WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22482041,11%
Stratejik ‘Miyop’ Avrupa Birliği’ne Rest Zamanı mı?

Stratejik ‘Miyop’ Avrupa Birliği’ne Rest Zamanı mı?

19 Eylül 2023 12:30
Stratejik ‘Miyop’ Avrupa Birliği’ne Rest Zamanı mı?
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 18 Eylül 2023

Avrupa Parlamentosu (AP)’nun 13 Eylül 2023 tarihli Raporu’nda, “Türkiye’de yargının bağımsız olmaması ve yargı sisteminin siyasete alet edilmesi”, sansür, “gazetecilere ve bağımsız medyaya yönelik baskılar” kınanırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tüm kararlarına uyması istendi. Kadın haklarının kötüleştiği, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kadın cinayetlerinin yanı sıra, LGBTI karşıtlığı da kınandı.

16 Eylül 2023’te Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’den kopmanın gayreti içerisindeki AB ile gerekirse yolların ayrılabileceğini söyledi. Bir zamanlar “Avrupa Birliği bizim en önemli medeniyet projemizdir!” diyen biri bile artık AB’ye “Yeter artık!” demeye başladı. Türkiye-AB ilişkileri adeta Rum-Yunan ikilisinin vetosuna yaslanan AB’nin ağır toplarının Türkiye karşıtlığıyla aşındırıldı. Avrupa Parlamentosu’nun bu son raporu ile AB’nin stratejik öngörüsüzlüğü, hatta miyopluğu bir kez daha ispatlandı.

Avrupa Parlamentosu Raporunda Stratejik Önemi Kavranamayan Türkiye Miyopluğu

Tahıl Koridoru’ndaki rolüne şükran ve övgü, ama kendileri gibi Ukrayna sebebiyle Rusya’ya yaptırım uygulamadığı için eleştiri! Eğer Türkiye de Rusya’ya yaptırım uygulamış olsa Tahıl Koridoru nasıl gerçekleşirdi? Göç-sığınmacı, iklim değişikliği gibi konularda övgü, ancak kendi bakış açılarıyla Kürt meselesi”nde eleştiri. Dünyadaki iki milyar Müslüman’ı rahatsız eden Kur’an-ı Kerim yakılmasını “düşünce özgürlüğü” diye hoş görü, “LGBTI+ toplumuna yönelik yaygın nefret söylemi”nde ise eleştiri. Türkiye’nin AB’nin ortak dış ve güvenlik politikasına uyum oranının tüm zamanların en düşük seviyesi olan %7’ye gerilediği için eleştiri.

Dar görüşlü Avrupalı devlet adamları, Avrupa’nın güvenliğinde Karadeniz dahil, güneydoğusundaki tüm tehditleri savunacak yegane gücün Türkiye olduğundan habersiz gibi.

Karadeniz’in kuzeyinde savaş çıkar çıkmaz Türkiye’nin, “yakın savaş hali” diye değerlendirerek Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin ilgili maddelerini yürürlüğe sokarak savaşın genişlemesini önlediği için teşekkür edeceklerine gene eleştiriyorlar.

AP raporunun nasıl olacağı yayınlanmadan önce belliydi. Rapordan iki gün önce Avusturya Şansölyesi Nehammer daha fazla yakınlaşmadan yana oldukları Türkiye’nin AB üyeliğini hayal edemediklerini söylemişti. AB Komisyonu’nun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Varhelyi; NATO müttefiki, Orta Doğu, Güney Kafkasya ve Karadeniz bölgelerinin istikrar ve güvenliği açısından kilit ortak Türkiye ile “dijital ve yeşil geçiş, ekonomi, enerji, göç ve mültecilere yardım” dahil ortak çıkarların bulunduğunu söylerken, ilişkilerin gelişebilmesi için “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları gibi konulardaki diyalogun, AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz parçası olduğunu” da söyleyerek aba altından sopa göstermişti.

Türkiye AB İlişkilerinin Geleceği                                                           

AP’nin 2021 ve 2023 raporları da benzer özellikteydi. AB’nin 2007 Lizbon Zirvesi’nde savunma ve ekonomik konularda “oy birliği” şartı kararının alınmasından sonra Türkiye’nin üyeliği zaten suya düşmüştü. Rum-Yunan ikilisi bunu AB’de açıkça söylemese de AP’de diğer ülkelerin Türkiye karşıtı siyasi gruplarını örgütleyerek istediklerini alabilmektedirler. AP de AB içerisinde alınan kararlarda ağırlığını perçinleştirmiştir. Parlamentonun rızası dışında Türkiye ile AB ilişkilerinin normalleşmesi beklenmemektedir. Zaten Ocak 2022’deki bir ankete göre Türk kamuoyunda AB ve ABD’ye güven ilk kez %37.5’la Rusya-Çin’le ilişkilerin geliştirilmesine duyulan güvenin (%39.4) altında kalmıştı. Türkler de AB’den uzaklaşıyor…

Türk kamuoyu AB’nin Rum-Yunan ikilisinin tezgahlarının arkasında oynadığı sahtekarlığı anlamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türk kamuoyunun çoğunluğunun AB ile ilgili ortak hissiyatını dillendirmesi anlaşılamamış ve “blöf” olarak nitelendirilmiştir. AB konusunda bir dönüm noktasında olan Türkiye, Meclisi, MGK’sı, hükümeti, STK’ları ile tartışarak alacağı bir karar aşamasındadır. Stratejik miyoplara anlayacakları dilden cevap verme zamanı gelmiştir artık. Bu kararı verirken Avrupa’daki Türkler ve Kıbrıs meselesi de mutlaka düşünülmelidir.

Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.