105 kez görüntülendi.
abdullah yılmaz world of türkiye

Abdullah YILMAZ – 19 Kasım 2024

Sosyal medya ismini verdiğimiz dijital iletişim alanı, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bundan kaçmak artık neredeyse imkansız. Kaçmak mı daha iyi yoksa usulünce kullanmak mı daha iyi? Bu meselenin tartışılmasında fayda var ama ben usulünce kullanılmasının daha iyi doğru olduğunu düşünüyorum.

Her dönemin kendine has boş işleri muhakkak vardır. Bu dönemin boş işlerinden birisi de sosyal medyadaki kısa videolara bakmak. Genç yaşlı, çoluk çocuk herkes reels videoları izliyor. Metroda, caddede, şurada burada insanların önemli bir çoğunluğu kulaklıklarıyla geziyor, adeta dijital dünyadan kopamıyor. Bu arada bir kısım görgüsüzler de telefonundan açtığı saçma sapan videoları insanları rahatsız ederek izliyor. “Biraz sessiz dinler misiniz” uyarısı sonucunda dayak yemeniz de muhtemeldir, iş uzarsa sizi canınızdan edebilirler! Özetle hep beraber raydan çıktık Allah hayır yazsın!

Efendim, insanoğlu en güzel şekilde yaratılmış ve bu fani dünyaya kulluk için gönderilmiş. Kabul edilebilir hatalar kusurlar Allah’u Teala’nın (C.C) sonsuz lütfu keremiyle af edilir diye ümit ediyoruz. Başka türlü kurtuluş şansımız da olmaz. Ancak haddi aşmanın, yaptığımız kötülüklerin ifsada sebep olması bizleri yakayı paçayı kurtaramaz duruma düşürür maazallah!

Her gün “nasıl olsa herkes sapıttı, demek ki normal olan bu” diyerek yapılmış rezilden daha rezil işler görüyoruz. Buna da en müsait dijital alan TikTok olarak görünüyor. Zira orada ne kadar aşağılık bir iş yaparsanız o kadar makbul oluyor! Hoş diğer mecralar da oradan farklı değil ama en kötü işler burada vücut buluyor.

Bendeniz sosyal medyaya ilk hesap açanlardan birisi olmama rağmen bugüne kadar TikTok hesabı açmadım açmayı düşünmüyorum. Hatta bazen video gönderen oluyor, onlara bile uygulamaya girmeden bakıyorum. Öte yandan dünyanın birçok ülkesinde bu mecranın yasaklandığını biliyoruz. Buraya içerik üretenlerin önemli bir kısmının da seviye bakımından ciddi problemli tipler olduğunu görüyoruz.

İlginizi çekebilir!  TBMM'den sosyal medya adımı

Özel canlı yayınlarda en aşağılık işlere imza atıp buradan para kazanma yolunu seçmiş bu abuk sabuk tiplerin yayınlarına çocuklar da dahil herkes girip izleyebiliyor. Bazı yaşını başını almış dede nine diyeceğiniz insanlar bile buranın rezillik seline kapılmış durumdalar. Son derece seviyesiz, küfürlü konuşmalarla, orasını burasını açıp para kazanma alışkanlığı şu kutsal kabul ettiğimiz topraklarda yaşayanlara yakışıyor mu? Bir adam, hanımının veya kızının uygunsuz fotoğraflarını bu ortamlarda nasıl paylaşabilir, yahut paylaşılmasına nasıl müsaade edebilir? Neden bu konuda bir yasak uygulamıyoruz, yahut uygulayamıyoruz? Elbette sözümüz bu mecrayı usulünce kullananlara değil, bunu da özellikle belirtelim.

Utanma Duygusunu Kaybetmemizin Acı Sonuçlarını TikTok’ta Bariz Şekilde Görüyoruz!

Geçtiğimiz günlerde genç bir hanımın bir başka hanımla erkek arkadaş meselesi yüzünden TikTok canlı yayınında ettikleri kavgaya şahit olduk. Bir süre sonra canlı yayındaki genç hanım diğer hanımı yayın esnasında vuruyor. Bu hanım olay sonrasında da gerçekten seviyesiz ifadelerle yayına devam ediyor. Gerçekten sinir harbi yaşatacak bir durum söz konusu!
Bir başkası yine canlı yayın esnasında intihar eder, öbürü duygusal müzikle yeni vefat etmiş babasının başında takipçi kasar. Köşe yazım için genel bir internet taraması yaptım ve rezil mi rezil sayısız örnekle karşılaştım. Bu kadarına da pes diyeceğimiz bir ortamı yaşıyoruz maalesef!

Bu mecralara sorumsuzca sahip çıkanlar yüzünden yeterince yaptırım da uygulanamıyor. Geçtiğimiz aylarda görülen lüzum üzerine instagram uygulamasına engel getirilmişti. Ortalık ayağa kalktı, ülkede yer yerinden oynadı. Yalvaran, söven, krize giren her türlü cinsle karşılaştık. Bu mecra üzerinden para kazananlar olduğunu biliyorum, onların sitemleri bir yerde kabul edilebilir ama diğerlerine ne demeli! Devletimiz bu yaklaşımın olduğu yerde bunlara hakkıyla bir yaptırım uygulayabilir mi?

İlginizi çekebilir!  Tarzan Zorda

Sosyal medya meselesini esasında genel olarak ele almak gerekir. Diğer mecralar da çok masum değil ama TikTok’taki seviyesizlik neredeyse bir kural haline gelmiş. Özetle her türlü sapkınlığın ve lgbt’nin reklam merkezi olmuş.

Yerli veya global markalar bu alana kayıtsız kalamıyor. Tanıtım çalışmalarında en büyük bütçeyi buralara ayırıyorlar. Çünkü insanlar çılgınlar gibi sosyal medyada vakit geçirmekte. Bütün davranışımızı, yaklaşımımızı kayıt altına alıp kullanmaktalar. Verilerimiz bu şirketlerin ellerinde malzeme olmuş durumda. Önerimiz, sosyal medyayı bilinçli ve kendimizi kaptırmadan kullanmak.

Son söz, Bu kötü örnekleri utanma duygumuzu kaybettiğimiz için görüyoruz, bu duyguyu yeniden kazanmalıyız. Bizler Müslümanız ve meselenin fıkhi boyutuna da bakmalıyız. Gündelik hayatta hangi konular yasaksa bu mecrada da aynı şeyler yasak olur. Basit bir mantık yürütmeyle bunu anlayabiliriz. O yüzden paylaşımlarımızın helal dairede olmasına dikkat etmeliyiz. Özel fotoğraflarımızı asla bu mecralara yüklememeliyiz. Paylaşmadığın yaşanmamıştır/yoktur anlayışından kurtulalım.

Dijital faşizm, siber zorbalık, sosyal medya mahkemesi gibi bazı konuları da ilerleyen zamanlarda dertleşiriz, vesselam…

 

Abdullah Yılmaz Kimdir?

Abdullah Yılmaz’ın tüm köşe yazıları için TIKLAYINIZ

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.