WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22505261,20%
Geçmiş Değişir mi?

Geçmiş Değişir mi?

10 Haziran 2024 12:20
Geçmiş Değişir mi?
0

BEĞENDİM

Uzman Klinik Psikolog – Rabia YAVUZ – 10 Haziran 2024

 

Olan oldu artık, geçmişi değiştiremezsin. Arkana bakmanın yararı yok. Unut gitsin. Bu türden teselli ve ihmal cümlelerini sık sık duyarız. Geçmişten bahsedilirken onu olumlayanı az duyarız. Çoğunlukla geçmiş, kaçmak istediğimiz bir yer gibidir. Bazılarımız için ise yurt haline gelir, terk edilmez, neredeyse hep orada yaşanır.

 

Acıyla tatlanmış bir geçmiş anlayışı içinde pişmanlıklar, hatalar ve haksızlıklardan yapılmıştır. Geçmişin değişmeyeceğine dair neredeyse değişmez bir inanç var. Oysa ben her gün terapi odasında geçmişlerini değiştiren, geçmişlerini yeniden inşa eden ve o odadan yeni insanlar olarak çıkan danışanlarla çalışıyorum. Onlardan aldığım güçle söyleyebilirim ki, geçmiş sürekli değişir.

 

Hayıflanarak ve acı duyarak hatırladığımız hatta neredeyse orada kök saldığımız bir geçmişimiz varsa ne yapmalı? Bize acı verdiği halde zihnimizdeki o yeri neden yurt ediyoruz acaba? Zihnimizde geçmişin karanlık koridorlarında dolanmanın bedelleri neler olabilir? Bu durumdan kurtulmak istediğimiz halde neden hala orada kalmaya devam ediyoruz? Bu sorular sıkça duyduklarımdan. Psikolojide genel yaklaşım eğer bir davranıştan memnun olmadığımız halde onu devam ettiriyorsak arkasında henüz göremediğimiz bazı saikler olduğu yönündedir. Geçmişle kurduğumuz duygu köprülerine bakarak bu nedenleri daha yakından tanıyabiliriz.

 

Örneğin, geçmişte kalan bir gönül yaramız vardır. Belki çok sevdiğimiz ve güvendiğimiz biri tarafından terk edilmiş ya da ihanete uğramışızdır. O kişi şu an hayatımızda olmasa bile hala hüznü yüreğimizdedir. Söküp atamayız sanki. Unutursak acımızı sanki bir de biz ihanet etmiş gibi hissederiz sevgimize. Acıda tutunmanın bir sebebi, o kırgınlığı bırakırsak iki kişilik o ilişkinin artık kimsesinin kalmamasıdır. Hiç olmazsa tek biz olsak bile acının yası tutulmaktadır. Bu tek taraflı devam eden yas acıda bizi tutar. Bir türlü vedalaşamayız. Aramızdaki ilişkiyi kutsadıkça onun değerini de artırdığımızı varsayarız.

 

Oysa acısıyla tatlısıyla yaşadığımız o ilişkinin ömrü bitmiştir ama biz halen vedalaşamamışızdır. Vedalaşılmayan her ilişki bizi ağırlaştırır, tahayyül aleminde yolculuklara çıkarır. Keşke bazı şeyleri farklı yapsaydım diyerek üzüntümüze ıstırap katar. Belki de farklı yapmadığımız ya da yaptığımız bazı şeyler yüzünden kendimizi suçlu ya da yetersiz hissettirir. Sonuç bitmemiş her ilişkinin yeni başlangıçların ve yaşamın kıvıl kıvıl canlılığının önüne set çekmesidir.

 

Yas, suçluluk ya da öfke gibi bazı duygular geçmişimizi bütünüyle değerlendirmemizi güçleştirebilir. Oysa geçmişimizde bizi olduğumuz noktaya taşımış acısıyla tatlısıyla ne çok şey vardır. Lakin kendimizi geçmiş söz konusu olduğunda acıya kilitlenmiş bir halde buluyorsak bunun altında bazı bilinçdışı mekanizmalar da yer alıyor olabilir.

 

Mesela, Şair İsmet Özel “Yargı kesin: Acı duymak ruhun fiyakasıdır” cümleleriyle hayatı acıyı duyumsayarak yaşamanın fiyakalı bir yanının olduğunu düşündürür. Bir yanıyla acı çekmek bir öç alma biçimi de olabilir bize istediğimizi vermemiş olan hayattan. Belki de yeterince acı çekersek bazı kusurlarımız nedeniyle affa hak kazanacağımıza inanıyor olabiliriz. Geçmişe baktığımızda sadece hatalar ya da keşkeler görüyorsak en derinde bir yerde mutlu olmayı hak etmediğimizi hissediyor da olabiliriz. Bir kefaret biçimi olarak geçmişin yasını tutmak da mümkündür.

 

Oysa şimdimiz de geleceğimiz de bizden yeni şeyler beklemektedir. Şimdimize hak ettiğini, bizden beklediğini vermeyi küçük adımlarla bile olsa vermeyi deneyebilirsek yeni yaklaşımımızla karşıladığımız şimdimiz tüm olumsuz detaylarla hatırladığımız geçmişimizi yeni rayihasıyla değiştirmeye başlayacaktır bile. Sonrasını merak ediyorsanız meselemize yeni yazımızda devam edelim mi? Ne dersiniz?

Rabia Yavuz

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.