Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 21 Mart 2024
Önceki bölümde Filistinli grupların bir türlü bir araya gelemeyişi ve HAMAS’ın son çare olarak neden Aksa Tufanı harekatına başvurduğu ele alındı. Bugün yazı dizisinde verilen önemli olaylar hatırlatılarak Yahudilerin mazlum veya zalim olduğuna karar vermeniz istenecek.
Zalime Dönüşmeden Önceki Mazlum Yahudilerle İlgili Kısa Hatırlatmalar
İbranilerin ve Arapların ortak atası Hz. İbrahim, Allah tarafından bugünkü Filistin-İsrail, Ürdün ve Lübnan’ın güneyindeki coğrafyanın vaat edildiğini söylemiş. Ancak İbraniler bu bölgeden “kuraklık” sebebiyle Mısır’a gittiler. Bir süre sonra orada istenmeyince Hz. Musa döneminde tekrar aynı yurda döndüler. Hz. Davud ve Hz. Süleyman döneminde altın çağlarını yaşadılar. Süleyman, Kudüs’te mabed inşa ettirdi. Ancak ikiye ayrılarak birbirleriyle uğraşan Yahudiler önce ilk sürgün hayatlarını Asur’da Gozan ve Med’de, daha sonra da Babil’de yaşadılar.
Bölgeye hakim Romalılarla ilişki içerisindeki yerli halkı suikastla katlettikleri için en ciddi sürgün hayatına mahkum edildiler. Bir kısmı Filistin’de kalsa da Kafkaslar, Rusya, Doğu Avrupa, Orta Avrupa ve İspanya-Portekiz’e kadar Batı Avrupa ile Kuzey Afrika’ya sürüldüler.
Avrupa’daki milliyetçilik akımı ve Sanayi Devrimi ile ikinci sınıf vatandaş olarak büyük sıkıntı çeken Yahudiler, Birinci Siyonist Kongresi ile birlikte yeni bir yurt arayışına girdiler. “Vaat edilmiş topraklar”ına, Osmanlı Devleti’ne rağmen yerleşmeye başladılar. Bu maksatla kurulan vakıflar ve İngiltere’nin desteğinde Filistin’i yurt tutan Yahudiler, Almanya’da Yahudi soykırımı yapan Hitler’den kaçarak bölgeye daha çok göç ettiler. II. Dünya Harbi sonrasında bölgede kurdukları paramiliter gruplarla işgal gücü İngiltere yanında yerli Filistin halkına karşı da terör faaliyetlerinde bulunarak “mazlum” iken zalim olmaya başladılar.
Filistin’de Kurulan İsrail Devleti ve Mazlum Yahudilerin Zalime Dönüşmesi
Birleşmiş Milletlerin Filistin Komisyonun taraflar arasında bölüştürdüğü toprakları Filistinliler kabul etmeyince İngiltere Filistin’den çekildi ve arkasından İsrail bağımsızlığını ilan etti. İlanın üzerinden 11 dakika sonra tanıyan ilk ülke ABD, İsrail’i daha sonra da sürekli korudu. BM Güvenlik Konseyi üyesi ABD, İsrail’in bağımsızlık ilanı sonrası çıkan ilk Arap-İsrail çatışmalarından itibaren İsrail’i hemen her fırsatta koruyup kolladı.
1967 ve 1973 Arap-İsrail savaşları sırasında İsrail’e ekonomik, silah ve siyasi destek veren ABD ve onu izleyen Avrupa ülkeleri, İsrail’i 7 Ekim 2023’te başlayan İsrail-HAMAS çatışması da dahil korumaya ve kollamayı sürdürdüler. İsrail’in, BM Güvenlik Konseyi’nin 1967’de aldığı, Kudüs’ün başkent olduğu Filistin devletini tanımama veya bu kararla belirlenen Filistin topraklarını işgale devam etmesi karşısında İsrail’i caydırmak maksadıyla hiçbir yaptırım uygulanamadı. Çünkü her ne kadar ABD’de Trump dönemi dışında iki devletli çözümü benimsese ve Kudüs’ün İsrail başkenti olmasını kabul etmese de ABD ile İngiltere ve Fransa BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail aleyhine karar alınmasını sürekli veto ederek önlediler.
1948 yılından itibaren Filisin topraklarında kurulan İsrail’in silahlı gücü karşısında direnen Filistinliler yanında, civar ülkelerde sığınmacı olarak hayatını sürdürmeye çalışanlar da oldu. Sadece 1967 Arap-İsrail Savaşı sonunda 500 bin Filistinli mülteci konumuna düştü. Benzer şey 1973 Savaşı sonrasında da yaşandı. Hatta 1980’de Lübnan’a sığınan Filistin Lideri Arafat ve yönetimi de 1982’de sürgün edilirken İsrail ve Falanjistler de Sabra ve Şatilla kamplarındaki çocuk ve kadın yüzlerce Filistinliyi katlettiler. Filistinliler Batı Şeria’da örülen duvarlarla açık cezaevlerinde, 2007’den itibaren Gazze’de abluka altında yaşadılar. 7 Ekim sonrası Gazze Şeridi yerle bir oldu, çoğu çocuk ve kadın 32 binin üzerinde kişi öldü. Gıda ve sağlık sorunları kitle ölümlerini başlattı. İsrail ise Nazizm döneminin mazlum rolünü oynamayı sürdürüyor.
Sonuç: Hala Yahudiler Mazlum Diyenler Varsa…
Bosna Hersek’in bilge lideri İzzet Begoviç “Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir. Düşmanına benzediğin zaman, savaşmanın anlamı kalmaz.” demişti. İsrail’in İlkçağın Asur’undan, Nazi Almanya’sından da farkı var mı? Sizce Yahudiler hala mazlum mu?