Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 11 Haziran 2024
6-9 Haziran 2024 tarihlerinde AB ülkelerinde Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri yapıldı. Kesin olmayan sonuçlara göre Avrupa’da radikal sağın, sürpriz sayılamayacak bir şekilde giderek yükseldiği açıkça görülüyor. Birkaç gün önce AB ülkesi Almanya’daki radikalleşmenin tırmandığı tehlikeli zirve “Avrupa Parlamentosu Seçimlerine Giderken Almanya’nın Halleri” başlıklı yazıyla sizlerle paylaşılmıştı. Bugün Avrupa’nın seçim sonuçları ele alındı.
Avrupa Parlamentosu Seçim Sonuçlarına Göre Ülkeler
İlk kez bu seçimle birlikte AP’ye 705 yerine 720 milletvekili seçildi. AP’ye her devlet eşit sayıda değil, nüfus sayısına göre milletvekili gönderebiliyor. Bu seçimler sonucunda AP’ye en çok milletvekili gönderecek ülkeler sıralamasında 96 vekille Almanya ilk sırada. Almanya’yı Fransa 81, İtalya 76, İspanya 61 ve Polonya 53 vekille izlemektedir.
Nüfusu çok daha az olan diğer ülkelerin AP’ye göndereceği milletvekili sayıları da şöyledir: Romanya 33, Hollanda 31, Belçika 22, Portekiz, Yunanistan, Macaristan, İsveç ve Çekya 21’er, Avusturya 20, Bulgaristan 17, Slovakya, Danimarka ve Finlandiya 15’er, İrlanda 14, Hırvatistan 12, Litvanya 11, Letonya ve Slovakya 9’ar, Estonya 7 ve 6’şar vekille Malta, Lüksemburg ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY).
Bu seçim sonucunun en şiddetli etkilediği ülke Fransa oldu. Fransa’da bir zamanlar yabancı düşmanlığı ile tanınan aşırı sağ radikal Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi (RN) %31,50’lik oranla ve açık ara farkla ilk sıraya yerleşti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi Rönesans ise RN’nin yarısının bile altında kalarak %15,2’lik hezimetle ikinci olabildi. Bu yenilgi üzerine “Avrupa’yı savunan partiler için iyi olmadı!” diyerek parlamentoyu fesheden Macron 30 Haziran – 7 Temmuz tarihlerinde yapılacak erken seçimlerin kararını aldı.
Almanya’da “beklenen” bir sonuç olsa da, yazılarımızda sıkça uyardığımız üzere yabancı düşmanlığının had safhaya taşıyan AfD’nin, 30 vekil çıkartan Hıristiyan Demokratların (CDU ve CSU) ardından 17 vekil ile ikinci sırayı alması düşündürücüdür. Şansölye Scholz’un partisi ve “Trafik Lambası” (Kırmızı-Yeşil-Sarı) adı verilen koalisyonun en büyük partisi Sosyal Demokratlar (SPD) 14 vekil ile üçüncü olabildi. Bir diğer kan kaybeden iktidar ortağı Yeşiller 12’de kalırken, Hür Demokrat Parti (FDP) de sadece 5 milletvekilliği kazanabildi.
Hollanda’da son genel seçimlerin galibi Gerd Wilders’in liderliğindeki yabancı düşmanı radikal sağın partisi ID 7, RE 7, Hıristiyan Birlik EPP 6, Yeşiller 4, S&D 4, Sol 1, diğerleri 1 milletvekilliği aldı. Benzer şekilde Avusturya’da da aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) 6 milletvekilliği ile ilk sıraya yerleşti.
İspanya’da, ana muhalefetteki merkez sağ görüşlü Halk Partisi (PP) az bir farkla da olsa kazanırken, komşusu Portekiz’de ana muhalefetteki Sosyalist Parti (PS), %32,4 ile ilk sırayı aldı. Koalisyon hükümetinin merkez sağ görüşlü Demokratik İttifak (AD) ise %31,95’le ve çok az bir farkla ikinci sırayı aldı. İtalya’da Başbakan Bayan Meloni’nin “Mussolini” çizgisindeki radikal sağ partisi de ilk sırayı alanlardan.
Yunanistan’da Başbakan Miçotakis’in Yeni Demokrasi Partisi (YD) ilk sırasını korurken, ikinci sırada sol kulvardaki SYRIZA var. Bu iki partiyi PASOK, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve bu seçimde atılım yapan Helen Çözümü (aşırı sağcı, popülist) izliyor. GKRY’de muhafazakâr Demokratik Seferberlik (DİSİ) ilk, sol tandanslı Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) ikinci sırayı aldı.
Sonuç olarak; katılım oranları Yunanistan’da %32.9, GKRY’de %50.5 şeklinde çok düşük oranda olup, Avrupa’nın kendi gelecekleri konusundaki vurdum duymazlığını göstermektedir. Ancak her AB ülkesinin kalifiye insan gücü için dışarıdan göçe muhtaç olduğu bir dönemde “yabancı düşmanı” partilerin bilhassa genç oylarla yükselişi, Avrupa’nın geleceği için en ciddi tehditlerden biridir. Seçmen, Rusya-Ukrayna savaşını engellemeyen Fransa ve Almanya’daki iktidarları cezalandırırken, Avrupa’daki Türkler için duyulacak endişe de artıyor. Ne dersiniz?