörler Çin mallarıyla rekabet etmede büyük güçlük çekiyorlar.

Çin ürünleriyle rekabetin zor oluşu birçok ülkede yerel üretimi tehdit eden bir olgu. Alman otomotiv şirketlerini dahi zorlayan ve yerel firmaların iflasına yol açan Çin ürünleri maliyet açısından avantajlı. Özellikle Çin’den ürün getirmek Batılı ülkelerde üretim yapmaktan çok daha ucuz ve hızlı. Salgın döneminde üretimi durdurmayan ve ihracat kapasitesini artıran Çin yeni nesil iş modellemesiyle sürece yaklaştı. Üretim ve ihracat azalmak yerine yükseliş eğilimini sürdürdü. Üretim maliyetinin düşük oluşu, ücretlerin baskılanması, Made in China markası, kanunların firmalara sunduğu imkân ve güçlü iş sistemi Çin ürünleriyle rekabet etmeyi güçleştiriyor.

Uzun yıllar Çin firmalarıyla maliyet açısından rekabet etmek zorunda kalan yerli şirketler ise pazardan çekiliyorlar. Çinli şirketlerin eline geçen pazarlar ise diğer aktörleri birer ithalat bağımlısı haline getiriyor. Bu durum refahın Pekin’de toplanmasına ve rekabet gücünün Çinlilerin eline geçmesine neden oluyor. Mevcut ticaretin böyle devam etmesi birçok yerel markaya tehdit oluşturuyor. Çin hükümetiyle ticari anlaşmalar imzalanması ise henüz ticari açıkları kapatabilmiş değil. ABD’nin başlattığı ticaret savaşları da Çin’den ithalatı azaltmıyor aksine daha fazla ticari açıklara sebebiyet veriyor. Sonuç olarak gelecek yıllarda Çin ürünleriyle rekabet etmek daha güç hale gelirken birçok yerel firma iflasa sürüklenebilir.

YORUMLAR

⚠️ Yorum gönderilemez:

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    YAZARLAR
    TÜMÜ

    SON HABERLER