Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, Şubat 2024
ABD Kongresi’nden 10 Şubat 2024’te Türkiye’nin istediği 40 adet Blok 70 savaş uçağı ile 79 modernizasyon kitinin satışına onay çıktı. Türk Hava Kuvvetlerinin güçlenmesi ve uzun zamandır limoni Türk-Amerikan ilişkileri açısından önemli bulunan bu konu ele alındı.
Türkiye’nin F-16 ve Modernizasyon Kiti Talebinin Gerekçesi ve Talep Sonrası Gelişmeler
Türkiye tıpkı F-35 uçak projesinde olduğu gibi F-16 projesi için de uçağın bir kısmının Türkiye’de üretilecek şekilde 1984’te, “TAI” olarak bilinen Türkiye-ABD ortak yatırım şirketi TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’yi 25 yıllığına kurulmuştu. Türkiye’nin 1987-2012 arasında tedarik ettiği F-16’lar aslında 4’ncü nesil muharebe uçağı olarak bilinmektedir. İlk üretimden sonraki süreçlerde uçakların üretim aşamasında yenileştirmeler devam ettiğinden, üretim/tedarik tarihlerine göre uçaklar arasında da imkan ve kabiliyetler açısından fark vardır.
Türkiye, çeşitli modellerde satın aldığı 270 F-16 ile ABD ve İsrail’den sonra bu uçaklara en çok sahip ülkedir. İlk üretimden modernizeyle kazandırılan yeteneklerine göre çoğu Blok 30 ve Blok 40 olmak üzere Blok 50 ve Blok 50+ modelleri Türkiye’nin envanterinde mevcuttur. Yani bu uçakların çoğu 30 yaşın üzerinde iken, en moderni Blok 50+ uçakları bile en azından 10 yaşın üzerindedir. Türkiye, ortağı olduğu 5’nci nesil muharebe uçağı F-35 projesinden, Rusya’dan S-400 füze savar sistemi aldığı gerekçesiyle Temmuz 2019’da çıkartıldığından, en azından 5’nci nesile yakın özellikte muharebe uçağı tedarik yoluna gitti. Bu isteğe en uygunu F-16 Blok 70 uçakları idi. Bu maksatla Rusya’nın Ukrayna saldırısı da dikkate alınarak Ekim 2021’de ABD’den 40 F-16 Blok 70 modeli ile 79 adet modernizasyon kiti talebinde bulundu.
Türkiye’nin talebine Biden yönetimi, özellikle Rusya’nın Ukrayna saldırısı sebebiyle anlayışla yaklaşarak ABD Kongre’sine teklifini Şubat 2023’te gönderdi. Ancak Kongre’de de Rum, Ermeni ve Yahudi lobilerinin etkisindeki Bob Menendez gibi Türkiye karşıtı 29 Senatör, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin Türkiye tarafından onaylanması şartını getirdiler.
Derken önce Kongre Dışişleri Komisyonu’ndaki Menendez’in bir yolsuzluk soruşturması sebebiyle istifa etmesi, ardından Ocak 2024 sonlarında İsveç’in de NATO üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanması üzerine Biden yönetimi 26 Ocak’ta Türkiye’nin F-16 isteğiyle ilgili teklifi Kongre’ye gönderdi. Senato ve Temsilciler Meclisinin dış ilişkiler komiteleri aynı tarihte Türkiye’nin talebine onay verdiklerini açıkladılar. Ancak Kongre’nin müttefik ülkelerin silah talebine itirazı için 15 günlük sürenin beklenmesi gerekliydi. 10 Şubat’ta bu süre dolduğunda Kongre’den itiraz gelmeyince Türkiye’ye F-16 ve kitlerinin satışının önü açıldı.
Bilindiği üzere ABD yönetimini harekete geçirmek maksadıyla Eurofighter Typhonn, Almanya nazlanınca Çin ve Rus yapımı savaş uçaklarıyla, Çin-Pakistan ortak yapımı JF-17 Thunder tedariki de medyaya yansıtıldı. Türkiye’nin NATO’dan kopmasını bile getirebilecek bu gelişmeye ilaveten Türk milli muharip uçağı Kaan’ın 2028’de envantere girecek olması, 23 milyar dolarlık F-16 projesi ABD silah sanayii lobisini de harekete geçirmiş olmalıydı.
F-35’lerle F-16 Blok 70 arasındaki en önemli fark, F-35’in görünmezliği ile TCG Anadolu gibi uçak gemisi özelliği bulunan gemilerde konuşlanabilmesidir. Öte yandan Türk havacılık sanayii ilk 8 dışında 160 F-16’yı ve Mısır’a satılan 46 adet F-16 Türkiye’de üretilirken, Pakistan ve Ürdün F-16’larının modernizasyonu da Türkiye’de gerçekleşti. Türk havacılık sanayii F-16’lara yapısal ve aviyonik modernizasyon programlarını da uyguladı. Nitekim satın alınacak 79 modernizasyon kiti ile de F-16’ların modernizasyonu Türk uzmanlarca gerçekleştirilecek.
Sonuç itibariyle akla “F-16 talebimizi ABD Kongresi lütfettiği için sevinmeli miyiz, yoksa buradan bir ders mi çıkartmalıyız?” sorusu gelebilir. Bu gelişmeye Türkiye-ABD ilişkilerinin “normalleşmesi” açısından yaklaşanlar gibi, ABD’nin çıkarına diye yorumlayanlar da olabilir.
Türkiye artık özerk politikadan dönmeyeceğinden (dönmemelidir de), ABD ile ilişkiler de limoni şekilde devam eder. Burada Türk savunma sanayiinin gelişmesi ve Kaan’ın hizmete giriş tarihi çok önemlidir. Eğer bunlar gerçekleşirse, Türkiye değil, ABD ricacı olacaktır.
GÜNDEM
15 saat önceGÜNDEM
20 saat önceGÜNDEM
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceEĞİTİM
3 gün önce