54 kez görüntülendi.
Bizi Biz Yapan Hikayeler – Rabia Yavuz

Rabia Yavuz – 17 Kasım 2024

 

Evren hikayelerden oluşur, atomlardan değil.

Muriel Rukeyser

 

Zihnimizin bir hikaye anlatıcısı olduğu söylenir nöropsikoloji dünyasında. Bizler, hikayeler içinde nefes alıp veren canlılarız bu bakımdan. Geçmişimize dair anılardan inşa ettiğimiz hikayelerimiz var. Kimi kırık dökük, kimi başı sonu bütün bir anlatı…

 

Hatırladıklarımızın hangileri kırık dökük hangileri tam bir hikâye diye sorsak hepimizin zihninde benzer olaylar canlanır. Benzer diyorum zira zihinlerimizde olumlu ve olumsuz deneyimlerin nasıl hatırlandığına dair belirgin bir ters orantı var. Bir tür asimetri gibi.

 

Düğünümüz, çocuklarımızın dünyaya gelişi, mezuniyet törenimiz gibi bize mutluluk veren olayları hatırladığımızda yaşadığımız olayı parçalara ayırarak hatırlamıyoruz. Hele ki, mutlu olayları hatırlarken neredeyse hiç soru sormuyoruz olumsuz olayları hatırlarken yaptığımız gibi. Neden ben evlendim? Neden şimdi? Düğün günümde başkaları neler hissetti? O gün neleri farklı yapardım?

 

Yukarıdaki sorulara benzeyen neden ya da nasıl sorularıyla bölünmeden mutluluk veren olayları hatırlayan zihnimiz bizi üzen olaylar söz konusu olduğunda yaşananları en küçük parçalarına bile ayırmaktan geri durmaz. Neden böyle oldu? Diğerleri acaba ne düşündü? Hala aynı şekilde düşünüyorlar mı acaba? O gün farklı davransaydım her şey farklı mı olurdu? Zira bir yanımız bilir ki, bu tür soruları olumlu olayları hatırlarken yanıtlamayı denesek yaşadığımız deneyimin tadı kaçabilir. Bu nedenle olumlu olayların anısının keyfini çıkarmak isteriz. Aynı konusu güzel olan bir filmi izler gibi hatırlarız o anları.

 

Hatırlarken bizi mutsuz eden olumsuz olayları düşünürken zihnimiz olayları sistematik olarak analiz eder. Yaşananları anlamlı bir hikayeye yerleştirebilmek için olayları anlamaya, onlarla yüzleşmeye ve böylece onları aşmaya çalışır. Zira yaşadığımız olumsuz olaylardan dersler çıkarmak ister beynimiz. Beynimize bu öğrenme çabasında sağlam bir destek sunmak için üzücü deneyimlerimizi yazarak analiz etmek daha iyi olabilir.

İlginizi çekebilir!  101. Yılında Cumhuriyetin Ekonomisi (1923-2024) – Deniz İstikbal

 

Görünen o ki, tam bir hikaye anlatıcısı olan beynimiz olumlu olayları hatırlarken bunların tadını çıkarmamıza hizmet etmek için olayları parçalara ayırmamayı seçiyor.  Bizi üzen olayları hatırlarken ise bir daha aynı acıları çekmeyelim ve yaşananlardan daha bilge bir şekilde yolumuza devam edebilelim diye yaşadıklarımızı analiz etmeye odaklanıyor.

 

 

Hikayelerimizden öğrendikçe dünyamız da dönüp bizi değiştiriyor. Kim olduğumuzla ilgili, bu dünyada olmamızın anlamıyla ilgili olaylardan her gün yeni bir anlatı inşa etmemiz mümkün.

 

Bize bu konuda sonuna kadar hizmet eden beynimizin işaret ettiklerine daha yakından bakabilirsek hikayelerimizin henüz tamamlanmamış olduğunu görebiliriz.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.