Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 11 Aralık 2023
Çağımızda yapay zeka, quantum bilgisayarlar, her yıl birbirinden daha küçük nano çipler, kara, deniz, hava vasıtaları, uzay gemileri, uydular, yenilenebilir enerji kaynakları, akıllı binalar ve köyler, savunma sanayiinde dev atılımlar birbirini izliyor. Bu arada sağlık alanında da dev adımlar atılıyor. Konumuz elbette teknolojik gelişmeler değildir. Yaşayarak öğrenme fırsatını bulduğum, Batılı ülkelerdeki yetişmiş ve deneyimli insanlar emekli olunca “Hadi seninle işimiz bitti!” denmeyip, onlardan gelecek nesiller için nasıl yararlanılabileceği üzerinedir.
Genç Yaşta Yaşlanmaya Terk Edilen Türk Silahlı Kuvvetleri Emeklileri
Türkiye’de emeklilik yaşı bir zamanlar çok erkendi. 38 yaşında emekli olan öğretmen tanıdıklarımız var. Aslında mesleğinde tam da olgunlaştığı sırada hele de kadın ise tamamen üretimden kopanlar var. Silahlı Kuvvetlerde de aynı durum vardı. Ama konu bunu ötesinde. Harp Okulu mezunu subaylar içerisinde kendisini komuta kademeleri için hazırlayıp kurmay olanlar özellikle “varlık içinde yokluk çekilen” bir kesimi oluşturmaktadır. Öyle ki, generalliğe (veya amiralliğe) terfi edemeyen kurmay subaylar 50-51 yaşında emekli olmaktadırlar. Eğer bu kişiler, dönemin kuvvet komutanı ile küçük rütbelerden itibaren tanış olsalar, muhtemelen terfi eden arkadaşlarının yerlerinde kendileri olabileceklerdi. Ancak “FETÖ’nün musallat olduğu dönem” dışında TSK’de terfilerde genellikle “Bu da mı general/amiral oldu?” denecek kadar anormallikler yaşanmadığı için terfi edemeyenler sonucu tevekkülle karşılamaktaydılar.
Mesleki deneyiminin zirvesinde olan bu genç emekliler için ikinci hayat başlar. Eğer görevdeki üst düzey komutanları ile iletişimi devam ediyor ve uygun pozisyon varsa savunma sanayiinde bir yerlerde çalışmasını sürdürebilirdi. Pilotlar için ve aylarca denizde kalmayı tercih eden denizciler için meslekleri bir bakıma hazır sayılırdı. Bazıları da doktora yaparak vakıf üniversitelerinde öğretim üyeliği için çabalarlar. Ancak FETÖ’nün eğitim birimlerine hakim olmaya başladığı milenyumla birlikte, ağızlarıyla kuş tutsalar bile şansları yok denecek kadar azdı. Daha önce bu kurumlara tutunanlar, “amma asker var!” denmesin diye taş koyarlardı. Bilmedikleri için siyasi yoldan bir yerde çalışmanın kolay yollarını da bulmaktan uzaktırlar. Çünkü TSK’deki hizmet yıllarında liyakatın ve kişiye değil sadece devlete sadakatin geçerli olduğunu görmüşlerdi. Son derece önemli birikimlerine rağmen yeni hayatta beklentilerin sonuçsuz olduğunu gören erken emekliler şayet alabilmişse yazın 6 ay yazlığında, kışın da 6 ay kışlık evinde spor yaparak ve oyun oynayarak geçirmekte, bazıları da torun büyütmektedirler.
Almanya’da Deniz Ataşesi olduğum yıllarda iki yabancı ataşe arkadaşım emekli oldular. Bunlardan İsveçli deniz albayı altı ay sonra uğradığında, İsveç Hükümeti’nce “Almanya uzmanı” olarak görevlendirildiğini öğrenmiştik. Üstelik yaşı da 60’ın üzerindeydi. Bir diğeri de Belçikalı Albay De Haidar olup, o da aynı yaşlarda emekli olmuş ve gene devleti adına benzer bir göreve başlamıştı. Türkiye’de ise değerlendirilemeyen emekli asker o kadar çok ki!
Ara dönemler ve 28 Şubat süreci sebebiyle milenyumun başlarından itibaren emekli askerler adeta “cüzzamlı” muamelesi görmeye başladılar. Bugün stratejik düzeydeki devlet görevlilerinin yanında emekli general/amiral veya tecrübeli kurmay subayı “danışman” sıfatıyla bulmak mümkün değildir. Eğer emekli subay varsa bile ne tecrübesi, nede liyakatı vardır. Liyakatsız olanlar da doğruları ve gerçekleri değil, patronun düşüncesine göre yön değiştirirler. Rüzgara göre yön değiştiren bu tür insanlardan da hiçbir yerde hayır gelmez.
Sonuç
Varlık içinde yokluk çekmemek, Türkiye’nin milli çıkarları için en üst düzeyden başlayarak, güvenlik politikaları için, ilgili alanda ve Genelkurmay gibi üst düzey karargahlarda sorumlu görevler almış emekli general/amiral ve kurmay subaylar düşünülmelidir. Rütbe itibariyle çalışması mümkün olmayanlarla komutanların istişare etmeleri de ülke ve milletin yararınadır.
Yıllardır devam eden küresel ve bölgesel güvenlik sorunlarına komplo teorileri ve hamasetle değil, tecrübe, sağduyu ve reel politikalarla çözüm arayan emekli askerler unutulmamalıdır!
Türkiye’nin milli çıkarları için en üst düzeyden başlayarak, güvenlik politikaları için, ilgili alanda ve Genelkurmay gibi üst düzey karargahlarda sorumlu görevler almış emekli general/amiral ve kurmay subaylar görevde iken o kadar başarılı, vatan ve görev aşkı ile dolu ve gelecek/terfi’/generallik/yurt dışı daimi görev/akademik kariyer beklentileri olmadığı için TSK bugünkü haline onların sayesinde geldi.
Sadece kurmay ve subaylar mı? Diğer rütbelerde de güvenlik politikaları veya başka konularlada ilintili kendini yetiştirmiş birçok emeklimiz var. Bu bakış açısı zaten bir güvenlik sorunu değil mi sizce?
TSK sadece kurmay subaylar ile general/amirallerden olusmamistir.Mesele ulkeye hizmet icin kendi bransi ile faaliyette bulunmaktir.Dernek / think tank kurulusu veya ogretmenlik gibi faaliyetlerle TSK personeli ulkesine faydali olacak faaliyetlerde bulunabilir.Gorusunuze kismen katiliyorum
Mustafa Bey, konuda “Güvenlik Politikaları”na özel vurgu var. Bu hususta da kurmayların (hatta bir kısmının) meşgul olduğu her TSK mensubu tarafından bilinir. Bence fazla alınganlık yapmışsınız. Şu yazının yayınlanması bile her yerde mümkün değil. İnternet gazeteciliğinin yeni yüzü “World of Türkiye” sayesinde oldu.
Aslında burada sadece kurmay ve generaller dikkate alınarak yanlı ve cimri davranılmış…TSK’de her hangi bir konuda yurtici ve dışı başarılar göstermiş dolayisya konusunda uzmanlaşmış her türlü personel…Elbetki Mühendisleri, hukukçuları, öğretmeleri vs.vs gibi destek unsurları ile beraber uzmanlığın uluslararası kriterleri de önceden belirlenmiş olmalidir….Yoksa ben tanıyorum, benim yanımda/emrimde çalıştı, iyi çocuktur degil…Daha da derini güzel bir Doktora/Docentlik konusu….
Kurmay subayları liyakatli olarak yazmışsınız efenim, kurmay subaylık ta entrikalar dünyası değil miydi? Sizde bunu çok iyi biliyorsunuz yazınız güzel katılıyorum ama liyakatliler sadece kurmay olanlar değil işte buyuzden bizi içimizden vurdular…..
Yine Kurmay subayları liyakatli olarak yazmışsınız efenim, kurmay subaylık ta entrikalar dünyası değil miydi? Sizde bunu çok iyi biliyorsunuz yazınız güzel katılıyorum ama liyakatliler sadece kurmay olanlar değil işte buyuzden bizi içimizden vurdular…..
Değerli Hocam, O kadar önemli bir konuya değinmişsiniz ki. Bana eksik tamamlayacak birşey kalmamış. Oğlumu Amerika’ya ziyarete gittiğimde gezdiğimiz Deniz Müzesinde gördüklerimi unutamıyorum. Tek tip kıyafet giymiş saçları bembeyaz yaşlıları görüp, kim bunlar dediğimde :” huzur evinde yaşayan yaşlılar” demişti. Haftanın bir günü belli bir sıra ile standına ait bilgi veren, ücret almayıp toplum içine katılıp sosyalleşen bir durum uygulaması. Biz neden icabında ücret almadan faydalanabileceğimiz değerleri kullanmıyoruz?
T.S.Kuvvetlerin de sadece Kurmaylar yok.En az onlar kadar liyakatli ve yetenekli sinif Subaylari da var.Bizler birbirimizi çok iyi biliriz.
Yorumlarla mutabıkım. Sınıf subayı olup, donanımı ve yaptığı görevlerle çok öne çıkmış emekli subaylarımız var.
Türkiye’nin milli çıkarları için en üst düzeyden başlayarak, güvenlik politikaları için, ilgili alanda ve Genelkurmay gibi üst düzey karargahlarda sorumlu görevler almış emekli general/amiral ve kurmay subaylar görevde iken o kadar başarılı, vatan ve görev aşkı ile dolu ve gelecek/terfi’/generallik/yurt dışı daimi görev/akademik kariyer beklentileri olmadığı için TSK bugünkü haline onların sayesinde geldi.
Sadece kurmay ve subaylar mı? Diğer rütbelerde de güvenlik politikaları veya başka konularlada ilintili kendini yetiştirmiş birçok emeklimiz var. Bu bakış açısı zaten bir güvenlik sorunu değil mi sizce?
Yine kurmaylar, yine kurmaylar
TSK sadece kurmay subaylar ile general/amirallerden olusmamistir.Mesele ulkeye hizmet icin kendi bransi ile faaliyette bulunmaktir.Dernek / think tank kurulusu veya ogretmenlik gibi faaliyetlerle TSK personeli ulkesine faydali olacak faaliyetlerde bulunabilir.Gorusunuze kismen katiliyorum
Mustafa Bey, konuda “Güvenlik Politikaları”na özel vurgu var. Bu hususta da kurmayların (hatta bir kısmının) meşgul olduğu her TSK mensubu tarafından bilinir. Bence fazla alınganlık yapmışsınız. Şu yazının yayınlanması bile her yerde mümkün değil. İnternet gazeteciliğinin yeni yüzü “World of Türkiye” sayesinde oldu.
Az önceki yoruma isim yazmamışım!!!
Aslında burada sadece kurmay ve generaller dikkate alınarak yanlı ve cimri davranılmış…TSK’de her hangi bir konuda yurtici ve dışı başarılar göstermiş dolayisya konusunda uzmanlaşmış her türlü personel…Elbetki Mühendisleri, hukukçuları, öğretmeleri vs.vs gibi destek unsurları ile beraber uzmanlığın uluslararası kriterleri de önceden belirlenmiş olmalidir….Yoksa ben tanıyorum, benim yanımda/emrimde çalıştı, iyi çocuktur degil…Daha da derini güzel bir Doktora/Docentlik konusu….
Kurmay subayları liyakatli olarak yazmışsınız efenim, kurmay subaylık ta entrikalar dünyası değil miydi? Sizde bunu çok iyi biliyorsunuz yazınız güzel katılıyorum ama liyakatliler sadece kurmay olanlar değil işte buyuzden bizi içimizden vurdular…..
Yine Kurmay subayları liyakatli olarak yazmışsınız efenim, kurmay subaylık ta entrikalar dünyası değil miydi? Sizde bunu çok iyi biliyorsunuz yazınız güzel katılıyorum ama liyakatliler sadece kurmay olanlar değil işte buyuzden bizi içimizden vurdular…..
Değerli Hocam, O kadar önemli bir konuya değinmişsiniz ki. Bana eksik tamamlayacak birşey kalmamış. Oğlumu Amerika’ya ziyarete gittiğimde gezdiğimiz Deniz Müzesinde gördüklerimi unutamıyorum. Tek tip kıyafet giymiş saçları bembeyaz yaşlıları görüp, kim bunlar dediğimde :” huzur evinde yaşayan yaşlılar” demişti. Haftanın bir günü belli bir sıra ile standına ait bilgi veren, ücret almayıp toplum içine katılıp sosyalleşen bir durum uygulaması. Biz neden icabında ücret almadan faydalanabileceğimiz değerleri kullanmıyoruz?
İyi de ikdidar birikim ve ehliyet sahibi kişilerin devlet birimlerinde olmasını tercih etmiyor ki.
Sadece kurmaylar mı ?Ayıp etmişsiniz