WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20369495,86%
Gençlere Sordum: “Sabır mı Şükür mü Daha Üstün?”

Gençlere Sordum: “Sabır mı Şükür mü Daha Üstün?”

24 Nisan 2024 10:56
Gençlere Sordum: “Sabır mı Şükür mü Daha Üstün?”
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Faruk TAŞÇI – 24 Nisan 2024

 

Birkaç gün evvel 30-40 kişilik bir genç grubuylaydık; 10-11. sınıfta okuyan, inançları kavi, vatanlarını seven, yüzlerinde zerre haram lekesinin olmadığı, sîretleri de suretleri de parlak, geleceklerinin de parlak olması için tetikte olan diri bir genç grubu.

Bağdaş kurarak oturduğumuz sohbethanelerinde selam sonrası ilk kelam olarak doğrudan şu soruyu sordum: “Bizler gibi 40 yaş ve üstü üç nesil birçok zorluk, çile, yokluk gibi imtihanlara maruz kaldık. Sizler gibi yeni nesil ise bizlerin yaşadıklarına pek maruz kalmadı, bilakis belirli nimetlerle muhatap durumdasınız. Şimdi bu durumda bizlerin zorluklara sabretmesi mi sizlerin ellerinizdeki nimetlere şükretmesi mi daha üstündür?”

Gençler parlak, dinamik ve dikkatli olunca soruya verilen cevaplar peş peşe geldikçe geldi. Birisinin verdiği cevaba bir diğeri usulünce itiraz edip başka delille başka bir cevap verdi. Bir başkası cevabını filanca ayetten delille ortaya koydu, bir diğeri bir hadisi kendisinin görüşlerine delil kıldı, başka biri örneklerle görüşlerini güçlendirdi; müzakere adabı içinde sorunun cevabı arandı.

Sorunun bir anlamı da şuydu aslında: “Acaba yokluk (mahrumiyet/zorluk) içinde olanın sabrı mı, varlık (refah/bolluk/imkanlar) ile çevrili olanın şükrü mü daha kıymetli?” Bu yönüyle soru, Türkiye’nin son 20 yıllık varlık döneminin nesline, son 20 yılı da sormak demekti. Ama aynı zamanda soru, İslam geleneğindeki en önemli sorulardan biri ve alimlerin üzerinde ittifak edemedikleri bir soru olması hasebiyle, bir grup alimin sabra diğer grup alimin de şükre daha fazla önem atfettiği bir cevaba sahip.

Hakikaten şükür denilince nimet ile ilişki düzlemi akla geliyor; nimet karşısında dil ile elhamdülillah, kalp ile nimetin kaynağının Allah olduğunu kabul etmek ve bedenle de nimetin hakkını hakkıyla (haramdan uzak helal yolla) vermek söz konusu oluyor. Bu nedenle “nimeti kendinden bilme”, “nimeti istediği gibi elde etme ve harcama” ve “nimet üzerinden güç devşirme” şükre aykırı! Gençler de zaten bunun farkında; farkında oldukları için de zaman zaman hem kendilerine ikaz olacak şekilde sözler söylüyorlar hem de kendilerinden önceki nesillere kızgınlar, “niye nimetin hakkını hakkıyla vermiyorlar, harama tevessül ediyorlar” diye! Hatta bu nedenle bu gençler için bu tipler münafık konumundalar, “Allah deyip yallah götürdükleri”ni düşündükleri için!

Sabırsa, zorluklarla ilgili; bu nedenle gençlerin kendilerinden önceki nesillerin (büyüklerinin) yaptıkları yanlışlara tahammül etme hususunda zorlandıkları açık, kendilerinden önceki nesillere göre nimetlerle daha çok muhatap olmaları hasebiyle de gençlerin şükür imtihanları da çetin ve bunun farkındalar. Hal böyle olduğu içindir ki gençler, bir yandan bizim ve bizden önceki neslin yaptıkları veya yapamadıklarından kaynaklı sorunlar nedeniyle sabır konusunda imtihandalar, bir yandan da kendi dönemlerinin nimetleri karşısındaki şükür sahibi olup olmamaları açısından imtihandalar! Onlardan önceki nesillerin iddia ettiklerinin aksine işleri kolay değil, ki verdikleri cevaplarda kendilerinin (eski nesillerin sadece sabır imtihanlarından farklı olarak) hem sabır hem şükür açısından imtihanda olduklarını söyleyerek bunu teyit ediyorlar.

Sorduğum sorunun zorluğu da zaten bundan, ama gençlerin cevapları meselenin gayet farkında olduklarını gösteriyor. Gençler, ister sabır olsun ister şükür olsun neticede en genel manada Allah’ın hoşnutluğunu kazanma, özelde ise bu dünyada veya ahirette mükâfatını alma ile karşılaşacaklarını çok iyi biliyorlar.

Bu bilinçte oldukları görünce, bir ara gençlere şunu açıkça söyledim: “Gençler, siz zekada sorun yaşayan bir kitle değilsiniz, biz hocaların ne olup olmadığını çok iyi bilirsiniz.” Demek istedim ki lafın eğip bükülmesi gençlerin hoşuna gitmez, eğip bükülse de gençler işin aslını araştırır ve bulur, neticede lafını eğip bükenler gençler nazarında “ahmak” olarak kodlanır.

Soruya dönecek olursak; mesela sohbet meclisimiz gençlerin bir kısmı için nimet ise nimet bilene şükretmek üstünlük olur, meşakkat ise bu meşakkate sabretmek üstün bir tavır olur. Ya da mesela Türkiye’nin mevcut hali, bazılarına zor/luk görünüyorsa buna sabretmek takdire şayan olur eğer ferahlık olarak telakki ediliyorsa buna şükretmek yücelik olur. Yani şükür veya sabrın üstünlüğü, kişinin halet-i ruhiyesine göre değişkenlik arz eder. Ateş aynı ateş, ama sen ateşi, yemeğini pişirecek veya seni ısıtacak bir nimet olarak görürsen şükretmen icap eder, ateşi seni veya etrafı yakacak bir kıvılcım ya da yangın sebebi görürsen sana sabır gerekir.

Bu durumda, gençler ve yaşlılar, kadınlar veya erkekler, Ahmetler veya Mehmetler, Ayşeler veya Fatmalar arasında imkanlar veya zorluklar açısından karşılıklı yaftalamaların veya çekişmelerin ne anlamı olabilir ki?

Netice-i kelam: İster sabır ister şükür söz konusu olsun, üstünlük iddiası ve bundan kaynaklı üstenci tavırlar boşuna; “lafla ekmek-peynir gemisi yürümez” ya da “er meydanda belli olur” denmiştir!

Faruk Taşçı

Prof. Dr. Faruk Taşçı 1982 yılında Rize’nin Pazar ilçesinde dünyaya geldi. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünde 2005 yılında tamamlayan Prof. Dr. Taşçı, yüksek lisansını 2007 yılında, doktorasını da 2011 yılında İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünde bitirdi. Aynı bölümde 28 Aralık 2020’den bu yana Profesör olarak görevini sürdürüyor.Telif kitaplarıSosyal Politikalarda Can Simidi: Sosyal Yardım (2010),Sosyal Politika Ahlâkı (2012, 2017),Türkiye’de Sosyal Politika ve Dönüşüm: Zihniyet, Aktörler ve Uygulamalar (2017),Sosyal Politikada Dezavantajlı Gruplar: Tarih, Yaklaşım ve Uygulama (2018),Bir Şehrin Sosyal Politika Yönetim Rehberi: Esenler Örneği (Ortak, 2019),Sosyal Refah: Bütüncül Bir Perspektif (2020),Sabahattin Zaim: Ahlak, Fikir ve Aksiyon (2021)Uluslararası Öğrencilerin Türk Diline Uyumları: İstanbul Üniversitesi Örneği (Ortak, 2022)Kitap editörlüğüTürkiye’de Sosyal Politika Aktörleri: Zemin ve Uygulama (2017),Sabahattin Zaim ile İktisat, Toplum ve Siyaset (2019),İnsan, Toplum ve İktisat: Sabahattin Zaim Düşüncesinin Ana Hatları (2020),Türkiye’de Sosyal Siyaset Alanın Oluşumu: İstanbul Üniversitesi Geleneği (2021)Sosyal Politikalarda Ak Partili Yıllar (2023)ÇevirisiDevletin Ekonomideki Rolü: İslamî Bir Bakış Açısı (2018)Diğer çalışmalarıUlusal İstihdam Stratejisi 2009 ve 2011 yılı Çalıştayları’nda komisyon üyeliği,10. Kalkınma Planı Sosyal Yardımlar ve Hizmetler Çalışma Grubu’nda (2013) raportörlük görevlerini yürüttüT.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Aile Eğitim Programı İçerik Değerlendirme Çalışması”nda Program Geliştirme Ekibi’nde yer aldı (2022).Polis Meslek Yüksek Okulu’nda “Toplumsal Psikoloji” (2007-2010), Harp Akademileri Komutanlığı’nda “Kamuda İş Etiği” (2013), Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi’nde “Engellilere Yönelik Sosyal Yardım ve Hizmetler” (2015) ve TRT’de Hizmet İçi Eğitim kapsamında “İş Ahlakı” (2022) dersleri verdi.Dönemin T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi’nin de editörlüğünü (2018-2019) yürütmüş olan Taşçı’nın sosyal politika alanında birçok ürünü bulunmaktadır. İslam’da ekonomi ve şehir gibi konular ile de ilgilenmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.