WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22357770,67%
Devletin Deprem Bölgesini İnşası (2023-2024)

Devletin Deprem Bölgesini İnşası (2023-2024)

19 Şubat 2024 13:35
Devletin Deprem Bölgesini İnşası (2023-2024)
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 19 Şubat 2024

 

Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal felaketi olan Maraş depreminin ardından bir yıl geride kaldı. Birçok kişinin hayatını kayıp ettiği felaket 11 şehri etkileyerek büyük bir yıkıma neden oldu. İktisadi tahminler 120 milyar dolarlık zararın ortaya çıktığını ve ilerleyen dönemlerde rakamın yukarıya doğru çekilebileceğini tahmin ediyor. Deprem sonrası 3 milyon kişinin farklı şehirlere göç ettiği, 1,7 milyon kişinin devlet imkanlarıyla bakıldığı ve işletmelerin üretim tesislerini diğer bölgelere kaydırdığını biliniyor. Kamu ise mevcut yaşanılan krize acil müdahalede bulunmaya çabalıyor. İlk etapta finansal karmaşanın yaşanmaması için Merkez Bankası ve Haziran Bakanlığı nakit akışını sağladılar. Ardından tesislerin yeniden yapılandırılması ve konutların inşası için kredi paketleri devreye alındı. Fakat kamunun konut yapım maliyetinin büyük kısmını üzerine aldığı da bilinmektedir. Son bir yıllık süreçte toplam yapımı süren konut sayısı 307 bin sınırına gelerek mağdur durumdaki depremzedelerin hızla konutlara yerleştirilmesi beklenmektedir. Sadece 2024’de 35 milyar dolarlık kaynak ayrılan deprem bölgesinin yeniden inşa çalışmalarının 2025’de de süreceği tahmin ediliyor. Önümüzdeki bir yıllık süreçte hak sahiplerine teslim edilecek konut ve üretim tesisleriyle altyapının büyük oranda tamamlanması hedefleniyor.

Türkiye son deprem felaketiyle yeniden acı bir deneyim yaşadı. Depremin başlangıcından itibaren, kamu görevlileri hızla bölgeye intikal ederek kurtarma operasyonlarını başlattılar. AFAD koordinasyonunda, bakanlıklar ve diğer kamu kurumları acil müdahaleyi organize etti. Ekonomiyi etkileyen kurumlar, Hazine ve Maliye Bakanlığı öncülüğünde, depremin ekonomik etkilerini minimize etmek için hızla önlemler aldılar. Hükümet ise depremden etkilenen vatandaşların hesaplarına yardımları hızla dağıtmaya başladı. Taşınma yardımları da sağlanırken, enkaz altındaki insanların kurtarılma çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürüldü. Depremin neden olduğu yıkım, konutlardan iş yerlerine, fabrikalardan havalimanlarına kadar geniş bir alanda hissedildi. Bu yıkımın bölgesel ve ulusal ekonomideki etkisi ve önemi, Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir konuma sahiptir. Tarım, sanayi ve hizmet sektörleri, deprem bölgesinde önemli bir yer tutuyordu ve felaketle birlikte birçok tesis ve yaşam alanı zarar gördü. Üretim tesislerinin kapanması, ulaşım zorlukları ve bölgeden ayrılma zorunluluğu, ekonomik sektörlerin bir süre tedarik yapamaz hale gelmesine neden oldu.

Kamu koordinasyonuyla deprem bölgesine müdahale edilmeye çalışıldı, ancak 11 ilde meydana gelen deprem 180 binden fazla binaya zarar verdi ve ulaşım hatlarını kullanılamaz hale getirdi. Özellikle Maraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya gibi şehirler büyük ölçüde etkilendi. Bu felaket 50 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine ve 110 bine yakın kişinin yaralanmasına neden oldu. 11 şehirden 3 milyon kişi farklı illere tahliye edilirken, 1,7 milyon kişi geçici barınma bölgelerine yönlendirildi. Türkiye’nin ekonomik açıdan en büyük yıkımına neden olan deprem, Maraş’ı elektrik üretiminde, Hatay’ı demir-çelik endüstrisinde, Malatya ve Adıyaman’ı ise tarım alanında önemli konumlarda bulunan şehirler olarak vurdu. Gaziantep ve Adana ise hem tarım hem de sanayi üretimi açısından Türkiye’nin önemli merkezleriydi.

11 şehirde 930 şantiyede 110 bin personelle konutları bitirmek için çaba harcayan kamu daha güvenli bölgelerde inşa çalışmalarını yürütüyor. Yaklaşık 50 bin konutu tamamlayan ve illerde sahiplerine teslim edilmeye başlanan konutların ekonomik aktiviteyi de canlandırması beklenebilir. Kamu teşviklerinin işleme alınmasıyla daha fazla tesisin bölgeye geri çekilmesi ve istihdam olanaklarının 11 şehirde iyileştirilmesi amaçlanıyor. Ayrıca deprem riski taşıyan 255 bine yakın konutunda dönüşüm geçirmesi için kamu ek önlemlere başvuruyor. Çin, Japonya ve Endonezya gibi ülkelerde meydana gelen felaketlerin bir benzerine maruz kalan Türkiye’nin hızla bölgeyi inşa etmesi ve hayatın normale döndürmesi beklenebilir.

Deniz İstikbal

Lisansını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde (2016) tamamladı. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Bölümü’nde “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” adlı tezi (2018) ile bitirdi. Doktora eğitimine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Çin’in Afrika Yatırımlarının Ekonomi Politik Analizi” (2005-2018) adlı doktora tezi ile devam etmektedir. SETA’da ekonomi araştırmaları alanında çalışan İstikbal’in akademik ilgi alanlarında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, tarım ekonomisi, uluslararası finans kuruluşları, dış yardım, Afrika ve Asya Pasifik gibi konular yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.