Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, Aralık 2023
XX’nci yüzyılın ikinci yarısında ABD’nin dış politikasına ve dünyadaki yansımasına damga vuran Henry Kissenger 30 Kasım 2023’te tam 100 yaşında öldüğünde “Kör ölür, badem gözlü olur!” denileceği yerde arkasından intizar edenlerin haddi hesabı yok. Bunlardan biri de 2009-2017 döneminin ABD Başkanı Obama olup, “Görevi sırasında zamanının önemli bir bölümünü Kissinger’ın bıraktığı dünyayı tamir etmekle geçirdiğini” ifade etmiş. Ya kendi günahları? Bu yazıda Obama döneminde Kissinger’i aratmayan ABD’nin devam eden günahları ele alındı.
Obama Dönemindeki ABD’nin Günahlarından Bazıları
Irak işgalini “Haçlı Seferi”ne benzeten, tüm ülkelere “Güçlüyüm, o halde haklıyım!” diyerek ABD’nin imajını İslam ülkeleri nezdinde ciddi şekilde bozan George W. Bush’tan sonra Obama seçildiğinde, “Amerikan derin devleti, ABD’nin İslam ülkeleri ve Afrika’da bozulan imajını düzeltmek için bu seçimi yaptı!” diyenler olmuştu. Ama hiç de öyle olmadığı anlaşıldı.
İngiltere ziyareti ve NATO zirvesinin ardından Türkiye ve bazı Arap ülkelerini ziyaret eden Obama, TBMM ve Mısır meclisinde yaptığı konuşmalarla sanki imaj düzeltmek ister gibiydi. Ama “Alışmış kudurmuştan beterdir!” sözü bir kez daha anlaşıldı. 2010’un sonlarında Tunus’ta patlayan ve ardından Arap ülkelerinde peş peşe başlayan “Arap Baharı” Obama döneminde yaşandı. Sosyal medyanın özel yönlendiriciler tarafından da işletildiği bu dönemde Tunus’u takiben Mısır, Libya ve Suriye’de büyük krizler çıktı. Libya’da mevcut Kaddafi yönetimi bizzat NATO’nun silahlı güçleriyle ortadan kaldırıldı. Çünkü Obama’nın ABD’si böyle istemişti.
Obama yönetiminin pek de rahatsız olmadığı Mısır Lideri Mübarek, ABD desteğiyle Gürcistan ve Ukrayna’daki “Turuncu Devrimleri” andıran sokak gösterileriyle gitti. Ardından İhvan hareketinin adayı Mursi, uzun süren bir seçim sürecinin ardından Cumhurbaşkanı seçildi. Ancak Mursi, Mübarek’in aksine daha işin başında İsrail’e verip veriştirmeye başlayınca, General Sisi tarafından devrildi. Demokrasi konusunda son derece duyarlı olduğunu ileri süren ABD’de Obama ve AB yönetimlerinin Sisi iktidarını bir alkışlamadıkları kaldı.
Suriye’nin “Arap Baharı”na. ABD’nin bu krizde epeydir rol oynadığı biliniyordu. Giderek güçlenen ve İsrail dışında komşularıyla ilişkileri düzelen Suriye’de de Arap Baharı hortlatıldı. Tam bir felaket yaşanan ülkede nüfusun en azından yarısı yerini yurdunu terk etti, en az üçte biri yurt dışına kaçtı. Ülkedeki iç savaşla altyapı büyük ölçüde harap oldu, en az üçte birine yakın kesiminde devletin yönetim kudreti dışında yönetimler var. Üstelik Bahar öncesi yeşeren “Demokrasi filizleri” de yok oldu. Bu da Obama’nın başkanlığı döneminde yaşandı.
Obama döneminde karıştırılan birdiğer ülke de Ukrayna’dır. 2013 yılı ikinci yarısında 2004-2005 döneminin Turuncu Devrimini andıran sokak gösterileri sonucu Şubat 2014’te Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç devrildi. Şiddetle kutuplaşan Ukrayna’da Kırım referandumla bağımsızlığını ilan edip ardından Rusya’ya ilhak etti. Ukrayna’nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçılarla Batı yanlısı yeni hükümet çatışmaya başladı. Şubat 2022’de Rusya, Ukrayna’ya girdi. Savaşta Ukrayna alt yapısı büyük ölçüde zarar gördü, milyonlarca insan yerini yurdunu terk etti. Bu felaketin başlangıcında gene Obama’nın günahları rol oynadı.
Obama döneminde ABD, İsrail’e 2009’dan itibaren Demir Kubbe ve diğer hava savunma sistemlerinin tesis ve idamesi için 3,4 milyar dolar finansman sağladı. Obama döneminde İsrail’le 2016’da imzalanan anlaşma gereği ABD, 10 yıl içinde İsrail’e 38 milyar dolarlık askeri yardım taahhüdünde de bulunuldu. George W. Bush’un başkanlığı döneminde 2007’de İsrail için onaylanan ve 2018’de sona eren askeri yardım paketi kapsamında yıllık 3,1 milyar dolar ödendi. 2016’da Obama döneminde yenilenen anlaşma ile yardım paketi yıllık 3,8 milyar dolara çıktı. Filistin’e ait topraklarda yasa dışı yeni yerleşim yerleri açtığı için sözde anlaşamadığı Netanyahu hükümetini daha da saldırgan hale getirdiği için Obama ne diyecektir?
Sonuç olarak günahları yüzünden Kissenger’in yatacak yeri olmayabilir. Ama Obama acaba kendi günahlarıyla nasıl yüzleşecek?