Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu? -4: Yahudilik ve Mısır’dan Kaçış: Altın Dönem
Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, Kasım 2023
Hz. İbrahim, oğlu İshak ve torunu Yakup gibi üç İbrani atasından sonra Yakup’un 12 oğlundan Yusuf Mısır’a giderek Mısır sarayında yüksek mevkilere geldi. Ken’an’da tekrar yaşanan kuraklık ve kıtlık üzerine kardeşleri ve aileleri Yusuf’un himayesinde Mısır’a yerleşip çoğaldılar. Tevrat’a göre 400-430 yılı kapsayan bu sürede İsrailoğulları 12 kabilelik bir topluma ulaştılar.
Hz. Musa – On Emir – Yeşaya – Ken’an Diyarına Geri Dönüş
Bir görüşe göre MÖ XIII’ncü, bir diğer görüşe göre MÖ XV’nci yüzyılda, Levi soyundan gelen Hz. Musa döneminde Kızıldeniz’den mucizevi şekilde geçmek suretiyle Mısır’dan çıkıldı ve ardından da Sina dağına ulaşıldı. Burada İsrail Tanrısı Yahve tarafından Hz. Musa’ya vahyedilen Tevrat vasıtasıyla İsrailoğullarının yalnızca İsrail Tanrısı’na itaat edip Tevrat kurallarına göre yaşamaları istendi. Böylece Tanrı’nın has kavmi (seçilmiş kavim) olarak ataları Hz. İbrahim’e vaat edilen Ken‘an diyarında yerleşme fırsatı verildi.
Yahudilerin tarihinde “Tanrı ile ahidleşme” olarak belirlenen bu dönem İsrailoğulları tarihinin ikinci dönüm noktası da olarak da bilinir. Ancak Hz. Musa’nın Allah’ın ahid sözleri (10 Emir) yazılı levhaları almak maksadıyla Sina Dağı’na çıkarak 40 gün kaldığı sırada İsrailoğulları, altından buzağı heykeli yaparak buna tapınmaya başlamışlar, Musa’ya isyan etmişlerdi. İsrail Tanrısı’na karşı geldikleri için de vaat edilen topraklar yerine 40 yıl süreyle çölde kalmışlardı.
Hz. Musa’nın ölümünden sonra Yeşaya’nın peygamberliği sırasında Ken’an diyarı İsrailoğulları tarafından ele geçirilerek 12 kabileye paylaştırıldı. Ayrıca İsrailoğullarını Mısır’dan kurtarıp Ken’an topraklarını bahşeden İsrail Tanrı’sına sadık kalarak başka Tanrı edinmeyeceklerine dair yemin ettirmiş, bir önceki bölümde açıklanan “Yeşaya Kehanetlerini” açıklamıştır. Osmanlı kültüründe İstanbul’un Beykoz sırtlarında türbesi bulunan “Yuşa Efendi” türbesinin, Yeşaya’ya ait olduğuna inanılmakta olup, onun ölümünden sonra Ken’an’daki İsrailoğulları, dini liderlerin yönetiminde yerleşik düzene ve ziraat faaliyetlerine başlamışlardı. Ancak gene de bölgedeki yerli kavimlerin etkisinde kalarak onların tanrılarına da tapmışlardı.
Hz. Davud ve Hz. Süleyman Dönemi: İsrailoğullarının Altın Çağı ve İlk Sürgün
İsrailoğulları bölgenin yerli kavimlerinden Filistiler ve Amâlikalılarla uzun süren mücadelelerinde başarılı olamadıysa da Yahuda kabilesinden kahramanlıklarıyla öne çıkan Davud’un kral olarak kutsanmasıyla durum değişmeye başladı. Davud, Kudüs’ü fethederek krallığının merkezi yaptı, güneydeki Yahuda ve kuzeydeki İsrail bölgelerini tek merkez etrafında topladı. Yahudi inanışına göre Allah, yaptığı bir anlaşma (ahid) sonrası krallığı sonsuza kadar Davud’un soyuna tahsis etmişti.
Davud Peygamber bölge kabilelerini (Filistîler, Amâlikalılar, Ammonlular, Moablılar ve Edomlular) yenerek krallığı en geniş sınırlarına ulaştırdı. Oğlu ve aynı zamanda halefi Kral Süleyman döneminde Kudüs’te görkemli bir mâbed inşa edildi. Davud döneminde Filistilerden tekrar alınıp Kudüs’e getirilen Hz. Musa’ya verilmiş ahid sandığı mabede yerleştirildi. Yahudi tarihinin altın çağı olarak bilinen bu dönemin MÖ X’ncu yüzyıl olduğu kabul görmektedir.
Yahudi tarihinin en önemli şahsiyetlerinden Hz. Süleyman’ın MÖ 925’ te vefatının ardından, Hz. Davut zamanında kurulan Yahudi krallığı kuzeyde İsrail, güneyde Yahuda krallıkları olmak üzere ikiye bölünerek zayıfladılar. Bunun üzerine başta Asur ve Babil devletleri o günkü adıyla Davut krallığı da olan Ken’an diyarına gözlerini dikmişlerdi.
Asur Kralı Şalmaneser, İsrail Krallığı’nı önce üç yıl boyunca kuşatma altına aldı. M.Ö.722’de teslim olmasının adından İsrail krallığı ortadan kaldırıldı. Daha sonra da İsrail Krallığı’nın halkları Asur’da Gozan ve Med kentlerine sürgün edildiler.
Bu olayı takiben de birbirini kovalayan karışıklıkların ardından MÖ 700’lü yıllardan sonra büyük felaketler yaşanmaya başladı. Asurluların hedefinde Yahuda Krallığı da vardı.
(Not: Yazı dizisi “Yahudiler Mazlum mu Suçlu mu?-5” ile devam edecektir.)
Akici bir sekilde tarihdeki olaylari kaleme alip takdim etmissiniz.Tesekküt ederim.