WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22450771,18%
İktisadi Kriz Avrupa’daki İktidarları Devirdi Mi?

İktisadi Kriz Avrupa’daki İktidarları Devirdi Mi?

10 Haziran 2024 16:16
İktisadi Kriz Avrupa’daki İktidarları Devirdi Mi?
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 10 Haziran 2024

 

Kovid-19 dünya ekonomisine, yaşam tarzlarına ve ticarete büyük zarar verdi. Salgın üretim yapılmasını zorlaştırırken milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Tedarik hatları zarar görürken devletler vatandaşlarının hayatını korumak için kısıtlayıcı tedbirler aldılar. Özellikle Avrupa ülkeleri yetersiz sağlık altyapısı sebebiyle salgınla mücadelede toplumsal olarak daha fazla zorlandı. Sosyal kısıtlamaları işten çıkarma yasakları, üretim teşvikleri ve kamu yardım programları izledi. Bu nedenle 2020-2024 dönemi hem dünya hem de Avrupa için zorluklara sahne oldu. Ukrayna Savaşının eklemlenmesiyle askeri alana da yansıyan krizler silsilesi iktisadi karmaşanın devam etmesine katkı sundu. Siyasi iktidarların kriz yönetim süreçleri ise ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte istenilen başarıyı getirmedi ve karmaşa seçimlere yansımaya başladı. Avrupa Birliği (AB) parlamento seçimleri yaşanılan iktisadi krizlerin siyasi alana yansıdığı örneklerinden biri haline geldi. AB’ye ek olarak İngiltere’de yerel seçimlerde iktidar partisi birçok şehri muhalefete kaptırdı. Güney Afrika’da 30 yıldan uzun süredir kesintisiz iktidarda olan ANC tek başına iktidar çoğunluğunu kayıp ederken bir benzeri Hindistan’da yaşandı. Kasım ayında ABD’de yaşanılacak seçimlerde de benzer sonuçların yaşanabileceği tartışılıyor. Tecrübe edilen siyasi dönüşümlerin temel sebeplerini ise iktisadi krizlerde aranıyor.

2020’nin başlarında salgınla mücadele için 20 trilyon dolarlık likidite piyasaya merkez bankaları tarafından enjekte edildi. Toplam küresel borç stoku ise 200 trilyon dolardan 305 trilyon dolara çıkarak 2008 Finansal Krizinden sonra en yüksek artış oranına erişildi. Üretim hatlarında meydana gelen bozulma ürün stoklarında azalmaya sebep oldu ve fiyatlar genel seviyesi hem parasal genişleme hem de arzda meydana gelen düşüş nedeniyle yükselişe geçti. FED ve Avrupa Merkez Bankası salgın sonrası piyasaya enjekte edilen paranın enflasyon yaratmayacağı veya geçici yükselişlere neden olabileceğini vurguladı. Ancak yapılan açıklamaların aksi yönde fiyat davranışları gelişti. Ardından Ukrayna Savaşı patlak verdi ve enerji fiyatları son yarım yüzyılın en yüksek seviyelerine çıktı. Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı sonrası ilk defa bu denli bir çatışma meydana geldi. Salgın sonrası yaşam maliyetlerinin artmasına enerji krizi eşlik etti ve siyasi iktidarların oy aldığı alt-orta kesimin gelir seviyesi ciddi anlamda bozulma gösterdi. Çatışma bölgelerinden Avrupa’ya akan göçmenler ise iktidardaki partilere olan güvende zedelenmeye sebep oldu. İktisadi krizle birleşen göçmenler ırkçılığın kıta genelinde yükselmesine ve istenmeyen uygulamaların işleme alınmasına sebebiyet verdi.

2020-2024 döneminde küresel ekonomi kümülatif olarak yüzde 28,4 büyürken yüzde 30’luk enflasyon meydana geldi. Aynı yılları içerisinde AB yüzde 23,4 ekonomik büyüme gösterdi. Gelişmekte olan ekonomiler ise yüzde 29 genişlerken enflasyon daha yüksek seviyeleri gördü. Avrupa Birliğinde yaşanılan aşırı sağ olarak isimlendirilen partilerin oy oranlarında meydana gelen artış tecrübe edilen iktisadi karmaşayla yakından ilgilidir. Alım güçleri enflasyon nedeniyle azalan alt-orta gelir grupları Ukrayna Savaşı’nın finanse edilmesini sorguluyorlar. Bu sorgulama siyasi olarak oy verme davranışında değişikliğe neden oluyor ve AB ülkelerinden iktidar partileri değişime hazırlanıyor. Uluslararası kuruluşların tahminlerine göre salgın 2008 Finansal Krizi’nden daha büyük ekonomik tahribata neden oldu. Bu tahribatın hafifletilmesine imkân vermeden petrol krizleri sonrası en yüksek enflasyon rakamları görüldü. Sonuç olarak siyasi, askeri ve iktisadi krizler Avrupa’da iktidar partilerini ikinci hatta üçüncü parti konumuna düşürdü. Bir bütün halinde değerlendirildiğinde 2008 Finansal Krizi sonrası yaşanılan süreç yeniden tecrübe ediliyor. Ancak Ukrayna Savaşı nedeniyle iktisadi krize askeri olarak tehditler ekleniyor.

Deniz İstikbal

Lisansını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde (2016) tamamladı. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Bölümü’nde “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” adlı tezi (2018) ile bitirdi. Doktora eğitimine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Çin’in Afrika Yatırımlarının Ekonomi Politik Analizi” (2005-2018) adlı doktora tezi ile devam etmektedir. SETA’da ekonomi araştırmaları alanında çalışan İstikbal’in akademik ilgi alanlarında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, tarım ekonomisi, uluslararası finans kuruluşları, dış yardım, Afrika ve Asya Pasifik gibi konular yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.