Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 20 Nisan 2024
Yunanistan – Türkiye ilişkileri 2021 ve 2022 yıllarında giderek artan şekilde gerilimle geçmişti. 6 Şubat 2023’te yaşanılan “Asrın felaketi” Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu gerilim yerini yumuşamaya dönüştü. Ancak Yunanistan’ın Ege Denizi’nde “Deniz Parkı” kurulacağını açıklamasıyla balayı kısa sürünce Yunanistan tekrar masaya yatırıldı.
Neden Ege’de ‘Deniz Parkı?’
Yunanistan’ın 15-17 Nisan 2024 tarihleri arasında “Okyanuslarımız Konferansı” düzenleyeceği haberi Türk basınına Nisan ayının ilk haftasının sonlarında düştü. Bu haberle birlikte Dışişleri Bakanlığı, 11 Nisan’da yazılı bir açıklamayla Yunanistan’ın bu girişimine itiraz etti. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bu yıl gerçekleşen konferans hakkında 5 Nisan’da;“20.000 kilometreyi aşan geniş bir kıyı şeridine ve 29.000’den fazla ada ve adacığa, uzun bir denizcilik geleneğine sahip, deniz çevresinin korunmasının aciliyetini kabul eden bir ülke olan Yunanistan, bu yöndeki girişimlere öncülük ediyor. Dikkate değer örnekler arasında Deniz Koruma Alanlarının kurulması ve adaların karbondan arındırılmasına yönelik iddialı proje yer alıyor!” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Türkiye’nin itirazlarına rağmen Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Yunan karasularının üçte birinin deniz kirliliği ile kontrolsüz avlanmaya karşı koruma altına alınmasıyla deniz koruma alanlarının %80 oranında genişletileceğini belirtti.
Aslında bu proje 1990’lı yılların sonunda Yunanistan’ın, AB fonlarından yararlanarak NATURA 2000 Çevre Koruma Projesi kapsamında habitatları koruma altına alacağını açıklamasıyla başlamıştı. Ancak 2000’de “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler” çerçevesinde bu çalışmalar gündemden düşmüş gibiydi. Yunanistan’ın bu girişimiyle ülkenin karasuları yaklaşık %20 artacağından, 1996’da “Kardak Krizi”yle duyulan “Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar” (EGEAYDAAK) sorunu tekrar alevlenecek. Projeye dahil deniz sahalarındaki EGEAYDAAK’lar üzerinde gözlemevi kurularak yapılacak bilimsel çalışmalarla egemenlik iddiasında bulunabilecek.
“Elini verirsen, kolunu kapan!” Yunan uygulamaları bilinmese bu doğayı koruma girişiminin alkışlanabileceği bile düşünülebilir. Ama bu konuda Yunan sabıkaları unutulacak gibi değil.
Yunanistan’ın İyi Niyeti İstismar Eden Uygulamalarına Ait Bazı Örnekler
1947’de kurulan Uluslararası Sivil Hava Teşkilatı (ICAO), sivil hava unsurlarının trafik sorunları yaşamaması için bazı kurallar getirdi. Bu maksatla ülkelerin arasında belirli uçuş malumat bölgeleri (FIR) tesis etti. Türkiye ile Yunanistan arasında FIR tesisinde normal şartlarda Ege’nin ortasından geçebilecek bir hat olması gerekirken Yunanistan’ın; “Ege’de çok sayıdaki adamızda hava trafiğini yönetebilecek telsiz (daha sonra radar) istasyonumuz var!” denilerek, 1952’de iki ülke arasındaki FIR hattı, aşağı yukarı karasuları sınırından geçecek şekilde belirlendi. Ama Yunanistan bu FIR hattını “hava sahası sınırı” olarak iddia etti.
Ege’de Lozan Barış Antlaşması gereği “askersizleştirilmiş” statüdeki Anadolu’ya yakın adaları 1960’lı yıllardan itibaren askeri birlik ve silahla donatmaya başladı. Adaları silahlandırmayı Türkiye’nin itirazına rağmen sürdürdüğü gibi, NATO’nun müşterek tatbikatlarına bu adaları da dahil ederek askersizleştirme statüsünü gidermek istedi. Bu adalardan Limni gibi Çanakkale Boğazı çıkışına yakın stratejik bir adayı NATO üssü olarak bile teklif etti.
2015 yılında Suriye ağırlıklı sığınmacı akını başladığında, NATO ülkelerine ait askeri gemilerin, illegal sığınmacılara ait deniz vasıtalarını aramaları sırasında bu “askersizleştirilmiş” statüdeki adalara uğratmak suretiyle bir kez daha Lozan’ı ihlale çalıştı.
Sonuç itibariyle Türkiye’nin itirazı, Ege Denizi’ndeki canlı türlerinin devamına ve çevrenin korunmasına karşı değil, yeni bir Yunan oyunu ile Ege’deki milli çıkarlarımızı korumaya yöneliktir. Ne yazık ki Yunanistan gene AB’ye güvenerek tehlikeli bir oyuna yönelmekte, bu oyunun bumerang gibi dönerek kendisine acı bir ders vereceğinden bihaberdir. Siz ne dersiniz?
Derimki;bekle ve gör